BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,37
ALTIN 2.926,94
HABER /  GÜNCEL

Kapıkule'nin ucu başkente uzanır mı?

Susurluk'tan bu yana üstlendiği görevlerde başarılara imza atan Hanefi Avcı'nın son avı 'Kapıkule çetesi' oldu. Operasyonun Ankara'ya uzanacağı söylentiler arasında.

Abone ol

Kapıkule Gümrüğü’nde düzenlenen operasyonda rüşvet, kaçakçılık gibi suçlamalarla gözaltına alınan 44 kişi tutuklandı. Aynı operasyonda 27 polis ise gözaltına alındı. “Gizli Göz” adı verilen operasyonda savcılık talimatıyla telefonlar dinlendi, gümrük binalarındaki 27 elektrik sobasına gizli kameralar yerleştirildi. Bu büyük operasyonun ardındaki isim ise Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’ndan altı ay önce geçici görevlendirmeyle Edirne Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Hanefi Avcı... Kamuoyu, Hanefi Avcı adını Susurluk skandalıyla duydu. 1996’da meydana gelen bir trafik kazasında Bahçelievler katliamı sanığı Abdullah Çatlı, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ ve Milletvekili Sedat Bucak’ın aynı araçta bulunması Cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarından biri haline gelmişti. Kamuoyu günlerce devlet bağlantılı kirli ilişkileri konuştu, bakanların istifa edeceği, hükümetlerin değişeceği bir süreç başladı. Susurluk kazası sonrası devletle bağlantılı ilişkiler su yüzüne çıktı. Skandalla ilgili tam bir bilgi kirliliği yaşanırken Ankara’dan ilginç bir isim gazetelere konuşmaya başladı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, Meclis’te kurulan, Susurluk Komisyonu’na da çetenin bürokrasi, asker ve emniyet ayakları ile ilgili önemli bilgiler vermişti. Bulunduğu konum itibariyle elinde müthiş bilgiler barındıran Avcı; ifadesinde, çetenin devlet içindeki tüm faaliyetlerini anlatmıştı. Ancak bu açıklamalarının deneyimli emniyetçiye faturası ağır oldu. Görevden alınan ve hakkında dava açılan Hanefi Avcı, kısa bir süre de cezaevinde yattı. İKİ 3 KASIM DÖNÜM NOKTASI OLDU 3 Kasım 1996’daki trafik kazasıyla hayatı değişen Hanefi Avcı, Türkiye tarihinde önemli kilometre taşlarından olan 3 Kasım 2002 seçimlerinde cezaevindeydi. Ancak AKP’nin tek başına iktidara geldiği 3 Kasım seçimleri Avcı için de bir başka dönüm noktası oldu. Yargılandığı davalardan beraat eden Avcı’ya iade-i itibarda bulunuldu. Avcı yeni dönemde oldukça kritik bir göreve Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi Başkanlığı’na getirilmişti. Sessiz sedasız çalışmalarını sürdüren Avcı’nın organize ettiği operasyonlar art arda ülke gündemine bomba gibi düştü. Uzanlar’a yönelik operasyonlarda Hanefi Avcı’nın imzası vardı. Alaattin Çakıcı’nın Avusturya’da yakalanmasının perde arkasında da, onun adı vardı. Hatırlanacağı gibi bu operasyonda Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu, Beşiktaş menajeri Sinan Engin gibi kamuoyunca yakından bilinen isimlerin de Çakıcı’yla ilişkili olduğu iddia edilmişti. Aynı günlerde Sedat Peker dosyası yeniden açıldı ve Peker ile birçok adamı tutuklandı. Avcı ayrıca aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu birçok kişiyi yargı önüne taşıyacak enerji yolsuzluğu, akaryakıt kaçakçılığı, Kent Bank gibi operasyonlara da imza attı. Ancak enerji operasyonu Avcı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi Başkanlığı görevinin sonu oldu. Birçok bürokrat ve işadamının gözaltına alınmasına bazılarının da tutuklanmasına neden olan operasyon sonunda Avcı bu görevinden alındı. 'Gizli Göz' operasyonu Kapıkule Gümrüğü'nde, soba içine yerleştirilen kameralarla yapılan kayıtlar sonucu başlatıldı. Üstlendiği her görevde gündemi belirleyen operasyonları yöneten Avcı, son olarak Emniyet Müdürlüğü’nü yürüttüğü Edirne’de de “Gizli Göz” operasyonuna imza attı. Şimdilik 44 kişinin tutuklandığı, 27 polisin adliyenin yolunu tuttuğu operasyonun bir ucunun da Ankara’ya uzanacağı iddia ediliyor.