BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  SAĞLIK

Kanser bu ilaçla tarihe gömecek!

Bilim insanları, fareler üzerinde denenen bir ilacın karaciğer, beyin, yumurtalık, kolon, idrar kesesi ve prostat kanseri tümörlerini ciddi ölçüde küçültebildiğini hatta yok edebildiğini belirtti.

Abone ol

Fareler üzerinde denenen ilaç, tümörlü hücrelerin bağışıklık sistemi tarafından tespit edilmesini engelleyen korumalarını ortadan kaldırarak, bağışıklık sistemini kanser hücrelerini yok etmesi için harekete geçmeye zorluyor.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde biyolog olan Irving Weismann, 10 yıl önce lösemi hücreleri üzerinde yaptığı araştırmada, kanserli hücrelerin CD47 olarak bilinen bir proteini sağlıklı hücrelere kıyasla çok daha fazla ürettiğini tespit etti.

Weismann ve meslektaşları, CD47 proteinin bir işaretleyici olarak sağlıklı hücrelerin de üzerinde bulunduğunu ve bağışıklık sisteminin işaretlediği hücreleri fark etmemesini sağladığını fark etti.

BLOKE EDİCİ ANTİKOR

Kanser hücreleri, CD47 proteini sayesinde gizlenerek bağışıklık sisteminin saldırısından korunuyorlardı. Weissman, CD47 proteinini bloke eden bir antikor kullanarak, farelerin bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı uyarmayı başardı ve lenf ile lösemi kanseri olan farelerin bazılarını tedavi etti.

Weismman ve meslektaşları, yaptıkları deneylerde CD47 bloke edici antikorun birçok kanser çeşidinde etkili olabileceğini tespit etti.Science dergisine konuşan Weissman, "Deneylerimiz, CD47'nin etkisinin sadece lösemi ve lenf kanseri için sınırlı olmadığını gösterdi... İnsanlarda görülen her tümörde etki gösteriyor" dedi. Dahası, Weissman'ın laboratuarında yapılan deneyler, kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelere kıyasla daha yüksek seviyede CD47 taşıdığını gösterdi.

DENEY BAŞARILI

Araştırmacılar, CD47'yi bloke etmenin işe yarayıp yaramadığını kontrol etmek için bir deney yaptı. Tümör hücreleri, bir çeşit bağışıklık hücresi olan makrofaj ve anti-CD47 molekülleriyle petri kabına kondu. Weismann'ın geliştirdiği antikor olmadığında, makrofajlar kanser hücrelerini görmezden geldi. Ancak CD47 petri kabına eklendiğinde ve anti CD47 molekülleri tarafından bloke edildiğinde, makrofajlar kanser hücrelerine saldırdı ve hepsini yok etti. Bu deney, tüm tümör çeşitleri üzerinde aynı etkiyi gösterdi.

FARELER ÜZERİNDE DENENDİ

Yapılan ilk deneyde elde edilen başarının ardından, Weismann ve meslektaşları insandan alınan tümörü, kolay gözlemleyebilmek için bir farenin ayağına nakletti. Fareler anti-CD47 ile tedavi edildiklerinde, tümör küçüldü ve vücudun geri kalanına sıçramadı.

Bir virüsle mücadele eden monoklonal antikor.

ekran-resmi-2012-04-01,-12.29.42-pm.png

İnsan idrar kesesi tümörü nakledilen 10 fare tedavi görmediğinde, kanser hücreleri lenf bezlerine sıçradı. Öte yandan, anti-CD47 ile tedavi edilen diğer 10 farenin sadece bir tanesinin lenf bezinde kanser tehdidi oluştu.

Tedavi edilen farelerde tümör boyutu her zaman küçülürken, kolon kanseri olan farelerde tümörün boyutu üçte birinden daha da küçük bir hale geldi. Meme kanseri tümörü bulunan beş fare ise CD47 antikoru sayesinde kanser hücrelerini tamamen yok ederken, tedavinin sona ermesinin ardından gelen dört ay boyunca kanser belirtisi göstermedi.

Weismann, CD47 antikoru ile vücuda yayılan tümörleri bile çok küçük boyutlara indirgeyebildiklerini, hatta yok edebildiklerini belirtti.

UZMANLAR TEMKİNLİ

Araştırma ekibi, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisine verdiği bilgide, CD47 antikoru ile yapılan tedavide makrofajların CD47 taşıyan kan hücrelerine de saldırdığını belirtti. Ancak fareler, tedavide kaybettikleri kan hücrelerini kısa süre içinde yenilemeyi başardı.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) kanser araştırmacısı olan Tyler Jacks, Weismann ve meslektaşlarının geliştirdiği tedavinin gelecek vaat ettiğini ancak daha birçok testten geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Tyler, "Gerçek bir tümörün mikro ortamı, nakledilen bir tümöre kıyasla çok daha karmaşık... Gerçek bir tümörün dış etkilere karşı koymak için daha güçlü bir bağışıklığa sahip olabilir" dedi.

Science dergisine konuşan Jacks, CD47 antikorunun mevcut tedavilerle ne kadar iyi uyum göstereceği konusunda da birçok test yapılması gerektiğine dikkat çekti. Jacks, kemoterapide sağlıklı hücrelerin çok fazla CD47 üretebileceğini, bu yüzden kemoterapinin ardından CD47 antikoru tedavisinin fayda getirmeyebileceğini belirtti.

Weismann ve ekibi, CD47 antikoru deneylerini insanlar üzerinde başlatmak için California Yenileyici Tıp Enstitüsü'nden 20 milyon dolarlık bağış aldı. Weismann, "Elimizde yeterince veri var... Bu yüzden testlere insanlar üzerinde başlamak konusunda kendimize güveniyoruz" dedi.