BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  SAĞLIK

Kanser riskini bunlarla azaltın

Uzmanlar uyarıyor: 'Bireysel tedbirlerle kansere yakalanma riskinin önemli ölçüde azaltabilirsiniz...'

Abone ol

Uzmanlar, bireysel tedbirlerle kansere yakalanma riskinin önemli ölçüde azaldığını belirterek, günlük 80-100 gram kadar meyve veya sebze tüketiminin mide kanserine yakalanma riskini yüzde 30, günde ortalama 27 gram yüksek lifli gıdaların tüketilmesinin barsak kanseri riskini yüzde 20 azaltığını bildirdi.

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Sekreteri ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birçok kanser türünden korunulabileceğini belirtti.

Sağlıklı ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite, alkol ve tütün kullanımından uzak kalınmasının, kanserden korunmada en önemli faktörler olduğunu vurgulayan Yalçın, kanserlerin yarıya yakınının önlenebilir olduğunu söyledi.

Kansere yol açan etmenlerin başında ilk sırada tütün ve tütün mamullerinin kullanımının geldiğini vurgulayan Yalçın, her türlü tütün kullanımından kaçınılmasının ve pasif maruziyetin önlenmesinin etkin koruma sağladığını vurguladı.

Yalçın, tütün ürünlerinin kullanımı sonucunda akciğer, baş-boyun, gırtlak, mesane, böbrek, pankreas ve mide kanserine yakalanma riskinin arttığını ifade ederek, aşırı alkol tüketiminin de baş-boyun, yemek borusu, meme, barsak ve karaciğer kanseri riskini yükselttiğini belirtti. Günde 25 gramdan fazla alkol alkol alınmasının (yaklaşık 250 mililitre şarap veya 500 mililitre bira) üst sindirim sistemi kanserleri için riski artırdığını vurgulayan Yalçın, ''Günde 100 gram alkol tüketimi ise (yaklaşık 1 litre şarap veya 2 litre bira) ise bu riski hafif içiciler veya hiç içmeyenlere göre 4-6 kat artırır'' diye konuştu.

Dünya genelinde meme ve kalın barsak kanserlerinin dörtte birinin nedeninin fiziksel aktivite yapmamak olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Yalçın, düzenli egzersiz yapmanın meme ve lakın barsak kanserleri riskini azalttığını söyledi. Yalçın, bu yararların egzersizin vücut kilo kontrolünü sağlamadaki olumlu etkisinden bağımsız olduğunu vurguladı.

Erişkinlerin haftada 5 gün 30 dakika süre ile orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapmalarının bu tip kanserin görülme riskini azalttığını belirten Yalçın, okul çağındaki çocuk ve gençlerin ise her gün 60 dakikalık orta dereceli veya daha yoğun fiziksel aktivite yapmaları gerektiğini bildirdi.

Yalçın, fazla kilolu veya obez olmanın (vücut kitle endeksinin 25 veya 30'un üzerinde olması) rahim, böbrek, yemek borusu, mide, kalın bağırsak, meme (menopoz sonrası kadınlarda), prostat, safra kesesi ve pankreas kanserleri için risk faktörünü artırdığını söyledi.

''TUZLU GIDALARIN TÜKETİLMESİ KISITLANMALI''

Düzenli egzersiz yanında doğru beslenme ile sağlıklı kilonun korunmasının da kanser riskini önemli ölçüde azalttığına dikkati çeken Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, şunları kaydetti:

''Araştırmalar, beslenme ile çeşitli kanserler arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Günlük 80-100 gram kadar meyve veya sebze tüketiminin ağız kanserleri için yüzde 20, mide kanseri için yüzde 30 kadar azalttığı çalışmalarla gösterilmiştir. Her gün yüksek lifli gıdalar (günde ortalama 27 gram) tüketilmesi barsak kanseri riskini yüzde 20 azaltmaktadır. Öte yandan kırmızı et ve işlenmiş etlerin tüketilmesi barsak kanseri riskini artırmakta, yüksek oranda tuz ve tuzlanmış gıdaların tüketilmesi ise mide kanseri riskini artırmaktadır. Enerji yoğun gıdaların, doymuş yağların, şekerli içeceklerin, tuzlu gıdaların, kırmızı etin, işlenmiş veya aşırı kızartılmış etlerin tüketiminin kısıtlanması yanında sebze, meyve ve tam tahıllı gıdalardan zengin sağlıklı besinlerin tüketilmesiyle bu kanserler için risk azaltılabilir.''

GÜNEŞ IŞINLARI VE ENFEKSİYONLARA DİKKAT

Prof. Dr. Yalçın, vücudun D vitaminini üretebilmesi için düşük düzeyde güneş ışınına gereksinimi olduğunu, ancak güneş ışınlarına veya yapay ultraviyole (UV) ışın kaynaklarına aşırı maruz kalınmasının her türlü cilt kanseri riskini artırdığını söyledi.

Solarium ve güneş yatakları gibi çeşitli UV ışın kaynaklarından uzak durulması gerektiğini ifade eden Yalçın, fazla güneş ışınlarından sakınılması, güneşe çıkarken koruyucu kremler sürülmesi ve giysilerle korunulmasının kansere karşı etkili önlemler olduğunu belirtti.

Yalçın, kanserin bir enfeksiyon hastalığı olmadığına, ancak çeşitli enfeksiyonların kanser riskini artırdığına dikkati çekerek, ''Kanserden ölümlerin, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık yüzde 22'sine, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 6'sına karaciğer, rahim ağzı ve mide kanserlerine neden olabilen hepatit B veya C virüsleri, insan papilloma virüsü ve helikobakter pilori bakterisi gibi kronik enfeksiyonlar yol açmaktadır'' dedi.