Kapatmaya karşı Anayasa değişiklikleri formülü arayan AKP, Japon, Alman modeli derken, dönüp dolaşıp Türk formülünde karar kıldı... Peki siyasette manzara ne, partiler ne istiyor?
Abone olİNTERNETHABER-ÖZEL
ZÜBEYİR KINDIRA
ANKARA/ AK Parti, parti kapatmayı zorlaştırmak için başlattığı formül arayışları sonucunda MHP ile anlaşma noktasına geldi.
Birkaç gündür partinin hukukçularının olağanüstü toplantılarla yaptığı arayışlarda Japon modelinden Alman modeline kadar her türlü formül tartışıldı ancak sonuçta varılan nokta yine Türk Formülü oldu.
AK Parti’nin bulduğu formül, bölücülük, şiddet ve terör odağı olan partilerin kapatılmasının önünü tıkamaya dönük bir formül olmadı. DTP’nin bu yöndeki isteklerini geri çevirme kararı alan AK Parti, MHP’nin ‘bölücülük istisna’ önerisini kabul etmeye karar verdi. Anayasa değişiklikleri için MHP’nin desteğinin AKP’ye yeterli olması, bu kararın alınmasında etkili oldu.
KİM NE İSTİYOR?
AKP: Anayasa değişikliği ile partilerin kurumsal olarak sorumlu tutulmasını sınırlandırmaya, suç ve eylemlerden kişisel sorumluluk aranmasını sağlamaya dönük bir anayasal değişiklik istiyor. Amaç Anayasa Mahkemesi’nin, AKP’nin kapatılmasına ilişkin vereceği karar öncesinde anayasal bir değişiklikle kapatmayı önlemek.
MHP: Siyaseten olumlu ve demokrat bir tavır sergilemek, çözümcü bir parti olduğunu halka göstermek, temel amaç. Bu nedenle anayasanın 68 ve 69’nucu maddelerinin değiştirilmesi önerisinde bulunuyor. Ancak temel kriteri; bölücülük ve teröre destek verin partilerin kapatılmasının zorlaştırılmaması. MHP. kişisel sorumluluk ve kişisel yargılamanın açık olmasında ısrarlı.
DTP: Hakkında kapatma davası bulunan Meclis’in bir diğer partisi DTP, parti kapatmanın hiçbir şarta bağlı olmadan zorlaştırılmasını istiyor. Sınırsız bir partileşme ve siyasi söylem isteyen DTP, bu yönde gelecek her türlü teklife destek vermeye hazır. AKP’nin sıkışıklığından kendisine pay çıkarmanın peşinde.
CHP: Tüzel kişiliklerin kapatılmasını demokrasi ile bağdaştıramadığını söylese de en büyük siyasi rakibi AKP’nin kapatılmasına dönük davanın ‘doğru’ olduğuna inanıyor. Kuvvetler ayrılığı prensibi gereği yargının işine müdahale edilmemesini sağlamak temel amacı. Perde arkasındaki amaç ise; rakibinin alacağı ceza ile yara alıp, kendisine siyasi alanda yer açılması. CHP, tüm anayasa değişikliği tartışmalarının dışında kalmaya ve hiçbir şekilde taraf olmamaya özen gösteriyor. Ve anamuhalefet gücünü de, “yargıyı ve yargılamayı etkileyecek hangi değişikliği çıkartırsanız çıkartın, Anayasa mahkemesine iptal başvurusu yaparım” diyerek, kullanmaya kararlı. Gelişmeleri, “benim dışımda , neden karışayım , bana ne” tavrıyla izliyor.
REFERANDUM TEHLİKESİ
Olası bir anayasa değişikliğinin referandum sürecine girmesi gerek rakamsal gerekse siyaseten mümkün görülüyor. CHP ve DTP’nin oyu olmaz ve 367’nin altında bir kabul ile Türk Formülü parti kapatmayı zorlaştıran anayasa değişiklikleri kabul edilirse; bu paket halkoyuna sunulacak. Dahası AKP’de önemli bir çoğunluk; bu konunun referanduma sunulmasını istiyor. Çünkü, halkoylamasında çoğunluğun bu paketi kabul etmesi halinde; AKP bunu oya dönüştüreceği gibi; referandumdan çıkacak kararı Anayasa Mahkemesi’ne karşı koz olarak da kullanabilecek. Millet bizi onaylıyor ama bazıları onaylamıyor, söylemiyle toplumsal bir baskı oluşturabilecek.