Türk bilim adamı Prof. Dr. Sirac Dilber'in kanserli hücrelerle ilgili çalışması bu hastalar için umut oldu.
Abone olTürk bilim adamı Prof. Dr. Sirac Dilber, bir çeşit kan kanseri olan 'multiple myeloma' hastası 8 kişiden alarak 500 kat çoğalttıkları naturel killer (NK) hücreleri, laboratuvar ortamında öldürdü.
Yakında insanlarda denenecek çalışma, multiple myelomanın tedavisi için yeni umut oldu.
Nobel tıp ödüllerini belirleyen İsveç Karolinska Enstitüsü Hücre ve Gen Tedavileri Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Sirac Dilber, vücutta mikrop veya tümöre karşı ilk mücadeleyi veren NK hücreleriyle kanser türlerini tedavi çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Dilber, önceliği multiple myeloma araştırmalarına verdiklerini söyledi. Bir tür kan kanseri olan multiple myeloma hastalarının ömrünün, kullanılan tüm yöntemlere rağmen teşhis konulduktan sonra 3,5-4 yıl olduğunu bildiren Prof. Dr. Dilber, halen en revaçta olan yöntemin, kişinin kendisinden kemik iliği nakli (otolog) yapılması olduğunu söyledi.
Sirac Dilber, bu yöntemin kemoterapiye göre daha fazla insanca yaşama imkânı verdiğini ifade ederek, otolog kemik iliği nakli yapılan hastalarda sorunun tekrarladığını anlattı. Prof. Dr. Sirac Dilber'in verdiği bilgiye göre ekip, kemik iliği nakli olmuş, ancak hastalığı tekrarlamış 8 kişiden aldığı NK hücrelerini, beslenme kokteyli yöntemiyle üç hafta içerisinde 500 kat çoğalttı. Hastalık nedeniyle uyuşukluk hali gösteren hücrelerin, çoğalınca eski fonksiyonlarını taşıdıkları gözlendi.
Çoğaltılan hücreler, laboratuvar ortamında, kişilerden alınan tümörlü hücrelerle aynı ortama konuldu. Çoğaltılan NK hücreleri, kanserli hücreleri öldürdü. Çoğaltılan hücrelerin kansersiz hücrelere zarar vermediği belirlendi. Laboratuvar ortamında milyarlarca NK hücresi üreterek, yöntemi insanlara uygulamaya hazır hale getiren Prof. Dr. Dilber, bu sayede kemik iliği nakli olmuş multiple myeloma hastalarında, hastalığın tekrarlamayacağını bildirdi.
Prof. Dr. Sirac Dilber, NK hücrelerinin, kemik iliği naklinden sonra kişiye üç ay verileceğini kaydetti. Prof. Dr. Dilber, etik kurul ve İsveç İlaç Kurumu'ndan onay aldıktan sonra tedavi yöntemini hastalar üzerinde deneyeceklerini de sözlerine ekledi.