Karayalçın Ankara'ya ne yaptı?
20 yıl önce belediye başkanlığı yapan
Murat Karayalçın, gençlerin o dönemi
hatırlamadığını vurgulayınca araya girdim:
-Sizi hatırlatacak bir eser bırakmadınız
mı?
Ben Anlamıyorum... 20 yıl önce belediye başkanlığı
yapıyorsun. Sonra çıtayı yükseltiyorsun.. Başbakan Yardımcısı
oluyorsun.. Baykal'la yapamıyorsun, lideri olduğun
SHP'de hem Baykal'a hem de iktidara karşı,
Türkiye'yi yönetmeye talip oluyorsun!
Soruyorum, ne oldu da bir kez daha Baykal'la kolkola girdin
Murat Bey? Baykal mı değişti, sen mi? Türkiye'yi yönetmeye
talipken, geriye dönüş niye? Herkes giderken, sen niye 20 yıl
öncesine geri dönüyorsun?
Ankara halkı ikinci kez o şansı sana vermedi üstelik.
Üçüncü deneme niye?
Tek bir eserin olmadığı halde, Murat Karayalçın'ın yeniden yine
yine yeniden aday olmasını aklım almıyor, mantığım kabul
etmiyor! Ne demek "gençler bizi hatırlamaz."
1963"te CHP"den aday gösterildiği seçimde,
İstanbul"un tek dereceli seçimle iş başına gelen
ilk belediye başkanı Haşim İşcan'ın yaptıklarını herkes
hatırlıyor ama...
12 Eylül 1980
öncesi, yani 1977 yılında İstanbul
Belediye Başkanı seçilen CHP'li Aytekin
Kotil'in yaptıklarını dün gibi hatırlayan gençler,
Karayalçın'ın yaptıkları (!) söz konusu olunca, hafıza kaybına
uğruyorlar!
O gençler ki, Ankara'da tam 18 yıl hem valilik hem de belediye
başkanlığı yapan Nevzat Tandoğan'ı hiç ama hiç unutmuyor.
Neden acaba?
Karayalçın'ın ekonomi
politikaları
CHP Ankara adayı Murat
Karayalçın'la siyasetten uzak sabah kahvaltısında
buluştuk. Siyasetten uzak çünkü, daha çok ekonomi vardı
Karayalçın'ın gündeminde...
Karayalçın seçilebilirse;
-25 bin kişiyi iş sahibi yapacak.
-Kapının
önüne konulan yardımların yerine, "hemşehrilik
geliri" adı altında yoksullara her ay 600 TL ödenecek.
-"Ankara hakemliği" ile, kurumlarla belediye
arasındaki sorunlar giderilecek.
-Belediye Meclis toplantılarının radyo ve televizyonda naklen
yayımlanacak.
-"Ankara İktisadi ve
Toplumsal Konseyi kurulacak. Konseyin alacağı kararlarla
"Ankara Teşvikleri"ni yürürlüğe sokacak.
Özeti şu:
Karayalçın, Gökçek'le arasındaki puan farkının
hergeçen gün kapandığına inanıyor. Seçilirse, bu sefer
"kalıcı eserler" bırakma niyetinde!
Kurban ol sen
Metrobüs'e
İstanbul trafiği her zamanki gibi.
Hele bir de yağmur yağdı mı, değmeyin trafiğin keyfine...
Bağcılar'dan Etiler'e
gideceğim, trafik bana mısın demiyor!
Ne yapmalı dememe bile gerek kalmadı!
Hadi bana eyvallah...
Nur Akman'la şoför arkadaşı sattım,
Çağlayan durağından metrobüse bindim. Hoop üç
dakika sonra Mecidiyeköy.
Oradan da Etiler...
Topu topu on
dakika...
Levent Gültekin'in beğenmediği metrobüse
binmeseydim, herhalde hemşeri katili olurdum! (Mustafa
Karaalioğlu'nun yardımcısı Levent Gültekin Kars'lı
olurlar) Şunu yaptım ama, aradım kendisini ve yazının
başlığına çıkan sözü aynen!
Haksız mıyım ama?
Kürtler'e yapılan
zulüm!
DTP'lilerin Kürtler'i canından
bezdirdiğini yazdım ya, yağmur gibi cevap yağdı:
-Kürtler canından bezdirilmişti
zaten!
Doğru!
Buna itirazım yok ki...
Ben diyorum ki, Kürtler'e dışkı yedirenlerin yaptığını siz
yapmayın! Ben diyorum ki, canı sıkıldığında
Kürtler'e "höt" diyenlerin
yolundan gitmeyin! Onlar yeni yeni kafalarını kaldırdılar, ne olur
bir de siz kölelik yaptırmayın bu insanlara!
Birer emir eri değil Kürtler!
Diyorim ki:
"Kepenk indir" emirleri yetsin artık!
Özetle, Kürtler'i ezmeyin dedim..
Niye kızdınız?
Niçin küfür ediyorsunuz ki?