BIST 9.765
DOLAR 35,16
EURO 36,49
ALTIN 2.933,67
HABER /  DÜNYA

Kalkınma Bakanı’ndan 10. Kalkınma Planı yorumu

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye daha üst noktalara gidecekse bu sloganlarla değil; çalışarak olacak” dedi.<br/>Kalkınma Bakanı Cevde...

Abone ol

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye daha üst noktalara gidecekse bu sloganlarla değil; çalışarak olacak” dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir’i makamında kabul etti. Özdebir’in ASO Başkanlığındaki yeni dönemini kutlayarak konuşmasına başlayan Yılmaz, 10. Kalkınma Planı çalışmalarını yürüttüklerini hatırlatarak, “Dün Plan Bütçe’deki çalışmalarımız tamamlandı ve Plan Bütçe Komisyonumuz 10’uncu 5 yıllık kalkınma planımızı kabul etti. 1 Temmuz’da da Genel Kurul’da görüşülecek. Genel Kurulumuzun da onayıyla inşallah yeni dönem başlamış olacak” diye konuştu.
Plan Bütçe Komisyonunun 10’uncu 5 Yıllık Kalkınma Planı’nın 2014 - 2018 dönemini kapsadığını ifade eden Yılmaz, 2023 vizyonunun ilk dilimini oluşturduğunu söyleyerek, “Yaklaşık 2 yıldır bu plan üzerinde Kalkınma Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Fakat biz oturup masa başında bu planı yapmadık. Yaklaşık 3 bin kişiden özel ihtisas komisyonlarında, çalışma gruplarında görüş aldık. Sonuç olarak planımıza 10 binin üzerinde katılım oldu. Çünkü bu plan sadece hükümetimizin değil bütün toplumumuzun planı” dedi.
Bir ülkenin kalkınmasının birlik ve beraberlik içinde gerçekleşeceğine vurgu yapan Bakan Yılmaz, Türkiye’nin iddialı hedeflerinin olduğunu kaydederek, “2018 yılı hedefimiz 277 milyar dolar, 2023 yılı hedefimiz ise 500 milyar dolar. Biz bütün hedeflerimizi 2023 vizyonumuzla uyumlu bir şekilde koyduk. Planımız Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalaması için önemli bir kilometre taşı olacaktır” ifadesini kullandı.
Yılmaz, yenilikçi üretimi planın odağına yerleştirdiklerini dile getirerek, “Bu planda eğitime, sağlığa, adalete, emniyete önemli vurgular yapıyoruz. Enerji alanında önemli projelerimiz var. Çok güçlü bir şekilde sanayi sektörüne vurgu yapıyoruz. Sanayi sektörü çok kritik bir sektör. Önümüzdeki dönemde milli gelirimiz ve katma değer içinde sanayinin payının arttığı bir dönem ön görüyoruz. Cari fiyatlarda 2012’de 19,3 olan sanayinin toplamdaki payını 2018’de 20,4’e çıkarmayı ön görüyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde ekonomide bu adımları attığımız gibi demokraside de daha ileri adımlar atmayı düşünüyoruz. Planımızda temel haklara, adalet ve hukuk sistemine ciddi bir şekilde vurgu yapıyoruz. Çünkü yenilikçi bir ekonomi düşünce özgürlüğü olmadan düşünülemez. Yenilikçi bir ekonomiden bahsediyorsanız hiçbir şekilde şiddete prim vermeden, kırmaya yıkmaya prim vermeden demokratik standartlarımızı daha da yukarı çıkarmalıyız” şeklinde konuştu.
Bakan Yılmaz, Ankara’ya önemli yatırımlar yapıldığını, özellikle sanayi tesislerinden etkilendiğine işaret ederek, “Türkiye daha üst noktalara gidecekse bu, sloganlarla olmayacak. Oturduğumuz yerde ahkam keserek de olmayacak. Bu bazılarının yaptığı gibi bir yerlerde durarak da olmayacak. Türkiye ilerleyecekse çalışarak olacak, alın teriyle olacak, tartışarak konuşarak, yenilikler yaparak olacak, hep birlikte başaracağız” dedi.

“İNSAN KAYNAĞININ NİTELİĞİNİN YÜKSELTİLMESİ GEREKİYOR”
Kalkınma planlarının Türkiye’nin gidişine yön verdiğini belirten ASO Başkanı Özdebir, herkesin bu hedefler doğrultusunda görevler çıkarması gerektiğine vurgu yaparak, “Ekonominin lokomotifi özel sektör olduğuna göre buradaki geliştirilecek araçlar konusunda da işbirliğimizi devam ettirelim. Çeşitli hesaplamalara göre dünya ülkeleri arasında 16 ile 18. ekonomik gücüyüz. Bu yerimizi daha ileri götürebilmemiz için bundan sonraki işimiz daha zor çünkü sosyo gelişmişlik endeksimizin de buna yaklaşması lazım ki verimliliğimizi arttırabilelim, daha rahat iş yapabilelim” dedi.
İnsan kaynağının niteliğinin yükseltilmesi gerektiğine işaret eden Özdebir, “Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşmemesi lazım. Orta gelir tuzağına düşmemek için de bizim daha teknolojik ve bilgi yoğunluklu işler yapıyor olmamız lazım. Bu anlamda üretici olarak üretmiş olduğumuz bilimi ve teknolojiyi ticarileştirebilmemiz lazım. Ticarileştirebilmek ayrı bir burun istiyor. Yani bir bilim adamının burnu o ticarileşme kokusunu her zaman almayabilir” değerlendirmesinde bulundu.