BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Kangalların yavrularını neden yediği ortaya çıktı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya, yaptığı çalışmayla Kangal çoban köpeklerinin yavrularını yemesinin nedenini ortaya çıkardı.

Abone ol

SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya, 5 buçuk yılda tamamladığı çalışmada Kangal çoban köpeklerinde görünen bir hormon eksiliğinin yavrularını yemesine neden olduğunu ispatladı.

Koçkaya, çalışmasının çok önemli uluslararası bir bilimsel dergide yayınlanarak literatüre girdiğini söyledi. Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Veterinerlik Fizyolojisi Ana Bilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya, köylülerden ve köpek yetiştiricilerinden Kangal köpeklerinin doğum yaptıktan sonra 10 gün içerisinde yavrularını yemeleri veya zarar vererek öldürmeleri yönündeki şikayetleri üzerine 5 yıl önce çalışma başlattı.

ÇALIŞMA HAYVANSEVERLERİN İLGİSİNİ ÇEKTİ

Koçkaya önce yavrularını yiyen anne köpekleri tespit ederek çalışmasına başladı. Ardından 15 yavrusunu yiyen anne köpek üzerine yoğunlaştı. Yavrulayan köpeklerin davranışlarını takip etmek için doğuma yakın kulübelere kamera yerleştiren, saf ırk olup olmadıklarını ve kan değerlerini belirleyen Koçkaya, kan değerlerinin sonucunda yavrularını yiyen tüm köpeklerde hormon eksikliği olduğunu tespit etti. Bu tür köpeklerin doğumdan sonra 10-15 gün içerisinde yavrularını yediği, uluslararası bir dergide yayımlanarak literatüre geçti. İlk kez yapılan bu çalışma, yurt dışındaki bazı hayvanat bahçelerinin ve hayvanseverlerin ilgisini çekti.

'HORMON EKSİKLİĞİ YAVRULARINA ZARAR VERDİRİYOR'

Araştırmasını anlatan Koçkaya, "Köylülerimiz yavrularını telef ettikleri için ya anneleri azat etme ya da uzaklaştırma boyutuna gidiyordu. Bu da hem Kangal köpeklerinin geleceği, hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıptı ve biz bunun önüne geçebilmek için çalışmaya başladık. O dönem 15 yavrusunu yiyen bir Kangal köpeği bulduk. Şu anda bu tür köpekleri koruyoruz. Bu Kangal köpeklerini takip ettiğimizde, her doğumda kendi yavrularının tamamını 10 gün içerisinde ya bütünüyle, ya da kafa veya ayak kısımlarını yediklerini gördük. Buna yönelik geniş bir araştırma yapmaya başladık. Hayvanların davranışları üzerinden hareket ettik. Önce 20 neden sıraladık. Bu 20 nedeni elemine ede ede esas sorunun hormon yetersizliği olduğunu tespit ettik. Daha sonra bu çalışmamızın sonucunu dünyanın en iyi davranış dergilerinden bir tanesinde yayınladık ve dünyada yapılan ilk çalışma olarak literatüre geçti. Daha sonra bize ulaşmak isteyenler oldu. Özellikle İngiltere'de hayvanat bahçesinin veteriner hekimi bize ulaştı. Hayvanat bahçesinde bir ayının 2 yavrusunu telef ettiğini belirterek yardım istendi. Biz şu an Kangal köpeği üzerinde duruyoruz. İnşallah bir tedavi protokolü geliştirip bu hayvanlarımızın telef olmasının önüne geçeceğiz" dedi.

HER 100 KANGALDAN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR

Yapılan çalışmalarda yüzde 1'lik bir oran tespit ettiklerini belirten Koçkaya "Bizim için yüksek bir oran. Yaklaşık 30 köpek üzerinde çalıştık. Bunlardan 15'i yavrusunu yiyen köpekler. 15'i normal köpekler. Bu çalışmayı üniversitemizin Biyokimya Ana Bilim Dalından Doç. Dr. Nazlı Ercan ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalından Yasemin Sargıl Demirbaş ile birlikte yaptık. Doğum yapmaya yakın Kangal köpeklerinin yuvalarına kamera yerleştirerek davranışlarını takip ettik. Annelerin yavrularını yeme durumuna karşı davranış sergilediğini tespit ettik. Çünkü yavrularını yalama şeklinde yaklaşıp bir süre sonra yavruları ısırarak, zarar vererek hatta tamamını yemeleri bize normal gelmedi. Laboratuvarda çalışmalarında elde ettiğimiz hormon eksikliği, beyinde dopamin ve seratonin reseptörlerini etkileyerek hayvanlarda anksiyeteye neden olduğunu da laboratuvar şartlarıyla da koyduk. Böylelikle hem davranış hem de laboratuvarla bir anksiyete tablosu olduğunu ortaya koyduk" diye konuştu.

Koçkaya, bu sorunu ortadan kaldırmak için tedavi üzerinde çalıştıklarını, şu anda yapılan denemelerden olumlu sonuçlar aldıklarını ifade etti.