BIST 9.976
DOLAR 34,08
EURO 38,07
ALTIN 2.835,81
HABER /  GÜNCEL

Kanserli hücreye bombardıman

Yıllar süren çalışmalar sonucunda geliştirilen ilaçlar, kanser tedavisinde yeni bir çığır açtı.

Abone ol

Yan etkisi daha az olan 'sitotoksik' ilaçlar, kanserli hücreleri bulunduğu yere hapsediyor ve hücrelerin dışarıyla iletişimini kesiyor. Kanser hücresi tarafından yapılan antijene karşı özel olarak geliştirilmiş 'monoklonal antikor' adlı ilaç hastaya enjekte ediliyor. Kanser hücresi, iletişim sistemi çökertildiği için büyüyemiyor ve çoğalamıyor. Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Onat, yaptığı açıklamada, kanser tedavisinin günümüzde radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi yöntemler ile gerçekleştirildiğini hatırlatarak, "Artık, uzun yıllardır süren çalışmalar sonucunda geliştirilen yeni ilaçlarla, kanser tedavisinde yeni bir dönem yaşanıyor. Yan etkisi çok ve normal hücrelere zarar veren ilaçların yerini, sadece kanserli hücreyi yok etmeye yönelik, yan etkisi az ilaçlar alıyor. Sitotoksik ilaçlar ile kanserli hücreleri bombardıman ediyoruz. Kanserli hücreleri belirli bir orana kadar öldürebiliyoruz. Yeni tedaviler sayesinde, kanserli hücreyi bulunduğu yere hapsediyor ve dışarıyla iletişimini kesiyoruz" dedi. İlaçla bloke Hücrenin kontrolsüz şekilde büyüyüp çoğalmasını uyaran maddelerin, ilaçlar yardımıyla bloke edildiğini ifade eden Prof. Onat, "Bu arada, kanser hücresi tarafından yapılan antijene karşı geliştirilmiş 'monoklonal antikor' adı verilen ilaç, enjekte ediliyor. Kanser hücresinin iletişim sistemi çökertildiği için büyüyemiyor ve çoğalamıyor" diye konuştu. Yeni tip hedefe yönelik ilaçlarla kanserin gelişimini önlediklerini veya gelişmiş kanseri yavaşlatıp durdurduklarını kaydeden Prof. Dr. Haluk Onat, "Hastalık inaktif bir şekilde vücutta kalıyor, vücuda hapsediliyor. Nasıl ki şeker hastalarına ensülin verip kurtarıyoruz, ömür boyunca ensülin kullanarak yaşamlarını sürdürüyorlar. İşte kanserli hastalar da bu yeni ilaçları devamlı kullanarak hayatlarını sürdürme imkanı bulacak" dedi. Prof. Onat, dünyada yaklaşık 7-8 yıldır kullanılan bu yeni nesil ilaçlardan bazılarının yurt dışından alınmak durumunda olduğunu da sözlerine ekledi. Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Siret Ratip ise, yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde hastanın ömrünün 3-4 yıldan 7 yıla kadar uzadığını savundu. Ancak şu anda "gen tedavisi" aşamasına gelinmediğini belirten Ratip, yeni tedavide, normal hücrelere daha az zarar verildiğini bildirdi. Bu ilaçların, kanserli hücreye odaklı "nokta tedavi" yaptığını ifade eden Doç. Ratip, "Bu yöntemde, kanserli hücrelerin öldürülmesi sağlanıyor. Akut miyeloid lösemi hastaların yüzde 30-40'ını bu yöntemle kurtardık. Akut lenfositik lösemide bu oran yüzde 20 civarında. Bu hastalarda kemik iliği nakli yapılırsa, hayatının kurtulma oranı yüzde 50'ye kadar yükseliyor" diye konuştu.