Dünyanın en büyük savaş suçlusu Karaciç Lahey'de ceza mahkemesine bugün teslim edildi.
Abone ol Lahey'deki uluslararası ceza mahkemesine bugün teslim edilen Bosnalı Sırpların eski siyasi lideri Radovan Karaciç, 1990'lı yılların başlarında eski Yugoslavya'yı kırıp geçiren "etnik temizliğin" başlıca aktörlerinden biri olarak kabul ediliyor.Lahey'de eski Yugoslavya için 1995'te kurulan uluslararası ceza mahkemesi tarafından soykırım, insanlığa karşı suç, savaş suçu işlemekle suçlanan Karaciç, "askeri yamağı" Ratko Mladiç ile birlikte, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'daki en büyük katliam sayılan, 8000 kadar Müslümanın Srebrenica'da öldürülmesinden sorumlu tutuluyor, 10 bin kişinin öldüğü ve 43 gün süren Saraybosna kuşatmasındaki rolünden dolayı da suçlanıyor.
Hakkındaki suçlamaların ardından 1996'dan beri halk arasında hiç görülmeyen Karaciç, Belgrad'da tutuklandığında dünya kamuoyunun önüne, uzun beyaz saçları ve uzun sakalıyla, "Doktor Dragan Dabiç" olarak çıktı.
Hırvatlar ve Boşnaklar için bir "canavar" olarak görülen Karaciç, çok sayıda Sırp için ise hala, bağımsızlığını ilan ettikten sonra 1992-1995'te Bosna'yı yıkan savaşın "kahramanı" sayılıyor.
Eski Yugoslavya'da şimdi Karadağ topraklarında kalan Savnik bölgesinde 19 Haziran 1945'te doğan Karaciç, çocukluğunu Bosna sınırı yakınlarındaki Niksiç'te geçirdi. Küçük yaşlardan itibaren şiir, tiyatro piyesi yazan ve halk müziği besteleri yapan Karaciç'in ateşli milliyetçiliğini miras aldığı babası, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerle olduğu kadar Tito yandaşı komünistlerle de mücadele eden "Çetnik" hareketine katıldığı için hapsedilmişti.
Saraybosna'da 1960'lı yıllarda psikiyatr olarak çalışan Karaciç, siyasi kariyerine, akıl hocası olan ve 2006'da davası sona ermeden Lahey'deki cezaevi hücresinde ölen Yugoslavya'nın güçlü ismi Slobodan Miloşeviç ile birlikte 1990'lı yıllarda başlamış ve 1990'da Bosna-Hersek'te Sırbistan Demokrat Partisi'nin kurucu üyeleri arasında yer almıştı.
Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra eski komünist Avrupa'da esmeye başlayan değişim rüzgarları Yugoslavya'ya da ulaştı ve 1991'de Yugoslavya'yı oluşturan 6 cumhuriyet bağımsızlıklarını ilan etti.
Tıpkı Slobodan Miloşeviç gibi Karaciç de, Bosna ve Hırvatistan'daki Sırpların yaşadığı toprakları Sırbistan'a bağlamak istedi. Bosna'da Sırplar nüfusun yaklaşık yüzde 44'ünü temsil ediyordu.
Karaciç, Mladiç ile beraber, Bosna'yı "Sırp olmayan unsurlardan temizledi". 1992 ile 1995 arasında Bosna Savaşı'nda 100 bin kişi öldü, 2,2 milyon kişi evlerinden oldu.
Dayton anlaşmalarıyla Karadiç, BM tarafından bağımsız devlet olarak tanınan Bosna'daki Sırp cumhuriyetinin başkanlık konseyinin üç üyesinden biri oldu. Karaciç aynı yıl Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin tek başkanı oldu ve 1996 yılına kadar silahlı kuvvetler başkomutanı ve devlet başkanı olarak görevlerini sürdürdü.
Karaciç'in hayatı, savaşın 1995 sonunda bitmesiyle değişti. Bosna Savaşı'nın bitmesinden sonra uluslararası savaş suçları mahkemesi Bosnalı Müslümanlar ve Hırvatlara karşı savaş suçu işlediği gerekçesiyle Karaciç'i resmen suçladı.
Suçlamanın ardından kayıplara karışan Karaciç'in bazen Sırp Ortodoks kilisesi manastırlarında, bazen Bosna'nın doğusunda dağlık bölgelerdeki mağaralarda saklandığı iddia edildi. Bazı gazeteler, Karaciç'in bazen rahip kılığına girdiğini yazarken, bazıları da kadın peruğu takarak dolaştığını bildirdi.
Kaçak hayatı 12 yıl süren Karaciç, BM'nin en son 2000 yılının mayıs ayında güncellediği iddianameye göre, 1992-1996 yılları arasında soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemek gibi birçok ithamın aralarında bulunduğu 11 suçtan yargılanacak.
Davanın karmaşıklığı nedeniyle Karaciç'in savaş suçları mahkemesine çıkmasının aylar alabileceği bildiriliyor.