BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Kamalak’ın başörtüsü isyanı

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, eşinin başörtülü olarak girdiği duruşmanın ertelenmesine ilişkin, "Önümüzdeki süreçte hem Hak...

Abone ol

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, eşinin başörtülü olarak girdiği duruşmanın ertelenmesine ilişkin, "Önümüzdeki süreçte hem Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Adalet Bakanlığı bir süreç başlatacaktır" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi Zübeyde Kamalak, Ankara Adliyesi’sinde başörtülü olarak duruşmaya girmişti. Ankara 11. Aile Mahkemesi’ndeki boşanma davasına giren Zübeyde Kamalak hakkında Hakim Mustafa Karadağ, duruşma zaptına, Zübeyde Kamalak’ın başı kapalı olarak mahkeme salonuna girdiğini geçirmiş ve duruşma ileri bir tarihe ertelenmişti. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, Anayasa’nın 13. maddesinde kadınların kıyafetleri ile ile ilgili bir sınırlamanın olmadığını belirterek, "Kadın kıyafetini yasaklayan bir kanun yok. Temel haklarla ilgili sınırlamalar ancak kanunla konulabilir" dedi. Türkiye Barolar Birliği’nin talimatname çıkardığını ve bu talimatnameye göre avukatların adliye binasında ve duruşma salonlarında başı açık olması gerektiğini söyleyen Kamalak, bu kuralların neye dayandığının belli olmadığına işaret etti.

"ANAYASA SENİ BAĞLAMIYOR MU?"
Kamalak, "Sayın meslektaşım, Baro Başkanı, haktan hukuktan dem vuran kardeşim bu kuralı neye dayandırıyor. Anayasa seni bağlamıyor mu? Beni anayasa ilgilendirmiyor’ diyemezsin çünkü bu anayasa bizim devletimizin anayasasıdır. Avukat ’bu anayasa beni ilgilendirmez’, hakim ’bu anayasa beni bağlamaz’ diyemez, diyen zorbadır. Kim zorba? Kendisini hukuk kurallarının üstünde görenler zorbadır. Dolayısıyla hiçbir hakim ’beni bağlamaz’ diyemez" ifadelerini kullandı.
Danıştay 8. Dairesi’nin avukatların meslek kurallarıyla ilgili 20. maddesindeki başı örtülü ifadesi için yürürlüğünü durdurduğuna dikkati çeken Kamalak, açıklamasında şunları kaydetti:
"Bir mahkemenin, bir işlemin yürürlüğünü durdurabilmesi için iki şartın bir arada gerçekleşmesi gerekiyor. Nedir bu iki şart? Bu iki şarttan birisi dava konusu olan işlemin açıkça hukuka aykırı olmasıdır. İkinci şart, bu işlemin uygulaması halinde davacının telafisi imkansız bir zararla karşı karşıya bulunmasıdır. Bu iki şartın bir arada olması gerekiyor. Danıştay hakimleri yüksek hakimlerdir. 8. Daire’nin hakimleri de yüksek hakimlerdir. Yüksek hakimler demiş ki, ’Evet bu işlem, yani Türkiye Barolar Birliği’nin avukatların meslek kurallarıyla ilgili düzenlemesinin 20. maddesinde yer alan başları açık olarak ibaresi açıkça hukuka aykırıdır. Böyle olmasa yürütmeyi durdurma kararı vermeyecektir."
Danıştayın kararının hakim Mustafa Karadağ’a sunulduğunu belirten Kamalak, mahkeme kararına uymayan bir hakimin mevcut davada tarafsız olma imkanının olmadığına işaret etti. Kamalak, "Önümüzdeki süreçte hem Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Adalet Bakanlığı bir süreç başlatacaktır" dedi.
(İHA)