BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  SAĞLIK

Kanser tedavisi anneliğe engel mi?

Kemoterapi ve radyoterapi, üreme fonksiyonlarının kaybına neden olabiliyor ancak bu uygulama ile çocuk sahibi olmak mümkün.

Abone ol

Bebek sahibi olunabilecek dönemde kansere yakalanan pek çok kadın tedaviyle hastalıktan kurtulabiliyor ancak kemoterapi ve radyoterapi üreme hücreleri ile yumurtalıklarda toksik etki yaparak üretkenliğin kaybedilmesine sebep olabiliyor.

Kadınların, tedaviden önce tüp bebek merkezlerinde uygulanan yöntemlerle üretkenliklerini koruyabileceklerini hatırlatan Doç. Dr. Cem Demirel, yumurtalık fonksiyonları kaybedildiği zaman çocuk sahibi olma şansının sürdürülebildiğini söyledi. Demirel, kanser teşhisi konulan genç yaştaki kadınların bilgilendirilmeleri ve üreme konusunda uzman doktorlara yönlendirilmelerinin önemine değindi.

ÜREME ÇAĞINDA EN ÇOK MEME KANSERİ GÖRÜLÜYOR

İleri yaş hastalığı olarak bilinen meme kanseri vakalarının yüzde 15’inin, 40 yaşından önce gerçekleştiğini belirten Demirel, “Genç yaşta görülen kemoterapinin kadının yumurtalarını ortadan kaldırma oranı daha azdır. Ancak yaş 35-38’lere yaklaşıkça bu oran artmaktadır. Kemoterapiye bağlı olarak, yüzde 15-70 arasında hastada adetten kesilme, yumurtalıkların tükenmesi, yumurtalık fonksiyonunun kaybı oluşmaktadır. Ameliyattan sonraki 6 hafta içinde yumurtalıklar ilaçlarla çoğaltılmaktadır. Kadın evli ise yumurtaları eşinin spermiyle laboratuvarda döllenerek, embriyo haline getirilmekte ve dondurulup saklanmaktadır. Evli değilse yumurtalar toplanıp dondurulmaktadır. Bu işlemler en sık görülen meme kanserine ait örneklerdir. Kadınlarda ikinci sırada görülen lösemi ve lenfoma gibi kanserlerde de uygulanabilmektedir. Bu kanser türlerinin teşhisinden sonra kemoterapiye kadar olan süreçte kadının üreme fonksiyonunun korunması için benzer önlemler alınabilmektedir” dedi.

YUMURTALAR VE EMBRİYOLAR DONDURULABİLİYOR

Bir kür kemoterapinin bile yumurtalıkları ciddi şekilde etkileyebildiğini söyleyen Demirel, menopoza girmese, adetten kesilmese bile üreme potansiyelinin ciddi şekilde bozulabildiğini vurguladı. Bu yüzden tedavinin kemoterapiden sonra yapılmasının mümkün olmadığını söyleyen Doç. Demirel, şöyle konuştu:

“Kemoterapinin dozu ne kadar fazlaysa, kadının yaşı ne kadar ileriyse ve uygulama sayısı ne kadar artarsa, kadının yumurtalık kaybetme riski o kadar fazla olur. Eskiden birçok hastanın bu durumu dikkate alınmadan kanser tedavisi uygulandığı için hastalar üretkenliklerini kaybediyorlardı. Ama günümüzde artık kanser hastalarının tedavi sürecinde, üreme fonksiyonlarının da korunması bir öncelik halini almıştır. Çocuk sahibi olabilmek pek çok kadın için büyük önem taşıdığı için kanser tedavilerinde en çok sorulan soru “kemoterapiden sonra üretkenliğimi kaybedecek miyim?” olmaktadır. Günümüzde yeni tedavi yöntemleri ile kadınların üretkenlikleri korunarak, yumurtaları ve embriyoları dondurulmakta; bu sayede bebek sahibi olmaları sağlanmaktadır.”