BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,86
ALTIN 2.970,40
HABER /  SAĞLIK

Kanseri yenerken bitkilerle ölmeyin

Araştırmalar, bazı bitkilerin ve gıdaların kanser tedavi sürecinde birtakım hastalıklara yol açtığını ortaya çıkardı.

Abone ol

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özdoğan, kanser tedavisinde önerilen birçok bitkinin faydadan çok zarar getirdiğini söyledi.

Antalya'da düzenlenen 3. Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde konuşan Özdoğan, sıkça kullanılan bazı bitkisel ürünlerin yan etkileri olduğunu ifade ederek, 'Örneğin çok yaygın kullanılan sarımsak, kanamaya eğilimi artırıyor, köpek balığı kıkırdağı bulantı ve kabızlık yapıyor. Herkesin sıkça içtiği yeşil çay ise bulantı, uykusuzluk, ishal ve bilinç bulanıklığına yol açıyor. Kanser hastalarının doktorlarına danışmadan hiçbir bitkiyi kullanmamaları gerekir' dedi. 'Tamamlayıcı tıbbın' bilimsel alanlarda da destek gördüğünü ancak 'alternatif tıp' ifadesi altında sunulanların doğru olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Özdoğan, 'Tümörü yok ediyor diye birçok bitki satılıyor. Böyle bir şey mümkün değil. Biz, sadece yaşam kalitesini artıracak yöntemlere onay veriyoruz' diye konuştu.

YAŞAMI KISALTIYOR
Mustafa Özdoğan, ABD'de son yıllarda alternatif tedavi yöntemleri (vitaminler, bitkisel ürünler) için 40 milyar doları (60 milyar TL) aşan bir para harcandığını ancak vitaminler başta olmak üzere birçok ürünün yaşam süresini azalttığı, hatta kansere yol açtığının anlaşıldığını söyledi. Özellikle bitkilerle ilgili kafa karıştıran birçok açıklamanın yapıldığını ifade eden Özdoğan, 'Televizyona çıkan bir kişinin 5-10 çeşit karışımla beyin tümörünü yendiğini söylemesi sadece umut tacirliğidir' diye konuştu.
Kanserde 'destek' tedavi amaçlı çok sayıda bitkisel ürünle ilgili klinik çalışmalar yapıldığını da sözlerine ekleyen Özdoğan, 'Örnek vermek gerekirse tedavi amaçlı kullanılan zencefilin sadece bulantıyı azaltıcı etkisi var. Bunun dışında bir yararı bulunmuyor'
dedi.

'AKUPUNKTUR' DESTEĞİ
BİLİMİN, kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini azaltacak yöntemleri reddetmediğini söyleyen Doç. Dr. Özdoğan, akupunkturun önemine vurgu yaptı.

Özdoğan, hastaya hangi aşamada ne tür tedaviler tavsiye ettiklerini şöyle sıraladı: 

- Hastalara öncelikle tamamlayıcı tıp tedavisi kullanıp kullanmadığı sorulmalı.
- Kemoterapiye bağlı erken bulantı ve kusmada, akupunktur önerilmeli.
- Radyoterapiye bağlı ağız kuruluğunda yine akupunktura başvurulmalı.
- Onkoloji alanında uygulanan masaj konusunda uzman kişiler tarafından yapılmalı.
- Kanserli hastalarda sigara içimi önlenmeli, klasik yöntemlerle bırakılamıyorsa akupunktura yönlendirilmeli.
- Egzersiz mutlaka tavsiye edilmeli.
- Yüksek doz C vitamini ve A vitamininden kaçınılmalı.

YENİ HASTALIKLARA GEBE
ARAŞTIRMALAR, kanser tedavi sürecinde aşırı olarak kullanılan bazı bitkilerin birtakım hastalıklara yol açtığını ortaya koydu. İşte bunlardan birkaçı: 

l Kantaron otu: Bulantı, aşırı duyarlılık, alerji.
l Kaya korucu (kava): Cilt ve tırnaklarda renk değişikliği, karaciğer bozukluğu.
l Koni çiçeği: Aşırı duyarlılık, alerji.
l Saw palmetto: Kabızlık, baş ağrısı, hipertansiyon, bulantı.
l Ginseng: İshal, baş ağrısı, hipentansiyon, uykusuzluk, bulantı, kanamaya eğilim, hipoglisemi. (Meme kanseri ve endometrium kanserinde asla kullanılmamalı.)
l Yeşil çay: Bulantı, uykusuzluk, ishal, bilinç bulanıklığı.
l Hydrazine sulfate: Karaciğer, böbrek yetmezliği.
l Köpek balığı kıkırdağı: Hepatit, bulantı, kabızlık.
l Sarımsak: Kanamaya eğilim.
l Ökse otu: Karaciğer hasarı, alerji.
l Antineoplaston: Bilinç bulanıklığı, uyku hali.
l Soya: Tümör artırıyor. (Meme kanseri ve endometrium kanserlerinde kesinlikle kullanılmamalı.)

Türkan Yılmazer