Kapıda ateş ölçme uygulamasının koronavirüsü önleme konusunda bir anlamı yok
ABD’li bilim insanları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi ile birlikte yeni normallerden biri haline gelen restoran, okul, hastane AVM'lerin önünde ateş ölçme faaliyetlerinin hastalığa karşı koruma sağlamada bir faydası olmadığını söyledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin dünyanı gündemine oturduğu mart ayından bu yana hastanelerin, ofis binalarının ve üretim tesislerinin girişlerinde koronavirüsle enfekte olan yüksek ateşe sahip insanları tespit etmek için termometre silahlarıyla donanmış yeni bir kapı bekçisi kadrosu ortaya çıktı. Bu kapsamda insanların herhangi bir restoranın iç mekanında yiyebilmek, ofisine girebilmek ya da AVM’den alışveriş yapabilmesi için ateşinin 38 derece altında olması gerekiyor.
New York Times'tan Roni Caryn Rabin'in haberine göre; pandeminin başlangıcından itibaren ateş kontrol etme uygulamaları giderek daha yaygın hale geldi ve kızılötesi temassız termometreler ve vücut ısısı tarayıcılarının satışlarında etkili olduklarına dair bilimsel kanıtlar bulunmasa da artışa neden oldu.
ABD’de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yapılan yeni bir araştırmada, Kovid-19 hastalarının iki hafta içinde bir restoranda yemek yemiş olma olasılığının diğerlerinden iki kat fazla olduğu bulundu. Bununla birlikte; çalışmada, çoğu uzmanın daha tehlikeli olduğunu düşündüğü kapalı ortamda yemek yeme ile açık havada yemek yeme arasında risk açısından bir fark olmadığı belirtildi.
"Tiyatrodan başka bir şey değil"
Uzmanlar, koronavirüsün yayılmasını engellemek için etkili önlemler olarak maskeleri ve sosyal mesafeyi onayladı. Ancak birçok araştırmacı, ateş kontrolünün anlamsız olduğunu belirtti. Giriş noktalarında vücut ısısını ölçmenin tiyatrodan başka bir şey olmadığını belirten araştırmacılar, bunun Kovid-19’la enfekte olan pek çok insanı es geçtiğini açıkladı.