Karar verin; MHP' mi, Akşener'mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Recep Tayyip Erdoğan’ın sancaktarlığında Devlet Bahçeli’nin büyük desteği ile yakalamış olduğu ivmeyi, beka mücadelesini en iyi anlaması gerekenler Türk milliyetçileri, ülkücüler değil mi?
Büyük Turan idealinin en önemli en aktif unsuru olan Müslüman Türklerin din, dil ve ideal birliği üzerinde er geç bir araya geleceklerine inanan bir insanım…
Eğer Büyük Türk milleti olarak İslam ümmetinin onurunu, şerefini, izzetini düşünüyorsak ki düşünüyoruz İslam’ın sancaktarı dil, din, ırk ayırımı yapmayan Türk Milliyetçilerinin öncelikle kendi vatan topraklarında üzerinde oyun oynanmasına izin vermemesi gerekir..
Bugün Orta Asya’daki Sibirya’daki, Avrupa’daki bütün dünya Türkleri aynı dili konuşup aynı ideal peşinde aynı kıbleye yönelmiyorlar mı?
Bugün kim ne derse desin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Recep Tayyip Erdoğan’ın sancaktarlığında Devlet Bahçeli’nin büyük desteği ile yakalamış olduğu ivmeyi, beka mücadelesini en iyi anlaması gerekenler Türk milliyetçileri, ülkücüler değil mi?
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletinin izlediği milli politikalar hangi ülkücüyü mutlu etmiyor?
Terör örgütlerine karşı verilen mücadeledeki büyük başarı…
Daha dün “Acaba bugün hangi olay olacak” derken bugün Türkiye’de sağlanan güven ve huzur ortamı..
Dış politikada eğilmeyen, bükülmeyen tuttuğunu koparmaya çalışan dik duruş…
Tek vatan, Tek devlet, Tek Millet, Tek Bayrak vurgusunun daha güçlü bir şekilde seslendirilmesi…
Bugün yüzde yüz yerli ve milli bir devlet yönetimi gerçeği karşımızda değil mi?
Bunlar her ülkücünün hangi milliyetçinin istediği arzuladığı beklediği icraatlar değil?
Zaten Türkiye’ye Tayyip Erdoğan'a yönelik bütün saldırıların nedeni de bu değil mi?
Devlet Bahçeli’yi teslim alamayanların MHP’yi bölmek için Akşener’e parti kurdurduğunu söylemek yanlış mı?
Tayyip Erdoğan’ın yolunu bir türlü kesemeyenlerin son kozlarını oynamak için Gül, Davutoğlu ve Babacan üçlüsü ile yeni parti kurdurmak istemiyor mu?
PKK’ye hizmet eden HDP’li Belediye Başkanlarının görevlerinden alınmalarına tepki gösteren bir milliyetçi bir ülkücü olabilir mi?
O nedenle;
Recep Tayyip Erdoğan gibi dirayetli kudretli bir devlet başkanına Devlet Bahçeli gibi devletini milletini bayrağını korumak dışında hiçbir hesabı olmayan bir devlet adamına destek vermeyip de ne yapılacak?
Sayın Bahçeli’yi yürekten destekliyorum. Türk tarihi Devlet Bahçeli’nin de bugünkü duruşuna altın harflerle yazacaktır..
Ülkücü davayı yeniden yüceltmiş, Türk Milliyetçilerinin görüşlerinin ne kadar önemli olduğunu Türk devletindeki ağırlığı ile hissettirmiştir..
Ancak;
Yine ülkücü hareketin liderlerinden olup bugün Bahçeli ile bir şekilde ters düşerek uzaklaşmış olan ancak ülkücülüğün bir duruş, bir ideal bir ruh hali bir partiden daha önemli olduğunu çok iyi bilen önemli isimlerin maalesef hala siyasi duruşu ne olduğu belli olmayan Akşener'in partisinde adeta CHP’nin ve küçük ortağı HDP'nin değirmenine su taşıyan birer Türk Milliyetçisi konumuna düştükleri ap açık ortada değil mi?
Erdoğan ve Bahçeli Malazgirt Zaferini birlikte kutlarken davete rağmen CHP HDP'li başkanlarla aynı saatlerde birlikte olması üzücü değil mi?
Neden Akşener o kutlamalarda yoktu?
O nedenle Türkiye’nin dünyada lig atlama mücadelesi verdiği dönemde Türkiye’yi vurmak için kullanılan emperyalist güçlerin en zehirli enstürmanı olan PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile yan yanaymış gibi gösterilmek hangi ülkücü içine sindirebilir mi?
Bırakın HDP’yi bugünkü CHP’nin yönetim anlayışı ile birlikte olmayı hangi ülkücü içine sindirebilir ki?
Hala şehit haberleri gelirkenHDP’ li belediyelerin terör seviciliğini demokratik oluşum gibi gören HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmasını bir demokratik kusurmuş gibi gösterenler ülkücü olabilir mi?
Sayın Akşener’in devlet yönetiminde rol almak gibi bir derdi olmadığı sadece Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli ikilisine duyulan öfkenin esiri olarakonları devirmek için hesap yapanların değirmenine su taşıdığı aşikar değil mi?
Yerel seçimlerde bunu görmedik mi?
*
Örneğin;
Hayata gözlerini ülkücü olarak açmış…
Ömrünü MHP’ye vermiş…
Başbuğ Türkeş’in son genel sekreteri olma onurunu yaşamış…
Ve Türkeş’in ölümü sonrası yapılan kongrede oğlu Tuğrul Türkeş’e karşı Devlet Bahçeli’yi destekleyip kazanmasında payı olmuş…
Devlet Bahçeli ile uzun yıllar büyük sevgi ve saygı çerçevesinde çalışmış…
Koray Aydın gibi doğuşundan bugüne kadar " Ya devlet başa ya kuzgun leşe. Var olsun TÜRK bakışlar var olsun BOZKURT yürekler." demiş duayen bir ülkücülerin bıraktık CHP'yi HDP (PKK-PYD) gibi bir parti ile aynı gemide adlandırılmasını içine sindiremez...
Hele, hele TBMM’de Devlet Bahçeli ile tokalaşmalarına Akşener’in tepki göstermesini içine sindirecek bir devlet adamı hiç değildi Koray Aydın..
Partisi CHP ile işbirliği yaparken Başbuğ Türkeş’in "CHP, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinden çıkmasaydı eğer, ben Milliyetçi Hareket Partisi’ni kurmazdım. Ülkücülerin partisi MHP’dir ” sözlerini unutması mümkün mü?
O nedenle her zaman büyük sevgi ve saygı duyduğum Koray Aydın ve onun gibi duruşu olanların hala baba ocağı ana yüreği ömrünü adadığı MHP’den ayrılmaları inanıyorum ki konjoktürel bir kırılmadan ibarettir..
Yarın torunlarına bırakacağı en büyük miras ülkücü olması değil mi?
Koray Aydın ile Akşener’in Türk milliyetçiliği ufkunu, ideallerini ve duruşunu aynı kefeye koymak mümkün mü?
Türkeş’in “Başını bir ülkücünün çekmediği hiç bir olaya katılmayın.” sözü ülkücülerin Bahçeli-Akşener tercihi için çok önemlidir.
Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde “Geçmişte olan oldu. Orayla takılı kalmayalım. MHP’de kardeşlerimizle buluşmayı hazırız” sözü nefis ile değil dava ile bakarak karşılık bulmalıdır.
Bahçeli'nin sözüne karşı Akşener'in partisinde cevap verecek en önemli isim Koray Aydın olduğunu düşünüyorum...
Çünkü sevgisini içine gömdüğü hala çok iyi bir ülkücü ve MHP'li olduğuna adım gibi inanıyorum.
Çünkü yaşadığı sürece o büyük ruh bedeninden çıkmaz!..
Ülkücü olmanın ne demek olduğunu bizlerden çok çok daha iyi bilir...
Çünkü Ülkücüler idealleri için yaşar..
Ülkücüler için anlamlı bir söz vardır..
Denir ki..
“Siz ölürseniz, Bozkurt yetim kalır, damarlarımdaki kanın boynu bükük, dilime küf düşer, al sancak üşür… Börküm ısıtmaz, pusatım ikinci vuruşta ancak keser, lal olur ötüken dağı, kadrimi bilmez güneş, gece canavar olur, hilali boğazlar orta yerde..”
*
O nedenle Türkiye büyük bir hızla iki kutuplu bir siyasi arenaya dönüşürken MHP’den ayrı düşen ülkücüler bir tercih yapacaklardır.
Ya AK Parti-MHP gibi milliyetçi muhafazakar taban ile kucaklaşacaklar
Ya da CHP-HDP çizgisinde vatana millete bayrağı sahip çıkanlara “Faşist’ diyenlerle siyaset yapacaklar..
Başbuğ Türkeş bir konuşmasında kendi partililerine bakın ne demişti;
“Türk milletine Bizans'tan geçen bir hastalık vardır. Gevşeklik, laubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele laf söylemek.
Bu hastalık sizde var.
Bu hastalığı tedavi etmeniz lazımdır.
Bu hastalığı tedavi etmezseniz, kendinize yol seçiniz.
Milliyetçi harekette bir saniye daha fazla kalmayınız. Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz her şeyden önce vasıflı Türk olmaya mecbursunuz. Türk milletini batıran, Bizans'ı batıran, Osmanlı imparatorluğunu batıran hastalık budur.”
Çok ama çok anlamlı..
*
Diyeceğim şu ki iyilik ve sağlık lafla olmaz. .
Öyle Tayyip Erdoğan'ın yapılmasına büyük destek verdiği Diriliş dizisindeki Kayı boyu bayrağını alarak logo yapmakla, ok ve yayı “iyi” olarak göstermekle olmuyor bu işler!..
Aslı varken taklidi sadece ve sadece aslına ne kadar zarar verebilirim ile meşgul olur!
Akşener’in MHP’ye yaptığı gibi..
Gül, Babacan ve Davutoğlu’nun AK Parti’ye yapmaya çalıştıkları gibi..
Akşener'in partisindeki eski MHP'liler, ülkücüler, şunu iyi bilmeli ki partinizi Babacan'ın kuracağı söylenen adı mechul partiye feda edecekler!..
Bekleyin görün!..
Yuvaya dönün...
O nedenle;
Devlet Bahçeliler, Semih Yalçınlar, Koray Aydınlar, Şefkat Çetin’ler, Ümit Özdağlar, Sinan Oğan’lar daha ismini sayamadığım bu davaya ömürlerini veren lider eksenli Türk milliyetçileri eğer o büyük idealleri ile yaşıyorlarsa artık bugüne kadar yaşananları unutup Türk siyasetine daha güçlü bir şekilde yön vermelidir…
Her birinin en büyük mirası “Ülkücü ” oluşları
Ülkücülerin partisi MHP değil mi?
O nedenle;
Ülkücü hareket Cumhur ittifakı olarak MHP ile omuz omuza veren Recep Tayyip Erdoğan’la gücünü birleştirerek büyük Türkiye’yi ayakta tutacak ve beka sorununu bertaraf edecek o büyük idealleri gerçekleştirecek güçlü hamlelerin daha sağlam atılmasının yolunu açmalıdır..
Söz konusu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası ise gerisi teferruat değil mi?
Alparslan Türkeş'e büyük saygı duyanlar her defasında "Başbuğumuz" diyenler onun bıraktığı emanete sahip çıkmayı ve onu koruyup kollamaya onun etrafında güç birliği yapmak gibi sorumlulukları yok mu?
Alparslan Türkeş ne diyor;
Mevzu vatansa hepimiz ölelim, mevzu makamsa hepiniz ölün!..