Kandil'de ofiste kanla alışveriş yapıyorlar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Genel Kurul'unda konuştu

Başbakan Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda, ''Birileri gitmiş Kuzey Irak'ta, Kandil Dağı'nda bir taşeronluk ofisi açmış. Bu taşeronluk ofisinde ne yazık ki kanla alışveriş yapılıyor, canla alışveriş yapılıyor. Belli odaklar da gidiyor kan karşılığı, can karşılığı alışveriş yapıyorlar'' dedi.

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

TÜRKİYE UMUTLARINI KAYBETMİŞTİ

Son 9 buçuk yıl sürekli pedal çevirmek bizim için çok hayati. Avrupa krizde pedal çeviremedi. Yatırımları durdu. Devam edenler başarıyı arttırdılar. Geçmişte bunları yaşadık kimi zaman ülkede pedal çevirmedi.

Bugün Türkiye kendisine güveniyor. Başardıkları ile övünmek yerine çok daha fazlasını başarabiliriz. Bu pedalı asla yavaşlatmadan ilerleyeceğiz. 2023 hedeflerine bizi ulaştıracak olan ileri standartlarda ilerleyen demokrasidir.

Demokrasi kesintiye uğramasından rant elde edenler oldu. Ama bu bir avuç seçkin büyürken Türkiye'de geriye kalanlar yoksullaştı. Gazetelerde belli markalar karalanırken bazı markalar pazarda yalnız kaldılar. 28 Şubat'ta ve krizde faturayı ödeyen işçiler, memurlar olmuştur.

2001 krizlerinde Türkiye geleceğe dair umutlarını kaybetti. O Ziraat Bankası'nın Vakıf Bankası'nın hali neydi. Şu anda bu bankalarımız Avrupa'daki bankalarla yarışıyorlar.

TÜRKİYE'NİN İTİCİ GÜCÜ DEMOKRASİ

İMF'ye olan borcumuz neydi öyle. 2002'de 23 buçuk milyon dolardı. Biz bu borcu ödedik şu anda 2 milyar doların altına indi.

Merkez bankamızın kasasında döviz rezervi şu anda 93 milyon dolara ulaştı. 27 milyon nerde 93 milyon dolar nerde. İnşallah nisan ayında IMF borcunu sıfırlayacağız.

Bizden sonraki hükümetlere asla böyle bir fatura yüklemeyeceğiz. Sağlam bir ekonomik yapı için, demokrasiyi güçlendiridr. İki sır kelime istikrar ve güven. Demokrasi yükseldikçe sadece belli bölgeler değil. Türkiye kazandı, ekonomi büyüdü.

Geri gidişe ve duraklamaya asla izin vermeyeceğiz. Yeni bir anayasa konusunda bizim hükümet olarak ön yargımız yok. Ülkenin sınırları bizim sınırlarımız. Bu sınırlarda kardeşliği pekiştirecek her yolun yanında oluruz. Dayatmanın fayda sağlamadığını biliyoruz.

MASADAN KALKAN TARAF BİZ OLMAYACAĞIZ

Yeni anayasa için şuanda çok ciddi bir birikim var. Meclis kurumumuz aynı şekilde çalışıyor. Başta TOBB olmak üsere kapsamlı çalışmalar yaptılar. Birincisi biz parti olarak masadan kalkan taraf asla olmayacağız. İkincisi sürecin kilitlenmesine göz yummayacağız. Uzlaşma herkesin hiğbesindekini karşı tarafa dayatması değildir.

En başından beri sivil, özgürlükçü bir anayasa diyoruz. Oluşan oratk heyecan bunun ifadesidir. İnşallah bu süreci mutlu bir sona ulaştıracağız. 2023 hedeflerimiz yalnızca yeni anayasa ile mümkün olabilir. Bu anayasa ile Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olamaz.

TERÖR MESELESİ

Terör meseleside demokrasi gibi sadece belli bir bölgeyi değil Türkiye'nin tamamını ilgilendiriyor. 30 yıldır büyüyen bir terör ordusuyla karşılaştık. Sorun nereden geliyor, nasıl bu boyuta ulaştı. Bunları samimi bir şekilde konuştuk. 2002'de konuşulmayanları gündeme taşıdık.

Soğuk bir devlet diliyle değil, kardeşliğin dili ile konuya yaklaştık. Doğu ve Güneydoğu'da en büyük yatırımı gerçekleştirdik. Yine eş zamanlı olarak kültürel alandaki reformları cesaretle uyguladık.

Şimdi buna da bir benzetmeyi paylaşacağım. Birileri gitmiş Kuzey Irak'ta taşeronluk ofisi açmış. Burda kanla canla alışveriş yapıyor. Türkiye'ye karşı belli ülkeler kan karşılığı alışveriş yapıyor. Bu ofisin sahipleri böyle karlı bir işyeri varken sahipleri orayı neden kapatsın. Türkiye'de adının başında milletvekili sıfatı olanlar dağdaki gençleri teşvik edebiliyorlar

Neden çünkü onlarda buradan besleniyorlar. Bir gazetede enteresan bir fotoğraf yayınlandı. Ofisin önünde çekilmiş 19 kişi var 13'ü ölmüş gerisi kayıp falan sadece o ofisin sahibi ayakta. Bunların siyaset uzantısı olan parti bunları sorgulamıcak mı? Tacizlere tecavüzlere ses çıkaramaz ama çıkarlar utanmadan dağdaki PKK teslim olmasın derler.

Bunların niyetlerinin görülmesi için Türkiye gönül birlikteliği için br hareket sergileyemedi. daha düne kadar Kürt meselesini görmezden genenler bugün toplumsal uzlaşmadan bahsediyorlar. Toplumsal uzlaşma istismar mı, kan üzerinden ıy devşirmeye çalışmak mı, hayır oyu kullanmak mı?, aynı şekilde medyada terörün ekmeğine yağ süerecek bir tavır sergileniyor.

Tüm bu operasyonlara karşı tek yürek olmak zorundayız. Bu ülke için tek yürek olmak zorundayız. Umutsuzluğa kapılmayın. Azimle yolumuza devam edeceğiz. Terör er ya da geç bitecek. Bunu da her birlikte yapacağız.

Iğdır'da havaalanı kurduk. Onu bile engellenmeye çalışıyorlar. Ama inşaatımız devam ediyor. Şırnak'ta havalimanı yapıyoruz orda da engelliyorlar ama durmak yok yola devam. 10 yıl önce oralarda havaalanı yapılacak denseydi kimin aklına gelirdi.

Bölgesel milliyetçiliğe hayır dedik. Hava taşımacılığında 9 milyon insan taşınıyordu şimdi 59 milyon insan taşınıyor. O ilkel otobüslerle giden Türkiye vatandaşı yok. Korkuyu, tedirginliği kaldırdığımız anda o şehirlerimizin çehresi değişecek.

Siz girişimci kardeşlerimden müjdeli haberler bekliyorum. Çok iyi bir ivme yakaladık. Ancak biz dünya ticaretine entegre olmuş bir ülkeyiz. Dünyada finans sektöründe rasyo yüzde 8'dir. Türkiye'de ise yüzde 18'dedir. Artık yaya Türkiye yok.

YAVAŞLAMADAN DURMADAN İLERLİYORUZ

Dünya bir krizden geçiyor. Bankalar ne yazıkki özelliklikle girişimciye kredi vermekte çok nazlılar. Yanlış uygulamalar var bu böyle giderse yarın onlar bu sıkıntıyı yaşıyacaklar.

ABD'de Japonya'da kriz çok ağır seyrediyor. Umut veren adımlar atılamıyor. Avrupa sorunları ötelemeye çalışıyor. Krizin boyu genişliyor. Çok şükür kriz Türkiye'yi teğet geçti. Ama disiplini elden bırakmıyoruz. Biz kriz öncesinden bankacılıkta köklü reformlar gerçekleştirdik.

Bu krizden önce bütçe açığımız düşmüştü. Bu bizi krize karşı korunaklı hale getirdi. Toplam yatırımlar 2002 yılında 74 milyar liradaydı 2008 yılından 189 milyon liraya çıktı. 2011'de ise rekor bir seviyede 283 milyar lira oldu.

2002'de 91 bin otomobil satılmıştı. 2011'de 594 bin adet otomobil satıldı. Bunlar fakirliğin alameti değil.

2002'de 22 milyar lira ticari kredi kullanılmıştır. Şimdi 360 milyar lira... Kendi rekorlarımızı kırıyoruz. Bunlar hepimizin cebinden çıkıyordu. Cari açıkta en kötü rakamlar geride kaldı. Her yıl aşağı doğru iniyor.

Yeni teşvik sisteminde yatırımlar ilerledikçe olumlu etkilerini göreceğiz. Enerjide olağanüstü bir artış olmazsa cari açık düşmeye cevam edecektir.

Türkiye her alanda başarılı bir süreçten geçiyor. Türkiye'nin taraf olmamasının nedeni 1996 yılındaki gümrük birliği anlaşmasında Türkiye'nin taraf olmasını sağlayan maddeyi metinden çıakrmıştır.

Bunu bilerek değerlendirmek lazım. Komşularımızla çalkantılar olabilir. Biz artık özgüven içerisindeyiz. Çok şükür kendimize inanıyoruz, çözümlerimiz var.

Türkiye'nin en büyül limanını İzmir'de yapıyoruz. Bu dünyanın sayılı limanlarından. Bunlar yolsuzluğun olduğu bir Türkiye'de olacak işler değildir. Demiryollarına yaptığımız yatırım 30 katrilyon. Marmaray dünyada örnek proje.

Hiç yavaşlamadan tedbiri elden bırakmadan yürüyoruz. Dev yatırımlarımız aynı şekilde devam ediyor. Kimsenin kuşkusu olmasın 21. yüzyılı Türkiye yüzyılı haline getireceğiz. Bu güvenler TOBB'un genel kuruluna başarılar diliyorum.