Karanlıkta yüzmek…
Gördünüz mü?
Geleceğimiz denen gençler, ödeyemeyecekleri harç zamlarıyla karşı karşıya kalınca demokratik haklarını kullanıp eylem yaptılar ve kolları kıvrılarak, ağızları kapatılarak, sürüklenerek çıkarıldılar salondan…
Dışarıda eylem yapanları da her zamanki “işkence” bekliyordu…
Belki de kendi çocuğunun harç parasını bile ödeyemeyecek olan polis bu zamları protesto eden öğrencileri coplarla dövüyor, yere yatırıyor, kafasına ayağıyla bastırıyordu…
Şaşarım polisin “çifte standardına…”
Hizbul Tahrir operasyonu sonrası gözaltına alınan “karanlık beyinli” adamları gördünüz mü?
Sloganlar atıyorlardı, “Atatürk Cumhuriyet’i yıkılacak” diye…
Ya polis ne yapıyordu?
Hiç!
Tutmuş kolundan götürüyor, o kadar!
Birisi ülkenin geleceğine dinamit yerleştiren, bu ülkeyi bölmeyi amaç edinmiş, bunun için ölmekten korkmayacak, bir İslam devleti kurulması için ülkesi aleyhine her şeyi yapabilecek bir grup “kendini bilmez”, diğerleri eğitim hakları için mücadele eden ve bu ülkenin emanet edileceği gençler…
Birinin ağzı kapatılıyor, kafasına kafasına coplar iniyor, acımasızca dövülüyor, diğeri el üstünde karakola götürülüyor…
Onlarca mail geliyor adresime, harç zamları yüzünden okulunu bırakacak öğrenciler yardım istiyor.
Gençleri bu hale getirmek midir çağdaş eğitim anlayışınız?
Bu mudur demokrasi?
Bu mudur eğitimde çığır açmak?
Ve bu mudur ülkeyi korumak?
Sorarım size…
Karanlığa gömülmenin, karanlıkta yüzmenin başka nasıl ispatı olabilir ki?
Boğulmadan önce bir düşünün…
Sadece bir kere, ne olur ki!
nsrnylmz@gmail.com