Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, İstanbul ve Marmara'yı vuracak ve çok büyük hasar verecek deprem için acil çağrıda bulundu.
Abone olBoğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, ''Ne zaman olacağını bilemediğimiz İstanbul ve Marmara bölgesindeki illerimize derinden hasar verecek, etkileyecek bir deprem olma olasılığı yüksektir'' dedi. Gölcük İlçesi'nin Kavaklı Mahallesi'ndeki sahilde düzenlenen söyleşi öncesi basın mensuplarına açıklama yapan Barbarosoğlu, olasıİstanbul depremiyle ilgili şunları söyledi: ''Hepimiz Türkiye'de deprem riskinin son durumunu incelemek için çalışıyoruz. Ancak şu anda tamamlanmış ve İstanbul'daki depremin olasılığını değiştirebilecek bilimsel bulgu yok. Büyüklük belirtmek istemiyorum. Ne zaman olacağını bilemediğimiz, İstanbul ve Marmara bölgesindeki illerimize derinden hasar verecek, etkileyecek bir deprem olma olasılığı yüksektir. Bu bilgiyi değiştirecek bilimsel bulgu yoktur. Hala, hasar görecek bir depremin olacağını düşünüyorum.'' Barbarosoğlu, söyleşide bilim dünyası olarak Gölcük halkının yanında olduklarını ifade etti. Gölcük halkının yeniden yapılanma ve yaralarını sarma konusunda Türkiye'de tek ve en iyi örnek olduğunu belirten Barbarosoğlu, herkesin depreme hazır olması gerektiğini bildirdi. Deprem bilincinin oluşturulması gerektiğini anlatan Barbarosoğlu, 2-3 katlı bina için 5-6 kat ruhsat alındığı belirtilerek yöneltilen bir soruyu cevaplandırırken şunları söyledi: ''Öncelikle kendimize, ailemize ve topluma karşı sorumluyuz. Bu bir ahlak meselesidir. Bunun manevi yönü de vardır, dini açıdan da uygun değildir. Etik olarak yanlıştır. Bunu yaparsak ahlaki değerlerimizi sorgulamamız lazım. Türkiye'de (depremle yaşamalıyız) gibi söylemler dolaşıyor, Türkiye'de günde 17 deprem oluyor. Ülkemiz zaten deprem ülkesidir. Zaten depremle yaşıyoruz. Önemli olan bilinçli dirençli bir toplum oluşturmaktır. Bunu da eğitimle oluşturacağız.'' Barbarosoğlu, olası İstanbul depremiyle ilgili soruya da şöyle yanıt verdi: ''Kendimizi en kötü senaryoya göre ayarlamalıyız. Depremin zamanını bilemeyiz. İstatistik bilgilere göre de buna cevap veremeyiz. Bu konuda basının rolü çok önemlidir. Ben bardağın dolu tarafına bakıyorum. Son iki yılda Kandilli Rasathanesi'nin Türkiye genelinde deprem istasyonları kurma çabaları var. Ancak kaynak sıkıntımız vardı, buna vali ve kaymakamlarımız destek oldular. Bazı illerde deprem istasyonları kuruldu. Biz bu desteği almak zorundaydık.'' İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör de depremin nerede olacağının bilindiğini ancak tarihinin kesinlikle bilinemeyeceğini ifade etti. Türkiye'de ''deprem tacirlerinin'' türediğini söyleyen Şengör, ''Her gördüğünüz profesörü, bilim adamı sanmayın. Yayınlarına çalışmalarına bakın'' dedi. Olası İstanbul depreminden Gölcük'ün nasıl etkileneceği sorusuna da Şengör, şunları kaydetti: ''İstanbul depremi için çeşitli spekülasyonlar var. Ama bu bölgede harekete geçmesi ihtimali olan 150 kilometrelik fay vardır. Bu fayın yırtılması halinde maksimum 7.6'lık bir deprem ortaya çıkacaktır. Bu da demektir ki siz de bir deprem felaketi yaşabilirsiniz. Hatta Yalova daha çok etkilenecektir.'' Söyleşinin ardından, depremde ölenlerin anısına tasavvuf musikisi konseri verildi ve sema gösterisi yapıldı.