Devlet Bakanı Babacan, kamunun borçlanma gereğinin 2004'te yüzde 8.1'e kadar düşeceğini ileri sürdü.
Abone olBakan Babacan, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlıkları bütçelerini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunuş konuşmasında, faiz giderlerindeki düşüşün, ekonomide bir çok olumsuzluğun temelinde yatan yüksek kamu borçlanma gereğini aşağı çektiğine işaret etti. 2001 yılında yüzde 16.4’e kadar çıkan kamu kesimi borçlanma gereğinin gayri safi milli hasılaya (GSMH) oranının 2002’de yüzde 12.8’e düştüğünü hatırlatan Babacan, bu oranın 2003 sonu itibariyle yüzde 8.7’ye gerileyeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Babacan, bunun en ödenli nedeninin faiz giderlerinin öngörülenin altında gerçekleşmesi olduğunu, ayrıca TL’nin reel olarak değer kazanması sonucunda ithal girdi maliyetlerindeki düşmenin, işletmeci KİT’lerin finansam dengesinde 2002 yılına göre belirgin bir iyileşme sağladığını anlattı. 2004 yılında kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH’a oranının 0.6 puan gerileyerek yüzde 8.1 düzeyinde gerçekleşmesinin programlandığını söyleyen Babacan, bu iyileşmenin faiz ödemelerindeki azalma ve özelleştirme gelirlerinde hedeflenen artıştan kaynaklandığını kaydetti. Babacan, programın kararlılıkla uygulanması ve mali disipline bağlı kalınması sayesinde 2003 yılı sonunda kamu kesimi genel dengesinde GSMH’ın yüzde 6.5’i oranında faiz dışı fazla hedefine ulaşılmasının beklendiğini, 2004 için de aynı oranda faiz dışı fazla hedeflendiğini belirtti. 2004 yılında konsolide bütçe dışındaki kamu kesiminin fazla vermeye devam etmesinin öngörüldüğünü belirten Babacan, gelecek yıl da yüzde 6.5 oranında faiz dışı fazla verileceğini söyledi. Ali Babacan, sğlanan mali disiplinin, Hazine’nin finansman programını ve borç yönetimini sağlıklı yürütmesine imkan verdiğini, hükümetin ekonomik programı uygulamadaki kararlılığının, faiz oranlarında düşüşü sağlayarak iç borç dinamiğini olumlu etkilediğini anlattı. Babacan, 2003 yılı başında öngörülen faiz ödemelerinin yıl sonunda yaklaşık 6.2 katrilyon lira daha düşük gerçekleşeceğini söyledi. Kamu borç stokunun milli gelire oranının da hızla düştüğünü belirten Babacan, 2001 yılı sonunda yüzde 92 olan kamu net borç stokunun GSMH’a oranının bu yılın sonunda yüzde 70 dolayına düşeceğini kaydetti. Babacan, “Bu gelişmeler, bugüne kadar Türkiye ekonomisine güven duyulmasının önündeki en önemli engeller olan borç stokunun çevrilebilirliği ve sürdürülebilirliği endişelerini ortadan kaldırmıştır” dedi. İmarbank nedeniyle “hiç hesapta olmamasına rağmen üstlenilen 9 katrilyon lira tutarındaki yükün``, faiz oranlarını artırmadan ve enflasyonist baskılara neden olmadan giderildiğini söyleyen Babacan, bunun da ekonomide sağlanan dönüşüm ve buna bağlı olarak oluşturulan alt yapının sağlıklı olduğunu gösterdiğini ifade etti. Babacan, 2004 yılında hedeflenen yüzde 5’lik büyüme hızına paralel olarak ithalatın artmaya devam ederek 75 milyar dolara ulaşacağı, ihracatın ise 51.5 milyar dolar olacağı, hizmet gelirlerinde öngörülen artışlarla cari işlemler hesabının bu yılki düzeyinde kalarak 7.6 milyar dolar açık vereceğini, bunun milli gelire oranının yüzde 2.9 olacağını kaydetti. Ali Babacan, özel sektörün önündeki engellerin bir bir ortadan kaldırılması, yatırım ve işletme döneminde karşılaşılan idari zorlukların giderilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarında önemli ilerleme kaydettiklerini söyledi. Yapısal reformlara kararlılıkla devam ettiklerini söyleyen Babacan, Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu Tasarısı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun daha hızlı ve etkin çalışmasının sağlanmasına yönelik yasal düzenlemelerin TBMM’ye sunulduğunu, Doğrudan Vergi Reformu’nun 2’nci paketi üzerinde çalışmaların tamamlandığını, Türk Telekom’un özelleştirme planının Bakanlar kurulu’nun imzasına açılacak hale geldiğini anlattı. Kaynak: NETHAVADİS