BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Kaostan Çıkan Düzen

Ülkemiz, egemen güçlerin içimize ektiği nifak tohumları ve uydurma ideolojiler yüzünden binlerce can verdi. Devletin kurumlarında çalışan bürokratın, istihbaratçının, askerin, polisin, hakimin, savcının kısaca devlet için çalışan bireylerin hepsinin...

Ülkemiz, egemen güçlerin içimize ektiği nifak tohumları ve uydurma ideolojiler yüzünden binlerce can verdi.

Devletin kurumlarında çalışan  bürokratın, istihbaratçının, askerin, polisin, hakimin, savcının kısaca devlet için çalışan  bireylerin hepsinin bireysel olarak farklı görüşleri, inançları ve ideolojileri olabilir. Devlet düzeninin devamlılığı söz konusu olduğundan devletin anayasa ile düzenlenmiş kanunları ve çalıştıkları kurumların düzenlediği kuralları geçerlidir. Bunun dışında hiçbir otorite yahut bir lobi yada güç ile dayanışma içinde olmaları tartışmaya bile açılamaz. 

Ordo ab Chao

33.dereceye çıkan masonlara verilen madalyanın üzerinde yazan ve günümüzdeki düzeni anlatan ‘Ordo ab Chao’ kaostan çıkan düzen olarak ifade edilir.

Bölgemizde ve  ülkemizdeki hiçbir olayın tesadüf olmadığını itiraf eden Amerika’lı yahudi, ünlü iş adamı bankacı David Rockefeller’in geçtiğimiz senelerde yaptığı ve bizlerinde bildiği itiraflar ülkemiz ve coğrafyalarda olan biteni çok net olarak anlatır.

Ordo Ab Chaos, önce kaos, sonra düzen. 

 Egemen güçlerin, her dönemde yaptığı gibi dönemin kukla provokatörleri aracılığı ile özellikle coğrafyamızda ideolojik ve mehzepsel kavgaları körükleyerek, darbelere zemin hazırlatıp istenileni almış.Yönetimleri, ekonomik tehditlerle, kendi çıkarları dışındaki hiç bir yapıya izin vermeyerek esaret altına almışlardır.İşte ülkemize yaşatılan kavganın ve baskının nedeni tam da burda yatmaktaydı.

 Son yıllarda ülkemizin atılımları ve özellikle kendi yağımızla kavrulma fikri batılı güçleri çok rahatsız etmekte.Ülkemiz, İMF’ye avuç açan ve batılı devletlerin geleceğine dair kararlar veren ülke konumundan zenginler ligine çıkan ve artık yön verilen değil yön veren konuma geçmiştir. Milli yazılımlar ile donatılmış yerli ürünler, kabına sığmayacak kadar büyüyen,hareketli ekonomik yükseliş ve tabiki son yıllarda yapılan yatırımlar batıyı iyiden iyiye germesi, ülkemiz üzerindeki baskının dozunu artırmaktaydı.

Marmaray ile dünyaya verdiğimiz boğazlar hakimiyeti mesajı,sadece ortadoğuda değil, ticaret için de Pekine kadar gideceğimizin göstergesidir. Devletimizin, Kanal İstanbul projesi ile de boğazlara yeni bir statü katacağı ve boğaz geçişlerinin tamamen kontrolümüzde olacağı, yapımına devam eden 100 milyon yolcu kapasiteli havalimanı ile birlikte ülkemizin uçuş-geçiş merkezi olması, İstanbul finans merkezinin yapımı ile birlikte paranın ülkemize gelmesi,devam eden ve bir kaç aya kadar bitmesi beklenen 3.boğaz geçiş köprüsü,boğazlar altına inşa edilen yapım aşamasındaki otoyol geçişi,nükleer santrallerin proje aşamasında olması ülkemizin G8'e doğru gittiğinin kanıtlarıdır.