Kara gün dostu Macaristan...
İnşallah bir gün bu güzel ve kara gün dostu millet İslamiyet ile şereflenir...
Bazen çok darda kaldığınız, sıkıştığınız, kendinizi yapayalnız hissettiğiniz zamanlar olur. İşte öyle zamanlarda gelen küçücük bir yardım bile çok büyük işler yapar.
Devlet olarak zor zamanlar yaşadığımız bugünlerde hiç ummadığımız yerden gelen bir ses bize yalnız olmadığımızı hissettirdi.
Bugünlerde dünya adeta tek ses olmuş Türkiye’yi eleştiriyor.
Bir taraftan tehditler, yaptırımlar almış başını giderken uluslararası kuruluşlar kınama üstüne kınama yayınlıyorlar. Dost bildiğimiz, dindaş dediğimiz ülkeler bile aleyhimize alınan kararlarda parmaklarını büyük bir zevkle kaldırıyorlar.
Hele bir de varlığını Türkiye Cumhuriyeti’ne borçlu KKTC yetkilisinin ettiği laflar var ki yenir yutulur cinsten değil. Beyefendi bugünlere nasıl geldiğini unutmuşçasına Türkiye’nin güvenliğine yönelik tehlikeleri bertaraf etmek için başlatmış olduğu Barış Pınarı harekâtını küstahça eleştirebiliyor.
Dost diye, kardeş diye bildiğimiz ülkelerin bu tavırları zor zamanlar yaşamakta olan devletimiz ve milletimizi üzüyor.
Muhalefetten ise söz etmeye hiç gerek yok 75 yıldır bildiğiniz gibi...
Kraldan çok kralcı kesilmişçesine millete hakaret etmek için yazılmış mektubu ellerine alıp alkışlara boğuyorlar. Onların yaptıklarını kimse yapmaz aslında...
İşte böylesine zor zamanlar yaşadığımız günlerde hiç beklemediğimiz bir ülke sesini yükselterek Türkiye’nin yanında yer aldı.
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yi kınamak için hazırladığı taslağı veto eden bu ülke Macaristan idi.
Üstelik Macaristan sadece tasarıyı veto etmekle kalmadı. Macaristanlı yetkililer Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekâtına yönelik destek mesajları da yayınladılar.
Macaristan Devlet Bakanı Gergely Gulyas, Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili, ''Türkiye kendi topraklarında ikamet eden 4 milyon mülteciyi kendi ülkesine geri ulaştırmak istiyorsa o zaman bu girişimi desteklenmeli.'' dedi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban da harekâtın kınanacak bir tarafı olmadığını, Türkiye'de 3 milyondan fazla mültecinin yaşadığını belirterek, Ankara'nın Suriye'nin kuzeyini askeri açıdan istikrara kavuşturduğunu ve orada güvenli bir bölge oluşturduğunu kaydetti.
Her ne kadar sosyal medya üzerinde dolaşan “Macaristan Türkiye ile kardeş olduğunu anayasalarının 3. maddesi olarak kabul ettiler” iddiası doğru olmasa da Macaristan’ın bu kara günlerde vermiş olduğu bu destek hiç de küçümsenecek cinsten değil.
Hele de içerideki aymazların ve “yavru vatan” dediğimiz ülkenin yetkilisinin densizliğinden sonra bu destek motive açısından ilaç gibi geldi.
Yıllardır Türklerle olan akrabalık bağları araştırılan ve yapılan genetik araştırmalar sonucu Orta Asya ile bağlantıları ispatlanan Macaristan için yapılacak teşekkür ve minnet duygularının ötesinde bu millet için dua etmek gerektiğine de inanıyorum.
Bütün insanlığın olduğu gibi Türklerin de yaratılışlarına ve yaşayışlarına en uygun din olan İslamiyet ile şereflenmeleri için bu millete dua etmek gerektiğini düşünüyorum.
Sizleri de bundan sonra yapacağınız dualarda bizi bu zor zamanlarda yalnız bırakmayan bu milleti unutmamanızı istirham ediyorum.
İnşallah bir gün bu güzel ve kara gün dostu millet İslamiyet ile şereflenir...