BIST 9.393
DOLAR 34,36
EURO 36,35
ALTIN 2.822,23
HABER /  GÜNCEL

Kamu yönetim gerçeği

Birlik, bulgularını Esenyurt Belediye Salonu'nda yapılan bir konferans ile halkla paylaştı.

Abone ol

Mevcut Hükümet tarafından hazırlanan “Kamu Yönetimi Reform Tasarısı Çerçeve Yasası”nın kamuoyundan saklanan gerçekleri konusunda detaylı bir çalışma yapan Ulusal Güç Birliği Hareketi; bu çalışmalarını Esenyurt Belediyesinin katkılarıyla Esenyurt Belediyesi Konferans Salonunda düzenlenen ve Esenyurtluların yoğun ilgi ile izlediği bir konferans ile Esenyurt halkıyla paylaştı.

Çapan: Derin Sıkıntılarımız Var

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN ve Ulusal Güç Birliği Hareketi Genel Sekreteri Tayyip YELEN’ in konuşmacı olarak katıldığı “KAMU YÖNETİMİ REFORMU ÇERÇEVE YASASI - TÜRKİYE CUMHURİYETİ ULUS DEVLETİN TASFİYESİ” Konulu konferansta açılış konuşmasını Esenyurt Belediye Başkanı Dr Gürbüz Çapan yaptı. Uzun yıllardan beri adalet peşinde koştuklarını belirten Çapan, “Ortak ütopyamız yok, ortak ütopyamız kırıldı. 1940’lardan beri Türkiye halkı adalet arıyor, eşitlik istiyor. Gidin derenin dibinde yaşayan yaşlı bir kadına sorun, o da adalet ister. Eşitlik istemek için solcu oldum, Amerikan Emperyalizmine karşıydık fakat halkımız yoktu yanımızda. Vatan haini değildik Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan herkesi müreffeh, hür, demokrat yapmak istedik; bu işe Esenyurt’ ta başladık. Beni Kürt yaptılar, Ermeni yaptılar. Ermeni olsam ne fark eder? Türk olsam ne fark eder? size Belediye Başkanı mı lazım, başka bir şey mi lazım? Derin dertlerimiz var, derin sıkıntılarımız var, konuşamıyoruz” dedi.

“Kemalist Ulus Devlete son verilmek isteniliyor”

Başkan Çapan’ın ardından söz alan Ulusal Güç Birliği Hareketi Genel Sekreteri Tayyip YELEN yapacağı açıklamaların bu güne dek Türkiye halkından saklanan gerçekleri içerdiğini vurguladı. Ulus Devlete son verilmek istendiğini belirten Yelen, “Türkiye’nin bütün sorunları yaptığı ikili anlaşmalardan kaynaklanıyor.uluslararası ekonomik kuruluşları ile yapılan MAİ ve GATS anlaşmaları Türkiye’ nin önünü tıkadığı gibi GATS anlaşması Türk halkından habersiz yapılan ve Türk siyasi ekonomik işbirlikçi tarafından Türkiye’nin zararına verilen taahhütlerle imzalanmış bir anlaşmadır.Türkiye’nin taahhüt ettiği hizmetler tüm hizmet alanlarının %46 sına karşılık gelmektedir.Bu taahhütler zaman içinde ulusal programa ve AB uyum yasalarına yansıtılmış ve IMF talimatlarıyla uygulamaya konulmuştur. GATS taahhütlerinin ve Dünya Ticaret Örgütünün niyetlerinin daha etkili ve kalıcı uygulanabilmesi için Kamu Yönetimi Reform Kanunu TBMM’ ye sunulmuştur. Kamu Yönetimi Reformunun uygulamaya konulması daha önceleri her kalkınma döneminde plana alınmasına Türk Kamu Yönetiminin yeniden düzenlenmesine yönelik Türkiye’nin ihtiyaçlarını içeren ciddi çalışmalar yapılmasına rağmen bunlar uygulamaya konulmayarak ertelenip, bugün beklenilmiştir. Bu gün gelinen noktada; kamu yönetiminin ve yerel yönetimlerin yeniden yapılanmasının haklı nedenlerinden yararlanılarak devleti savunmak isteyenlerin savunma isteklerinin ve güçlerinin zayıflatılması fırsat bilinilerek söz konusu yasa tasarısı gündeme getirilmiştir. Gündemdeki, Kamu Yönetimi Reformu Yasa Tasarısıyla, Kemalist Ulus Devlete son verilmek istenmektedir” şeklinde konuştu.

“Bağımsız yargı ortadan kaldırılıyor”

İşleyen hukuk ve bağımsız yargı sisteminin tamamen ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini de söyleyen Yelen, sözlerine şöyle devam etti; “Türkiye coğrafyası nedeniyle Yeni Dünya Düzeninin istediği Dünya Ticaret Devleti modelinin bölgesel pilot uygulama alanının seçilmiş olmasının göstergesidir. Tasarım 1 maddesiyle kamu hizmetleri düzenleyici olarak ele alınıp devletin sosyal fonksiyonları kaldırılarak özel sektöre gördürülmesi öngörülmektedir.Üniter devletlerde halk adına işleyen bağımsız yargı organlarının yargı yetkisi itibarlı yerel kişiler (Ombudsman) eliyle kullanılması getirilmeye çalışılmaktadır.

Tasarı ile denetim parçalanılarak kamu denetimi yerine özel denetime geçilmenin zemini hazırlanacaktır. Kamu denetiminin caydırıcılık ve kontrol ile sağlanacak hukuki işlem ve sonuçlandırma amaçlarının terk edilmesi hedeflendirilmektedir. Tasarı Türkiye’ yi 81 bölgeye ayırmakta ve Kamu Yönetimi Reformu yasa tasarısıyla her bölgeyi bölge teşkilatı esasına göre yapılandırmaktadır. İller bölge yönetimi açısından il özel idareleri ile, belediyelerde yerel yönetimlerle yönetilecek şekilde düzenlenmektedir.Bu günkü yapılanmada il ve ilçe yönetimleri, merkezi idarenin taşra teşkilatlarının sorumlularından oluşan il ve ilçe idare heyetlerince yönetilmektedir. Gündemde ki tasarıda sadece Adalet, İçişleri, Milli Savunma, Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarının taşra teşkilatları bulunmaktadır.İl ve İlçe idare kurulları bu duruma göre vali ve kaymakamlarla mal müdürü ve defterdarlıklardan oluşmaktadır. Bu da göstermektedir ki bu tasarı ile illerin genel yönetimi kaldırılmakta ve yetki genişliği esasından da vazgeçilmektedir. Zaman içinde bu uygulama bölgelerde ki merkezi otoriteler tamamen etkisizleştirileceği anlamına gelmektedir. Tasarı, kamu hizmetlerinin yerellik ve özelleştirilmiş hizmetlerle karşılanacağını hüküm altına almaktadır. Bu açıkça federal örgütlenmedir. Çünkü üniter devlet yapısının temeli olan idarenin bütünlüğü ilkesiyle Türkiye Cumhuriyeti il genel yönetiminden vazgeçilmektedir. İdarenin merkezi idare olarak kendi içinde mahalli idare olarak kendi içerisinde bütünlükten söz etmek ya kamu yönetimi bilim dalını inkar etmektir yada bilerek halkımızı kandırma isteği var demektir”

“Türk Milletinin geleceği ciddi anlamda tehlikede”

Söz konusu tasarının, Türkiye halkının geleceğini ciddi anlamda tehlikeye
sokacağının da altını çizen Ulusal Güç Birliği Hareketi Genel Sekreteri Tayyip Yelen, sözlerine şu cümlelerle son verdi; “Tasarının 8. maddesi ile mahalli idareler görev yetki ve sorumluluk alanlarında “ kendi stratejilerine amaç ve hedeflerine uygun olarak faaliyet göstermelerinde” serbest bırakılıyor hatta yetkilendiriliyor. Bu husus AB parlamentosunun ve BM kararlarında “ Türkiye Cumhuriyetinde üniter bir topluluk yoktur.Türkiye Milletler mozağigidir.” Gerekçeleri, Kophenag kriterleri ile ikiz yasalar ile özellikle serf determinationla birlikte düşünülmelidir. Bütün bu hedeflere bakıldığında Kamu Yönetimi Reform Tasarısı dünyada bir örneği olmayan tamamen Dünya Ticaret devletinin bölgesel pilot uygulama denemesi olduğu görülmekte ve tam bağımsız yaşamayı ilke kabul etmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun mensubu olan Yüce Türk Milletinin geleceğini ciddi anlamda tehdit etmektedir.

Bu tasarının geriye çekilmesi yada bazı maddelerinden ve özelliklerinden şimdiden vazgeçilmesi Cumhuriyetimize yönelen tehlikeleri ortadan kaldırmaz. Çağdaş işgal güçlerine ve işbirlikçilerine direnerek tam bağımsız Türk devletini oluşturmaktan başka yolumuz yoktur.”

“Bu tasarı Türkiye adına bir faciadır”

Konferansa ikici konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN, hazırlanan Kamu Yönetimi Reform Yasası tasarısının uluslar arası dış boyutuna değinerek tasarının Türkiye adına bir facia olacağını belirtti. Prof. Çeçen yaptığı açıklamada: “Bu tasarı uluslar arası para babalarının talepleri doğrultusunda ve İsrail’ in menfaatleri üzerine hazırlanmıştır. Bu tasarı ile ulusal devlet tasfiye edilmek isteniyor. Bazı bakanlıkların Anadolu’da ki uzantıları kapatılacak ve Türkiye 81 idareye ayrılacak yerinde yönetim diye kulağa hoş gelen ifadeler kullanılsa bile bu tasarı Türkiye’nin parçalanması anlamına gelecek böylece merkezden uzak bir yönetimle karşı karşıya kalacak Türkiye” dedi.

“İsrail Amerika’yı yönetiyor”

Çerçeve Yasası’nın emperyalist güçlerin işine gelecek şekilde hazırlandığını söyleyen Öğretim Üyesi Çeçen, sözlerine şöyle son verdi; “Amerika İsrail’i değil İsrail Amerika’yı yönetiyor. Bütün uluslar arası kapitalistler İsrail’de örgütleniyor.Yabancı büyük sermeyeler Türkiye’ye geldikleri zaman önce TÜSİAD Başkanıyla görüşüyor sonra Van’a, Diyarbakır’a gidiyorlar, oradan da İsrail’e. Bugün orta doğu da Kuzey Irak ile Güney Doğu Anadolu Bölgemizi birleştirerek Büyük Kürdistan’ ı kurma hedefleri var ve planlar İsrail üzerinden yapılıyor. Bu tasarı ile Türkiye 81 bölgeye ayırmak ve Üniter yapısından koparılıp, Federal bir yapıya büründürülmek isteniliyor. Türkiye Ulus Devleti tasfiye edilmek isteniyor. Hazırlanan Kamu Reformu Çerçeve Yasası bu bölünmenin alt yapısıdır ve emperyalist güçlerin işine gelecek şekilde hazırlanılıyor.

“Türkiye’de çok şey değişmeli ama...”

Ayrıca bu tasarıda sadece mahalli idarelerde değişiklikler düşünülüyor. Merkezi ve Mülki idarelerin üzerinde hiçbir yenilik , değişiklik yok.Böyle bir tasarı hazırlanamaz. Elbette ki Türkiye’ de çok şeyler değişmeli ama bütün olarak ve doğru tespitlerle değişmeli”