BIST 9.128
DOLAR 34,52
EURO 36,48
ALTIN 2.962,40

Kandil'de yayık ayran sefası!

Kandil "terörden, kandan" arınmış bir halde turizme açılacak!


Barış süreci tüm hızıyla devam ediyor!

Kandil bu zamana kadar hiç görmediği kadar gazeteci gördü. 
 
Ee bizler de Kandil'i hiç böyle görmemiştik. 
 
Yemekler, meyve kokteylleri...
 
Hadi gözünüz aydın, yakında Kandil "terörden, kandan" arınmış bir halde turizme açılacak!
 
"Benim memurum işini bilir" demişti Özal rahmetli. 
 
Sadece memurumuz değil ki işini bilen. Neyin prim yapacağını, neyin trend olacağını kestirmekte pek mahiriz maşallah.
 
Turizm şirketleri şimdiden Kandil'e tur hazırlıklarına başlamış bile. PKK'lıların mağaraları en favori turistik mekanlardan biri olacak böyle giderse.
 
Rehber; "burası eylemleri planladıkları yerler, burası canlı bombalar için eğitim alanı, burası esir aldıkları Türkleri sakladıkları alanlar... " diye anlattıkça turizm şirketleri parayı kıracak.
 
Bu " acı turizminden " yakın geçmişin henüz yaralarını saramayan, onbinlerce şehit vermiş bir halkın evlatları da yüreği düğüm düğüm olarak faydalanacak!
 
Dönüş yolunda turistlere milli içkimiz ayran verseler bari. Malum acıyla iyi gider!...
 
THY'NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ
 
THY kantarın topuzunu kaçırdıkça kaçırıyor.
 
Giyim, kuşamla başladı, sarı saç, kızıl saç yasağı peşinden geldi. 
 
"Müşteri talebi" gerekçeli bu yasaklar zincirine şimdi de kırmızı ruj girdi.
 
Kırmızı ruj!
 
"Yok artık rujuna kadar mı?" demeyin! 
 
Ne yapıyor bunlar anlamak mümkün değil! Haftalık toplantılarda buluşup bu ay neyi yasaklasak diye mi konuşuyorlar acaba?
 
"Kırmızı çok dikkat çeken bir renk. Bu ay kırmızı bir şey yasaklayalım. Ne olsun ne olsun.... Aaa buldum ruj olsun! " Abartmıyorum bu karar böyle verilmiş gibi duruyor.
 
Ya da en fazla bir müşteri " Hosteslerin yeşil ruj sürmesinden fevkalade rahatsızım. Yeşil ruj mu olur canım? " demiş. Renk körü olduğu sonradan anlaşılan müşterinin bu ikazı üzerine kırmızı ruja yasak gelmiştir. 

Böyle saçma bir yasağa daha mantıklı gerekçeler bulamadım üzgünüm. En azından THY'nin " müşteri talebi" gerekçesinden daha mantıklı. Kabul edin! 
 
THY dünyada ismini başarılarla yazdırmış ve yazdırmaya devam eden bir şirketken Türkiye'de ismini saçma sapan yasaklarla yazdırmaya yemin mi etti?
 
"Şirket kuralları, çalışanına istediği müdahaleyi yapar, beğenen çalışır beğenmeyene güle güle" de diyebiliriz tabii. 
 
Ama bir yandan özgürlükler diye yırtınırken öteki yandan bunu demek pek de ahlaklı durmuyor!