Doğal afet mi kentsel felaket mi? Giresun'u neredeyse yok eden sel felaketinin asıl sebebi ne? Kurtuluş nerede? Okuyun...
Abone olKaradeniz'i özellikle de Giresun'u suların altına gömen sel sularının sorumlusu yalnızca doğa değil... Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu (KARDOĞA) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Adanır'a göre bu felakete doğal afet değil, kentsel afet demek en doğrusu...
Adanır, Karadeniz Bölgesi'nde sel felaketlerini azaltabilmek için bir an önce entegre havza yönetimi çalışmaları başlatılması gerektiğini belirtiyor... Yerel yönetimlerin, yerel halkın dikkatle ve bir an evvel uyması gereken tespitlerde bulunuyor...
''Binlerce yıldır sazlık olan alanların yerleşime açılması sonrasında bu alanları su basması mı doğal afet? Giresun'da her 3 yılda bir bu kadar büyük bir yağış görülmektedir. O zaman bir insanın yaşamında en az 25 kez yaşayacağı bir olaya beklenmedik bir afet diyebilir miyiz?'' diyen Adanır'a göre asıl sorumlu Karadeniz Sahil Yolu.
TRİLYONLAR HARCANAN KARADENİZ SAHİL YOLU
Karadeniz Duble Sahil Yolu'nun şehirlerin önüne bir set olarak yapıldığını da iddia eden Adanır, açıklamasında, ''Yolun şehirleri su altında bırakacağını bile bile yağmur suyunun önüne set olarak çekilirken bütün itirazlara kulak tıkamanın doğal afet tanımındaki yeri nedir?'' diye sordu.
Köylülerce açılan eski toprak yollar su tutmazken, trilyonlarca dolara mal olan Karadeniz Sahil Yolu'nun kendi suyu ile baş edemediğini öne süren Adanır, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
''Bunları düşününce yaşadığımız sel felaketinin bir doğal afet mi yoksa bir kentsel rant afeti mi olduğu daha kolay görülebilir. Eskiden bir ağaç, bir girinti, bir çıkıntı, bir çukur veya bir kaya derenin akış hızını doğal olarak yavaşlatırken son derece düzgün ve dere yatağının doğal akışına aykırı olarak yapılan duvarlar suyun akış hızını artırarak felakete ortaklık ettiği görülmektedir. Ayrıca, suyun akış hızının artması, deniz ile derenin daha hızlı çarpışması demektir. Bu da büyük bir kütle olan denize çarpan dere suyunun bu basınçla geriye doğru taşma ve yükselme eğilimini artırmakta ve yerleşim yerlerini su basmasını kolaylaştırmaktadır. Karadeniz'de sel felaketlerini azaltabilmek için bir an önce entegre havza yönetimi çalışmaları başlatılmalı ve havza bazında dereye malzeme karışmasının önlemleri alınmalıdır.''
GİRESUN EN ÇOK YAĞIŞ ALAN İKİNCİ İL
Giresun'un Türkiye'nin en çok yağış alan ikinci ili olduğunu ve birçok ülkenin toplamından çok yağış aldığını vurgulayan Adanır, açıklamasında, ''Giresun'da yağmur bir afet değil, okyanusal yağış rejimine sahip olan bölgenin, yerel iklim özelliklerinin bir sonucudur. Asıl felaket bu durumu anlamadan yapılan yatırımlardır'' ifadesini kullandı.