Spor yazarları, Galatasaray'da Feldkamp'ı yerden yere vurdu! İşte yorumlar;
Abone olTurkcell Süper Lig'de ilk devrenin son haftasına lider olarak giren Galatasaray, dün akşam Gençlerbirliği Oftaş ile 0-0 berabere kalarak devreyi üçüncü olarak tamamladı. Maçla ilgili yazar yorumları şöyle;
HALİL ÖZER: AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI (MİLLİYET)
Galatasaray için bu futbolu ile değil şampiyonluk, ilk üçe girmek bile gerçekten mucize olur. Terlemeden hır gürle oyunu bitirdiler. Şimdi artık pirinci ayıklama zamanı Eğer Galatasaray'ın tüm oyun planı geriden Song ve Servet'in doldur boşaltlarına kaldıysa vay haline.
Bu futbolu ile değil şampiyonluk, ilk üçe girmek bile gerçekten bir mucize. Hocası yani Kalli grip olmuş. Sanki kuş gribi. 15 gün süren bir grip nerede görülmüş? Bırakın maça gelmeyi daha OFTAŞ maçı oynanmadan Almanya'ya gidiyor. Bu ne biçim gevşekliktir. Eğer dönmemek üzere gittiyse diyecek sözüm yok. İstanbul'da oturması bile inanın takım üzerinde farklı etki yapar. Üstelik Ankara'ya gelse ne olur? Yukarıda loca gibi sıcak odalar var. Otur oradan izle. Telefonla taktiğini ver. Fatih hocanın apandisti patlayacaktı. Ameliyata gitmedi. Maça çıkıp öyle hastaneye gitti. Öyle grip filan değil. Patlasa kan zehirlenmesi olur. Sakın ola adam 74 yaşında demeyin. O zaman göreve getirmeyeceksin.
LEVENT TÜZEMEN: UTANMALILAR... (SABAH)
Galatasaraylı futbolcuların OFTAŞ önünde iyi futbol oynamalarını gerektiren iki neden vardı: Austria Wien önünde dökülmüşler ve Bordeaux sayesinde gruptan çıkmışlardı. Taraftar yuhalamıştı, bu ayıp ancak galibiyetle giderilebilirdi. İkincisi ise devreyi lider bitirmek adına kazanmak şarttı ve alınacak üç puan camiaya, taraftara bayram hediyesi olacaktı...
... Galatasaraylı futbolcuların bedenleri sahada, ruhları ise tatildeydi. Sarı-kırmızılılar Ankara'ya sanki lütfen gelmişlerdi. Ben böyle kötü bir Galatasaray izlemedim...
... Ben böyle başa böyle traş diyorum. Kalli en kritik maçta bir gün dahi İstanbul'da kalmayıp Almanya'ya gidiyor. Bir gün önce de yaptığı toplantıda oyuncularına "İlk yarı gösterdiğiniz başarıdan dolayı sizi kutluyorum" diyor. Bu neyin başarısı... UEFA'da Bordeaux'nun ipi ile tur atlamışsın, OFTAŞ'a takılıp ilk yarıyı üçüncü bitirmişsin. Ama Kalli'de suç değil. Onu göreve getirenler ve arkasında duranlar suçlu. Almanya'ya gidiyorsa Kalli, Ankara'ya da gidebilirdi. En azından takımına "Hastayım ama sizi yalnız bırakmıyorum" diyebilirdi.
AZİZ ÜSTEL: AVRUPA'NIN KRALI! (FOTOMAÇ)
Tribünden 2000 yılında bu yana bağırılıyor 'Avrupa'nın kralı olduk' diye. Ama 6 yılda Galatasaray, Avrupa krallığından Mecidiyeköy kabadayılığına düştü. Wien karşısında tel tel dökülen Galatasaray, Bordeaux sayesinde UEFA'da bir üst tura çıktı. Dün akşam Bordeaux yoktu ki Galatasaray'ı OFTAŞ'tan kurtarsın. Ben 40 yıla yakın bir süredir Galatasaray'ı seyrederim. Ama bu yılın son aylarında izlediğim Galatasaray kadar kötü bir takım hiçbir zaman görmedim. Sahada dökülenini, futbol bilmezini, insanı sıkıntıdan delirtenini hatırlamıyorum.
EMRAH KAYALIOĞLU: YAPTIRANA BAK! (SABAH)
Galatasaray'ın son dönemdeki tutuk, verimsiz futbolu dün Gençlerbirliği Oftaş karşısında iyice kalitesizleşerek devam edince, yılı lider bitirme rüyası da gerçeğe dönüşemedi. Bugün, Galatasaray Teknik Direktörü Feldkamp'ın Ankara'daki maça hasta olduğu için gitmeyip dün Almanya'ya uçmasına yönelik eleştiriler olacak. Ama bence bu noktadan sonra Kalli eleştirilemez. Bir söz vardır; "Yapana değil, yaptırana bak" diye... Kalli, bu noktaya bir günde gelmedi ki!...
... Galatasaray için dünün tek kazancı var: Artık "Kral çıplak!" Görene, görmeyi becerebilene, görmeyi isteyene!
GÖKMEN ÖZDENAK: DEDEEEE HASTA! (FANATİK)
Galatasaray'da yaşananlar skandal... Kalli seçimiyle bu konuda uzman olan kişilerin ben de dahil, Alman hocanın tribünde sportif direktör olarak tercih edilmesine "doğru" ancak saha içinde olmasına "yanlış" dedik. Bu yükü kaldıramayacağını da söyledik. Sezon başından bu yana antrenmanlarda ve basın toplantılarında Kalli'nin büyük gayret göstererek yaşından dolayı eleştirilmesi sonucunda rahatsızlık duydu ki, genç ve sempatik tavırlarla, ‘Benim vücut dilim yaşımdan daha genç’ gayreti içinde oldu. Zaten Beşiktaş'ta iken de hastalık nedenleriyle ülkesine geri dönmüştü. Bunlar bilinirken, bu dedeyi (!) kaldıramayacağı yükün altına sokmak kimin fikriydi? Merak ediyorum. Şunu biliyorum ki, Kalli, Galatasaray yönetiminin ısrarıyla sahaya çıktı.
Galatasaray, dedeleriyle birlikte şu andan itibaren hasta durumdadır. Sorunları çözmek yerine erteleyerek yaşamak ne kazandıracak?.. Onu da merak ediyorum.
GÖKMEN ÖZDEMİR: TRAJEDİ!.. (VATAN)
G.Saray'ın pili bitti. Sezona enerjik, çok koşan ve yeniliğin getirdiği heyecanla umutlu başlayan G.Saray, ilerleyen haftalarda en ufak bir gelişim gösteremedi. A.Wien ve OFTAŞ maçlarındaki futbol da bunun en büyük göstergesiydi. İnançsız, heyecansız, yorgun, acemice bir futbol izledik. 74 yaşındaki Feldkamp takımın başına getirilirken "Akıl yaşta değil baştadır" diyenleri 2007'nin final maçlarını hasta yatağında izleyen Alman hoca için yorum yapmaya davet ediyorum. G.Saray'ı 'başsız' bırakan hastalık da Parkinson, Alzheimer gibi yaşının gerektirdikleri değil, bizim bildiğimiz grip! Kuş gribi de değil, kurt gribi! G.Saray'ın komikliklerine yeni bir sayfa katan Feldkamp'ı ve onu para harcanarak kurulan takımın başına getirenleri tekrar tebrik etmek istiyorum...