Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Fatih Karaca, RTÜK Kanunu'nundaki bazı maddelerin Avrupa Birliği ile örtüşmediğini belirtti.
Abone olRTÜK Kurumu Başkanı Karaca, öncelikle radyo ve televizyonların kuruluşu hakkındaki kanunun parlamentoda bir an önce ele alınması gerektiğini söyledi. "AB ve Türkiye Ekranı" konulu konferans vermek üzere Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ne gelen RTÜK Başkanı Fatih Karaca, gazetecilerin sorularını cevapladı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Kanunu'nda Avrupa Birliği müktesabatı çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerektiğini ifade eden Karaca, "Öncelikle radyo ve televizyonların kuruluşu hakkındaki kanun parlamento tarafından bir an önce ele alınmalıdır. Çünkü, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun şu an kanundaki bazı maddeleri Avrupa Birliği ile örtüşmüyor. AB müktesabatında böyle bir diğerlendirmenin yapılması lazım. Umuyoruz ki bu konu, parlamentonun gündeminde de olur. Bazı maddelerle ilgili Anayasa Mahkemesi'nde de verilen kararlar var. Şu an gerekçeli kararın açıklanması bekleniyor. Ama bu aşamada bu konunun ele alınıp parlamentoda çözüme ulaştırılacağını umuyoruz" dedi. RTÜK Başkanı Fatih Karaca, televizyonlardaki evlilik programlarıyla ilgili kurulun İzleme ve Değerlendirme Dairesi içinde özel bir komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Karaca, "Geçen hafta müeyyide uygulanan televizyon kanalları oldu. Bu hafta da Üst Kurulumuz'un toplantısı var. Ama umuyoruz ki, bunu yayıncı kuruluşlarımız kendi iç denetim mekanizmalarıyla halledeceklerdir. Daha önce davranışlar biçimindeki yanlışlıkların şu an çok azaldığı yönünde RTÜK'e bildirimler de var. Önemli olan yayıncı kuruluşlar önce kamu yararını gözeterek bu yayınları yapmalıdırlar, biz de takip ediyoruz" diye konuştu. RTÜK'ün bu programlara karşı çıkışının olumlu tepkiler aldığını vurgulayan Fatih Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi geç kaldığımız yönünde suçluyorlar. Aslında geç kalmadık. Sonuç itibariyle uzun bir süredir bunlarla ilgili kararlarımızı veriyorduk. Ama bir süreç var. Önce RTÜK'ün aldığı bir karar, arkasından idari yargı süreci. Bu zaman kaybettiriyordu. Maalesef bu yayınlar arka arkaya geliyordu. Dolayısıyla biz orada meseleyi kamuoyuna mal ederek, kamuoyunun da bu konudaki hislerine tercüman olduk. Bundan sonra gerek ilgili komisyonun çalışmaları, gerekse bizim komisyon çalışmalarının ötesindeki çalışmalarımız devam edecektir. Biz mesajlarımızı açıkladık. Bunların gereğini yerine getirmek, yayın kuruluşlarının yöneticilerine aittir. RTÜK'ün yayına müdahale yetkisi yok. Biz burada kendi vicdanı muhasebelerini yapmalarının şart olduğunu düşünüyoruz. Sokaklara çıksınlar, insanların tepkilerini görsünler. Ona göre düzenlemeyi yayıncılar kendileri yapsın. Biz baştan beri bunu söyledik. Ama mesele farklı bir noktaya çekilmek istendi. RTÜK demokratik bir kuruldur, üyeleri meclis tarafından seçilen bir kuruldur. Onun için biz bu konunun kendi iç denetim mekanizmalarıyla çözüleceğini düşünüyoruz. Bu programlara ne kadar büyük tepki olduğunu da son yapmış olduğumuz açıklamadan sonra daha çok görme imkanımız oldu. Onun için ben yayıncı kuruluşlara bu konuda kamuoyu araştırmaları yaptırın, halkın nabzını tutun diyorum. Öncelikle yayıncı kuruluşların kendi kararlarına ve vicdanlarına bırakacağız. Ama bu bizim kendi denetim yapmamızı ortadan kaldırmayacak. Meselenin ilgili taraflarına, üniversitelerimize, bu konunun uzmanlarına da söz düşüyor. Biz bu konuda da bir çalışma içine gireceğiz." RTÜK Başkanı Karaca, ayakta kalma mücadelesi veren yerel medyanın, ulusal medyadaki yoğunlaşmaların karşısında bir alternatif olarak her zaman olması gerektiğini dile getirdi. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCK'daki basınla ilgili maddelerin parlamentoda düzeleceği şeklinde beyanlar olduğunu hatırlatan Karaca, "Basın kuruluşlarının bu konuda açıklamalarını takip ediyoruz. Bu konu kamuoyunda yeteri kadar tartışıldı. Bizim şu aşamada ilave bir şey söylememize gerek yok" şeklinde konuştu.