BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Karaman'daki vahşet kan dondurdu

Karaman'da gözü dönmüş eş eşine acımadı ve onu korkunç şekilde öldürdü. İşte o kan donduran cinayetin detayları...

Abone ol

Karaman'da yol kenarında yanmış cesedi bulunan 41 yaşındaki Emine Uysal'ı öldürdüğü iddia edilen eşi 55 yaşındaki Erdoğan Uysal, dün Eskişehir'de yakalandı.

Suçunu itiraf eden şüpheli, 'takoz' denilen tahtayla eşinin başına defalarca vurduğunu, öldüğünü anlayınca da benzin döküp cesedini yaktığını söyledi.

Geçen 25 Mart Pazartesi günü, kent merkezine yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta Dereköyü yakınlarında yolun kenarında yanmış kadın cesedi görenler jandarmaya haber verdi. Jandarmanın yaptığı incelemenin ardından kadının cesedi otopsi yapılmak üzere Karaman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kadının kimliğini belirlemek için çalışma başlatan jandarma, yaklaşık 3 kilometre ileride yoldan çıkıp kaya parçalarına çarptığı sanılan 70 FS 456 plakalı otomobili terk edilmiş halde buldu.

Demir ustası Erdoğan Uysal'a ait olduğu saptanan otomobilde yapılan aramada, koltukta kan izleri, bagajda da kadın ayakkabısı ve küpe bulundu. İki olayın birbiriyle bağlantılı olabileceği üzerinde duran jandarma, Erdoğan Uslu'ya ulaşmaya çalıştı. Ancak Erdoğan Uysal ve eşi Emine Uysal'ın pazar günü evden ayrıldıktan sonra dönmediği saptandı.

Bunun üzerine jandarma, Erdoğan Uysal ve eşi Emine Uysal'ın yakınlarını, bulunan cesedin teşhisi için morga götürdü. Emine Uysal'ın annesi, yanmış cesedin kızına ait olduğunu teşhis etti. Olay yerinde yapılan incelemede ve Emine Uysal'ın otopsisinde, kadının başına sert bir cisimle vurularak öldürüldükten sonra cesedinin yakıldığı belirlendi.

CİNAYET ŞÜPHELİSİ EŞ, ESKİŞEHİR'DE YAKALANDI

Jandarma tarafından aranan Erdoğan Uysal, dün Eskişehir'de bir yakınının evine girmek isterken polis tarafından yakalandı. Gözaltına alınan ve ardından jandarmaya teslim edilen Uysal, gece yarısı Karaman'a getirildi.

EVE GİDİP ELBİSELERİNİ DEĞİŞTİRMİŞ

Sorgusunda, eşi Emine Uysal'ı öldürdüğünü itiraf eden Erdoğan Uysal, olaydan sonra yürüyerek eve gittikten sonra kanlı elbiselerini değiştirip otostopla Kahramanmaraş, Mersin ve Antalya üçgeninde dolaştıktan sonra Eskişehir'e gittiğini söyledi.

'ÖLDÜĞÜNÜ ANLAYINCA CESEDİ YAKTIM'

Bugün olay yerinde Cumhuriyet savcısına cinayeti nasıl işlediğini soğukkanlılıkla anlatan Erdoğan Uysal, Emine Uysal ile 9 ay önce evlendiğini ve her ikisinin de ikinci evlilikleri olduğunu belirtti. İlk eşinden 2 çocuğunun olduğunu kaydeden şüpheli Uysal, eşinin şizofreni hastası olduğunu öne sürdü. Eşiyle sürekli tartıştıkları iddia eden Erdoğan Uysal, 'Eşimin psikolojik sorunları vardı. Şizofreni hastasıydı. Son zamanlarda üzerime çok geliyordu. Ailevi sorunlarımız da büyüdü. Öldürdüğüm gece de bunalıma girdim. Takozla başına vurdum. Sonra araçtan indi, kaçmak için giderken 5-6 adım atıp yere yığıldı. Peşinden gidip defalarca yine takozla vurdum. Öldüğünü anlayınca da üzerine benzin döküp yaktım. Sonra da kaçtım' dedi.

Şüpheli Erdoğan Uysal, yapılan tatbikatın ardından adliyeye sevk edildi.

20 ERKEĞİ DOLANDIRDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

YAKAYI ELE VERDİ

Adana'da Türkiye'nin farklı şehirlerinde evlenme vaadiyle 20 erkeği dolandıran 50 yaşındaki Necla A. ile suç ortağı 43 yaşındaki Salih Ş. yakalandı.

Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Saimbeyli İlçesi'nde yalnız yaşayan 71 yaşındaki Osman G., evlenmek istediğini söyleyince, 46 yaşındaki Seyfullah T., Hanım E. sahte kimliğini kullanan Necla A. ile tanıştırdı. Saimbeyli'ye gelen Necla A. "Yarın beni kapıya koymayacağını nereden bileyim, ben namuslu, kendi halinde bir kadınım. Hiçbir gelirim de yok, sen ölürsen çocukların beni istemez, mirasından pay da vermezler. En iyisi sen evin tapusunu üzerime yaparsın böylece hayatım garantide olur" diyerek Osman G.'ye evlilik şartı koştu.

Adını Hanım E. olarak bildiği Necla A.'nın şartlarını kabul eden Osman G. düğün hazırlıklarına başladı. Başlık parası olarak da 8 bin liralık altın aldı. Altınları alan Necla A., kuyumcudan çıkıp, 'lavaboya gidiyorum' diyerek Osman A.'nın yanından ayrıldı ve kayıplara karıştı.

Dolandırılan Osman G., Saimbeyli Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği dilekçenin ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek Hanım E.'den şikayetçi oldu. Osman G.'nin verdiği eşkal bilgileri üzerine harekete geçen Adana polisi, gerçek Hanım E.'nin Kars'ta yaşadığını ve dolandırıcılık olayı ile ilgisi bulunmadığını, nüfus cüzdanının çalındığını belirledi. Bu bilgi üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmalarda, farklı şehirlerde 20 kişinin daha Necla A.'nın kurbanı olduğu anlaşıldı. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Bürosu görevlileri, Osman G. ile Necla A.'nın tanışmasına aracılık yapan Seyfullah T.'yi bulup yeniden ifadesine başvurdu. Gözaltına alınan Seyfullah T., ifadesinde Necla A. ile erkek arkadaşı Salih Ş.'nin birlikte hareket ettiğini itiraf ederek, "Salih kırsal bölgelerde köy köy gezip, evlenmek isteyen yaşlı adamları bulur, Necla A. ile tanıştırırdı. Evlilik hazırlığına başlayan Necla, altın aldırır sonra da Salih gelir kadını olup götürürdü" dedi. Bu bilgiler üzerine Hatay'ın İskenderun İlçesi'nde oturduğu belirlenen ve 'Malatyalı Necla' olarak tanınan Necla A. ile Salih Ş.'yi yakaladı. Üzerinden Hanım E.'nin kimliği çıkan Necla A., Salih Ş. ve Seyfullah T., tutuklandı.

Aynı suçtan 20 ayrı yakalama kararıyla aranan Necla A.'nın başka kurbanlarının da olabileceğini kaydeden polis, evlenme vaadiyle dolandırılanların Cumhuriyet Savcılıklarına başvurmasını istedi.

CİNLERLE TECAVÜZ DAVASINDA BERAAT

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

ÇIPLAK FOTOĞRAFLARI GÖRÜNCE...

Burdur ve Antalya’da ruhani güçleri olduğunu iddia ederek 3 kız kardeşe tecavüz ettiği iddiası ile 30 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan şahıs beraat etti.

Antalya’da 6 Aralık 2001 günü meydana gelen olayda Kadir T. (22), ablası H.T. (28) ile birlikte yaşayan oto galericisi Osman A.’yı (41) tabanca ile 9 yerinden vurdu. Yaralanan Osman A. hastaneye kaldırılırken, gözaltına alınan Kadir T. “Osman A’nın cep telefonunda 3 ablama ait çıplak fotoğrafları görünce çılgına döndüm. Yatak odasında kendisine ait tabanca ile vurdum” dedi. Kadir T. tutuklanırken, kız kardeşler de Osman A.’dan “Cinleri olduğunu söyleyerek bize tecavüz etti” şikayetiyle davacı oldu. Osman A’nın H.T. ve G.T’ye (30) Burdur’da, diğer kız kardeş A.T’ye (25) de Antalya’da bir otel odasında tecavüz ettiği iddiasıyla 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Yargılama aşamasında Osman A’dan bir erkek bebek dünyaya getiren H.T. ile kardeşi G.T. davadan vazgeçti. Cumhuriyet Savcısı Eyüp Özdemir, önceki gün görülen son duruşmadaki mütalaasında sanık Osman A’nın kız kardeşlerle kendisinde büyü olduğunu söyleyerek cinsel ilişkiye girdiği ve şantaj yaptığına dair delil elde edilemediği için beraatına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, yargılama aşamasında ortağı T.B. ile öpüşürken fotoğrafları kendisine gösterildiğinde “Öpüşme şeyine girmiştik” ifadelerini kullanan Osman A’nın kız kardeşler G.T., H.T. ve A.T’ye tecavüz ettiğine dair somut bir delil bulunamadığı gerekçesi ile beraatına karar verdi. Kararın ardından Osman A., “Cin toplayarak kız kardeşleri kandırdığım iddia edildi. H.T’yi seviyordum. Bunu bilen ailesi, kızları kullanarak benden para sızdırmak istedi. Suçsuz olduğum ortaya çıktı. Şimdi tek isteğim H.T’den olan yakında doğum günü olacak olan oğlumu kucağıma almak. Bugüne kadar fotoğrafını bile görmediğim oğlumu bana bir kez göstersinler, onun için her şeyi yapmaya hazırım” dedi.

Burdur’da oto galericiliği yapan Osman A., 6 Aralık 2011 günü Antalya’daki evinde vuruldu. Kadir T., “Osman A’nın cep telefonunda 3 kız kardeşime ait çıplak görüntüleri görünce çılgına dönüp vurdum” diye ifade verdi. Kız kardeşler de “Osman A. cinleri olduğunu söyleyerek bizi kandırıp tecavüz etti” diyerek şikâyetçi olunca Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı. Tutuksuz yargılanan Osman A., kız kardeşlerden H.T. ile ilişkisi olduğunu, diğer iki kardeşle bir ilgisinin olmadığını, cep telefonunun ise Kadir T. tarafından kullanıldığını iddia etti. Bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Kadir T., yaralama suçundan 18 ay hapis cezası aldı.

SOKAK ORTASINDA TACİZİN CEZASI KESİLDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Adana'da, durakta otobüs bekleyen üniversite öğrencisi 23 yaşındaki E.Y.'yi öpmeye kalkıştığı, genç kızın tepki göstermesi üzerine de boğazını sıktığı iddiasıyla hakkında dava açılan 26 yaşındaki Tevfik Baysoy, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklandı.

ekran-resmi-2013-04-04,-11.12.48.pngOlay, 10 Mayıs 2012'de, merkez Seyhan İlçesi Sakarya Mahallesi D-400 Karayolu üzerinde meydana geldi. Çukurova Üniversitesi öğrencisi E.Y., okula gitmek üzere D-400 Karayolu üzerindeki durağa çıkıp otobüs beklemeye başladı. Madde bağımlısı olduğu ileri sürülen Tevfik Baysoy, iddiaya göre, kızın yanına gelip, "Senden çok hoşlandım. Benim kız arkadaşım yok. Tanışıp, arkadaş olabilir miyiz? Sen arkadaşım olur musun?" diyerek öpmeye kalkıştı. Şoke olan E.Y., Baysoy'u tersleyerek, "Ne münasebet, sen kim oluyorsun?" karşılığını verdi. Aldığı cevap üzerine öfkelenen Tevfik Baysoy, kızın boğazını sıkarak, hakaretlerde bulundu. E.Y.'nin yardım çığlıkları üzerine saldırgan hızla olay yerinden kaçtı. Kısa süre sonra polis ekiplerince yakalanıp, tutuklanan Tevfik Baysoy hakkında, 'cinsel saldırı, basit yaralama ve hakaret' suçlarından 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

ÖZÜR DİLEDİ

"Çok pişmanım. Kendisinden özür diliyorum" diye savunma yapan sanık Tevfik Baysoy tahliye edilirken, E.Y. de ruh sağlığıyla ilgili rapor aldırılmak üzere hastaneye sevk edildi. Sonraki duruşmada ise hastaneden 'E.Y.'nin yaşadığı olay sebebiyle ruh sağlığı bozulduğu' yönde rapor verilince asliye ceza mahkemesi hakimi, görevsizlik kararı vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi.

'HATIRLAMIYORUM'

Yargılamasına, 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilen sanık Baysoy, "Uyuşturucu bağımlısıyım. Bu olay olduğunda ben kendimde değildim. Olayın nasıl olduğunu hatırlamıyorum" dedi. Sanığın, "Seninle tanışmak istiyorum. Sevgilim olur musun?" diyerek sarılıp öpmeye kalkıştığını belirten E.Y., sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. E.Y. asliye ceza mahkemesindeki ilk duruşmada ise yaşadığı olayın etkisiyle gözyaşlarına hakim olamamıştı. Üniversiteli E.Y., olay anını şöyle anlattı:

"Yanıma gelerek arkadaşlık teklif etti. Kabul etmeyerek uzaklaşmak istedim. Belimden sarılarak dudağımdan öpmeye çalıştı. Kurtulmak için kendimi yere attım. 'Seninle yatmak istiyorum. Sevişmek istiyorum' gibi sözler söylemeye devam ediyordu. Kalkıp, tekme attım. Bu kez de boğazıma sarıldı. Çevreden görüp yardıma gelenleri görünce de kaçtı."

Mahkeme heyeti, E.Y.'nin yaşadığı olaydan dolayı ruh sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan yeniden rapor aldırılmasına, sanık Baysoy'un da suçun niteliği ve mevcut delil durumuna göre tutuklanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.