Doğu Karadeniz'de Mayıs-Haziran ile Ekim-Kasım arası sel ve heyelanlar açısından riskli dönemleri oluşturuyor.
Abone olProf. Dr. Önsoy, yaptığı açıklamada, aşırı yağışların hakim olduğu Doğu Karadeniz'de fazla suyun sürekli sorunlar yarattığını ve bu nedenle Karadeniz insanının sel, taşkın ve heyelanlarla iç içe yaşadığını belirtti. Hidro-meteorolojik veriler kullanılarak yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda Doğu Karadeniz'de sel ve heyelanlar için iki periyodun ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Önsoy, şunları söyledi: ''Bu periyotlardan birincisi mayıs-haziran periyodudur. Bu ayların öncesindeki sonbahar ve kış mevsimleri çok yağışlı geçerse toprak, tamamen suyla dolgun hale gelir. Yörenin topoğrafik koşullarına bağlı olarak, kuzey yönlü serin hava kütleleri, güneyden gelecek ılık ve sıcak hava kütleleriyle buluşunca aniden yoğunlaşan hava kütleleri, çok kısa zaman içinde şiddeti yüksek yağışları bırakır. Bundan önceki mevsimin yağışlı ve karlı geçmesi sonucu suya doygun olan toprak, yağmur sularını tutamaz. Akışa geçen suyun değeri büyük olur, bu değer kar sularının eklenmesiyle daha da artar.'' Dolayısıyla yörede akarsu yataklarında taşkınlar meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Önsoy, şöyle devam etti: ''Şiddetli yağış erozyonu da tetikler. Ekim-kasım periyodu için de benzer koşullar geçerlidir. Yapılan bilimsel çalışmalar Doğu Karadeniz'de mayıs-haziran ile ekim-kasım periyotlarının sel ve heyelanlar açısından riskli dönemleri oluşturduğunu ortaya koymuştur. Bu periyotlar, zaman zaman biraz öne veya sonraya kayabilir. Bu nedenle yöre halkı, özellikle bu dönemlerde sel ve heyelanlara karşı son derece dikkatli olmalıdır.'' Prof. Dr. Önsoy, sel ve heyelanların etkilerinin en aza indirilmesi için akarsu yataklarına biriken kum, çakıl gibi malzemelerin, belli zaman aralıklarıyla alınması gerektiğini vurguladı. Yörede yaşanan taşkınlardan ders alınmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Önsoy, ''Her zaman olduğu gibi dere yataklarında yapılaşma hızlı bir şekilde sürüyor. Bu durum da sel ve heyelanlar sonucu can kayıplarına davetiye çıkarıyor'' diye konuştu. 76 Yılda 424 kişi öldü Prof. Dr. Önsoy, yörede 1927'den beri meydana gelen heyelanlarda 2, sellerle birlikte meydana gelen heyelanlarda ise 171 kişi olmak üzere toplam 424 kişinin öldüğünü belirtti. Yörede bilinen en eski heyelanın, 1927 yılında Trabzon'un Sürmene İlçesi'ne bağlı Kastel Köyü'nde meydana geldiğini ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlandığını hatırlatan Prof. Dr. Önsoy, en fazla can ve mal kaybının ise 1929 yılında Trabzon'un Of İlçesi'ndeki heyelanda meydana geldiğini, bu heyelanda 146 kişinin hayatını kaybettiğini; 2 bin 9 konutun yıkıldığını kaydetti. Kaynak : Milliyet