BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Kanserli hastaların ilaç sorunu

Hayati önem taşıyan bazı kanser ilaçlarının ruhsatlı olmasına karşın Türkiye'de bulunmadığı, bunun hastaların tedavi şansının azalmasına, hatta ölümüne yol açıyor.

Abone ol

Hayati önem taşıyan bazı kanser ilaçlarının ruhsatlı olmasına karşın Türkiye'de bulunmadığı, bunun hastaların tedavi şansının azalmasına, hatta kaybedilmesine yol açtığı ifade edildi. Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fikri İçli, kanser tedavisinde, daha etkili ve ucuz olanlar yerine yüksek fiyattan satılan ilaçların kullanılmasının hastalar ve ülke ekonomisi açısından büyük kayıp olduğunu belirtti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanlığı ve Avrupa Medikal Onkoloji Derneği Türkiye Temsilciliği görevlerini de yürüten İçli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser araştırmalarının çok pahalı olması nedeniyle ilaç firmalarının yeni geliştirdikleri ilaçları yüksek rakamlarla piyasaya sürdüklerini söyledi. Ancak uzun yıllar önce piyasaya sürülen, yeni çıkan ilaçlardan çok daha etkili ve ucuz ilaçlar da bulunduğunu kaydeden İçli, ''Söz konusu ilaçlar 5-10 yıl öncesinde piyasada bulunabiliyordu. Ancak alternatif, daha yüksek fiyatlı ilaçlar piyasaya çıkınca bunlar piyasadan kalktı'' diye konuştu. Hayati önem taşıyan bazı kanser ilaçlarının piyasada bulunamadığını belirten İçli, kemoterapi ile iyileşme olasılıkları yüksek Hodgkin (hoçkin) hastalarının, alternatifi olmayan ''vinblastin, dakarbazin, prokarbazin'' etken maddeli ilaçların ülkede bulunmaması nedeniyle yaşamlarının tehlikeye girdiğini bildirdi. İçli, ''Ekonomik durumu iyi olan hastaların bu ilaçları yurtdışından getirterek gecikmeli de olsa kullanabilmelerine karşın, ekonomik durumu iyi olmayan hastalar tedavi şansından mahrum kalıyor. Üzücü olan bu ilaçların daha önceleri ülkemizde ruhsatlı olarak eczanelerde kolaylıkla bulunmasına karşın artık bulunamıyor olması'' diye konuştu. Söz konusu ilaçlardan vinblastinin 2, dakarbazinin 1, prokarbazinin ise 10 yıldır piyasada bulunamadığını belirten İçli, ''Bu ilaçların eşdeğeri yok. Hoçkin hastalığının tedavisi mümkün olduğu halde ilaçlar bulunamadığı için hastalar ölüme mahkum ediliyor'' dedi. Beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılan ve alternatif olabilecek yeni ilaçlara göre çok daha ekonomik olan CCNU etken maddeli ilacın da ülkede bulunmadığını bildiren İçli, bu ilacın komşu ülkelerde bulunabildiğini söyledi. İçli, ''Yaklaşık 2 yıl önce piyasaya çıkan ve Türkiye'de bulunulabilen buna eşdeğer ilaç 50 kat daha pahalı'' dedi. Diğer kanser ilaçlarına göre maliyetleri son derece düşük olan, ilaç firmalarınca karlı bulunmayan bu ilaçların yıllar önce olduğu Türkiye'de bulunmasının hem hastaların şifa şansını artıracağını hem de ülke ekonomisine yarar sağlayacağını kaydeden İçli, şunları söyledi: ''Piyasadakilere oranla hem çok daha ucuz, hem daha etkili ilaçların bulunmaması, hastalarımız ve Türkiye ekonomisi açısından büyük bir kayıp. Kanser hastalarının bu mağduriyetlerinin giderilmesinin ve ülke çıkarlarının korunmasının Sağlık Bakanlığı'nın öncelikli görevlerinden biri olduğuna inanıyor ve bu konuda ivedilikle önlem alınmasını bekliyoruz.'' -RUHSATLANDIRMA BİLİMSEL ARAŞTIRMALARIN GERİSİNDE- İçli, kanser hastalarının ilaçlar konusundaki ruhsatlandırma nedeniyle de sorunlar yaşadıklarını bildirdi. İlaç ruhsatlandırmalarının bütün dünyada çok sıkı kurallara bağlı olması nedeniyle, firmaların bir ilacın kullanım alanıyla ilgili ruhsat aldıktan sonra, aynı ilacın yeni bir kullanım alanı bulunması halinde bununla ilgili girişimde bulunmadıklarını anlatan İçli, ''Ruhsatlandırmanın bilimsel araştırmalardan geride gelmesi nedeniyle hastalarımız tıbbi gelişmelerden yararlanamıyor'' dedi. Geri ödeme kurumlarının, ilaçların sadece ruhsatlandırma sırasında belirtilen kullanım alanlarıyla ilgili tedavilerde kullanılmasına onay verdiğini belirten İçli, bir ilacın yeni bir kullanım alanının bulunması, ancak bunun ruhsatta belirtilmemesi halinde geri ödeme kurumlarınca karşılanmadığını söyledi. İçli ''Örneğin meme kanserinde trastuzumab etken maddeli ilacın sadece metastatik (tekrarlayan) meme kanserli hastalar için ruhsatı alınmış. Ancak bu hastalarda ilaç yaşam süresini 1-2 ay uzatabiliyor. Öte yandan araştırmalar bu ilacın yeni ameliyat olan hastaların hayatta kalma şansını önemli ölçüde artırdığını ortaya koymuş. Ancak ilaç bu hastalar için ruhsatlandırılmadığı için geri ödeme kurumlarınca karşılanmıyor. Yani ilaç hastaların yaşamını 1-2 ay uzatmakiçinkullanılabilirken, hayatta kalma şansını artırmak için kullanılamıyor'' diye konuştu. Hastaların bundan zarar görmemesi için Avrupa ülkeleri ve ABD'de sosyal güvenlik ve sigorta kurumlarınca, ilaç geri ödemelerinde, ruhsatta öngörülen kullanım alanı dışında kanser tedavisindeki gelişmelere parelel olarak, periyodik olarak güncellenen ''ilaç endikasyon listeleri''nin yayınlandığını belirten İçli, Türkiye'de de benzer bir sistemin kurulması gerektiğini söyledi. İçli, ''Sosyal güvenlik kurumları, güncellenen ilaç listeleri uygulamasını getirirse, hastalarımızın gelişmelerden yararlanması sağlanabilir'' dedi. Aralarında Sağlık Bakanlığı ve sosyal güvenlik kurumlarının temsilcileri ile akademisyenlerin de bulunduğu uzmanlardan oluşacak bir kurulun bu listeleri belirleyebileceğini kaydeden İçli, ''Bu şekilde hem hastaların mağduriyeti önlenebilecek hem de sosyal güvenlik kurumlarının ilaç geri ödemelerinin takibi kolaylaşacaktır'' diye konuştu. -GEREKİRSE BAKANLIK GETİRİR- Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer, Ulusal Kanser Danışma Kurulu'nun ülkede bulunamayan kanser ilaçlarıyla ilgili bir rapor hazırladığını belirterek, ''Bu rapor çerçevesinde bir çözüme gidilecek. Hastalarımız için gerekirse Sağlık Bakanlığı bu ilaçları getirtecek'' diye konuştu.