Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Ergenekon Davası kararlarıyla ilgili konuştu
Abone olSaadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Ergenekon Davası" kararlarıyla ilgili, "Elbette bu kararlar, demokrasi yönünde olumlu gelişmelere yol açar diye düşünüyorum. Ama tek başına demokrasiyi korur, darbeleri önler diye ümit etmek de doğru değildir. Ama o yönde de yine her şeye rağmen çok önemlidir" dedi
Kamalak, AA muhabirine, "Ergenekon Davası"nın karara bağlanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kararların Türkiye bakımından üzücü ve düşündürücü olduğunu söyleyen Kamalak, aydın kesimin normalde demokrasi mücadelesi vermesi gerekirken demokrasiye karşı darbe planları içerisinde yürüdüğünü ifade etti.
Davayla ilgili kararı veren hakimlerin Türkiye’nin okullarında okuduğunu hatırlatan Kamalak, Anayasa'nın 138. maddesi gereğince de hakimlerin kararlarını anayasaya, kanunlara ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre verdiklerini söyledi.
Kamalak, "Şimdi çıkıp da hiç kimse ‘hakimler keyfi davranmıştır, Anayasayı çiğnemiştir, kanunlara uymamıştır, hukuku es geçmiştir, vicdanlarını da çiğnemişlerdir diyemezler’. Ben diyemiyorum en azından" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin tek vücut olarak gelişmesi, kalkınması ve ilerlemesi için mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapan Kamalak, "Şimdi bu kadar insan bir taraftan demokrasiyi engellemek için kendi iradelerine ters düşen birileri iş başına geçtiğinde, onları al aşağı edebilmek için her türlü yola başvuruyor demektir. Ortada bir yargı kararı olduğuna göre, bu yargı kararına itibar etmek icap eder. ‘Bunlar keyfi kararlardır’ diyemeyiz. Bu yönüyle de bu kadar insanın bulunduğu bir davadaki böylesine aydın diyebileceğimiz sınıfın demokrasiye tuzak kuruyor olması hem üzücü hem de düşündürücüdür" diye konuştu.
Kararlarla ilgili itirazlar olabileceğini ve bu doğrultuda Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru imkanlarının olabileceğini hatırlatan Kamalak, şunları kaydetti:
"Tarihin çeşitli aşamalarına baktığımızda yazık ki birçok darbe olaylarıyla karşılaşmışız, 'bu sondur’ diye düşünmüşüz ama bir tarafta siyasi iktidar zaafiyete düştüğünde, öbür taraftan da çeteler çok kuvvetlendiğinde darbe olayları her zaman cereyan etmiştir. Elbette bu karar ve kararlar demokrasi yönünde olumlu gelişmelere yol açar diye düşünüyorum. Ama tek başına demokrasiyi korur, darbeleri önler diye ümit etmek de doğru değildir. Ama o yönde de yine her şeye rağmen çok önemlidir."