BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,28
ALTIN 2.840,19
HABER /  POLİTİKA

Kapatmada sıra AK Partide mi?

AK Parti için yeni bir kapatma davasının açılacağı söylentileri imalı da olsa Erdoğan'a soruldu.

Abone ol

AK Parti hakkında yeni bir kapatma davasının açılacağı söylentileri Ankara'nın gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'nın "partiler kapatıcaacağını hissederler" sözü de bu iddiaları güçlendirdi. İşte tüm bu söylentiler bugün Erdoğan'a imalı da olsa soruldu. Erdoğan'ın cevabı da yine imalı oldu!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, siyasi partilerin kapatma davası açılıp açılmayacağını ''hissedeceği'' yönündeki sözlerine sert tepki gösterdi.

“Kuvvetler Ayrılığı” ilkesini, “Kuvvetler İstismarı” olarak değerlendiren bir hukuk insanı ülkesine en büyük kötülüğü yaptığının farkında olmayabilir mi?..

Olamaz…

Peki, daha önce de Ak Parti’nin kapatılması için Anayasa mahkemesinde dava açan Abdurrahman Yalçınkaya yine ne yapmak istiyor?..

Ülkesine ve milletine kötülük yapmak isteyebileceğini düşünmek bile istemem ama son konuşması istikrarın dibine konan bir C4’ten farksızdır…

 

Adnan Berk Okan



Kendisinin böyle bir hissi olmadığını belirten Erdoğan "Her an kapatılacakmış gibi bir his içinde olmak demokrasiyle eş anlamlı olamaz" dedi.

Erdoğan şunları söyledi:

''Siyasi partilerin hissetmesi gibi... Doğrusu bugüne kadar demokrasi içerisinde böyle bir özelliği doğrusu bir genel başkan olarak yakalayamadım. Bugüne kadar genel başkan olarak görüştüğüm, tanıştığım, bildiğim siyasi parti liderlerinin de böyle bir hissiyatı olduğunu duymadım.

Bazı uygulamalar ortaya çıkar vesaire... Ondan sonra zaten süreci takip edersiniz. Ama ortada hiçbir şey yokken 'böyle bir şey vardır' veya 'hissederler' denilirse o ülkede demokrasi çarkı bir defa sağlıklı çalışmaz. Niye sağlıklı çalışmaz? Her an kapanacağını hisseden bir siyasi partinin o ülkenin demokratik yaşamına katkısı ne derecede olabilir? AK Parti bu ülkede parlamentonun yüzde 65'ine sahip. Diğer siyasi partilerimiz yüzde 35'ini paylaşıyor. Devamlı bununla oturup bununla kalktığınız zaman o ülkede istikrardan bahsedemezsiniz. O ülkede güvenden bahsedemezsiniz. İstikrarın ve güvenin olmadığı bir ülkede ekonomik kalkınma olabilir mi? O ülkede temel hak ve özgürlükler sağlıklı yürüyebilir mi? Bunun için de böyle bir hissiyatın içerisinde yaşamak demokrasi ile eşanlamlı olamaz''