Karayalçın, Baykal'a cevap verdi

Karayalçın, CHP'nin Ali Müfit Gürtuna ile yaptığı görüşmeleri de hatırlattı. Metin Işık yazdı...

BAŞBAKAN Erdoğan'ın Dışişleri Bakanı Gül ile, 'mesafeli olduğu' biliniyor. AB'ye yakınlığıyla tanınan Gül'ün Başbakan Erdoğan'ın uçağında 'yer almaması' çeşitli yorumlara sebep olunca araştırdık. Gezi programlanırken Abdullah Gül'ün Başbakanlığa, İstanbul Konsolosluğu'nda vefat edenlerin anısına düzenlenecek törene katılmak üzere İngiltere Dışişleri Bakanı Jak Straw'ın ziyaretini hatırlatıp, ABD'ye daha sonra tarifeli uçakla gidebileceğini bildirdiğini öğrendik. Abdullah Gül ABD'ye muhtemelen bugün hareket edecek. Ama Jak Straw'ın, Türkiye programını geçtiğimiz cumartesi günü iptal etmesi, akıllara , 'ABD gezisi pazar günü akşamı yani bir gün sonra başladı. Acaba Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na koca uçakta bir kişilik yer açılamadı mı?' sorusunu getiriyor. Çünkü Gül Başbakan'ken AKP Genel Başkanı sıfatıyla Tayyip Erdoğan daha önce davranarak Bush ile görüşmüştü. ABD seferi sürerken, Gül'ün, AB ülkeleri ile, 'yan yana' fotoğrafı da dikkate alınarak Erdoğan ve Gül arasındaki, 'mesafe açılıyor' yorumları başladı bile. Gelelim solda birlik tartışmalarına. Deniz Baykal genel seçim öncesi, DP'nin devamı olduğunu söyleyen DYP, MHP ve ANAP seçmenine yönelik, 'DP de CHP'den çıktı. CHP'de şu anda İnönü ve Ecevit misyonu yok. CHP merkezde. Atatürk'ün Cumhuriyet'i kurduğu misyonda, Türkiye 1920 şartlarını yaşıyor. Öze dönüp, CHP'de bir araya gelelim' siyasi telkinlerine itibar etmedi. Önceki gün 'ters köşe' yaptı. Solda birlik isteyenleri, 'siyasi leasing' meraklısı olmakla suçladı. Ulusal cephe çağrısı yaptı. CHP'nin demokrat, birlik ve bütünlüğü savunan DYP'li, MHP'li, ANAP'lı adaylara açık olduğunu söyledi. Kiralama tartışması SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile konuştuk. Baykal'a kırgın, hatta kızgın olduğunu anladık. Yekta Güngör Özden ve Mümtaz Soysal'ın, Baykal'dan daha az 'devlet yanlısı olmadığını' söyledi. Buna karşılık Baykal'ın, 'bazı duyarlılıklarına katıldığını' ve etnisite üzerinden asla siyaset yapılmaması yönündeki görüşlerine desteklediğini söyledi. Baykal'ın DEHAP'lı sol ittifakı değerlendirirken, 'Üç beş kuruşluk oy artırımı için de partiler kendilerini kiralamamalıdırlar' sözlerine, 'Peki, mali kiralamaya ne demeli?' cevabını verdi. Karayalçın, Deniz Baykal'a DYP, MHP ve ANAP'lı adaylarla seçime girme kararıyla DEHAP ile CHP kurmaylarının görüşmesini hatırlattı ve şu soruları yöneltti: 'Biz SHP olarak sol birlikteliği yüzde 10'u aşan bir oy potansiyeliyle seçime sokuyoruz. Buna kim hangi gerekçeyle siyasi leasing diyebilir? Eğer aynı inancı taşıyan partilerin birlikte seçime girmeleri leasing ise Ali Müfit Gürtuna'ya teklif götürülmesi ne anlama geliyor? Ülkenin bütünlüğü konusunda duyarlıysanız, ülkenin bir bölümünü ya da yurttaşlarımızın bir bölümünü nasıl dışarıda tutarsınız? Asıl bölücülük o olmaz mı? Kaldı ki CHP'li yöneticilerin DEHAP'lı yöneticilerle görüşmesini ne yapacağız? MHP'li, DYP'li ve ANAP'lı adaylara yer vermek nedir? Bu mali kiralama olmuyor mu?' Karayalçın, Deniz Baykal'ın aksine CHP ile 'ittifak kapısını' kapatmadı ve CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını, solda 'toplu ittifak' şartına bağladı. Sol ittifak liderlerinin perşembe günü bir araya geleceğini söyledi. DEHAP ile ittifak eleştirilerine karşılık 1991'e atıfta bulunularak, 'Seçimden sonra ayarılacaklar' değerlendirmelerine karşılık, 'Türkiye'nin bütünlüğü için hataları telafi etme imkanı doğmuşsa, buna niye karşı çıkalım ki' cevabını verdi.