İhsan Kalkavan'ın Çin'de geçirdiği kaza herkesi üzdü. Reha Muhtar'ın kazayla ilgili yorumu, Mehmet Barlas'ın ikinci kez üzülmesine yol açtı...
Abone ol Reha Muhtar'ın Çin'de kaza yapan İhsan Kalkavan'la ilgili olarak sorusu Mehmet Barlas'ın yorumuna yol açtı...Yazı: Mehmet Barlas
Kaynak:
Bütün mantık uzmanları hiç vakit geçirmeden "Reha Muhtar vakası"nı ele alıp, derinine incelemelidirler. Dünkü yazısında Çin'de trafik kazası geçiren İhsan Kalkavan'ı ziyaret ettiğini ve kazanın oluş biçimini anlatıyordu.
Buna göre İhsan Kalkavan Çin'den "İpek Yolu"nu izleyerek Türkiye'ye gelmek için cipini erzakla yüklüyor. Pekin (Beijing) yakınlarında, yağmurlu bir havada bir TIR'ı sollarken erzakla dolu cipin dengesi bozuluyor. Sonrasını Reha Muhtar'dan dinleyelim:
- Fren yapayım derken, arkadan gelen TIR'ın vurmasıyla sol tarafa devriliyor cip! 130 metre sola devrik halde, sürükleniyor İhsan Kalkavan ve ekibindeki iki kişi.. İşte o sırada olan oluyor.. İhsan abinin dışarıya attığı kolu ciple yol arasında 130 metre sürükleniyor.. İhsan abi diyor ki, "Kolum dışarıda olmasa kafam da dışarıya çıkmayacakmış.. Kafamda da 15 tane dikiş var.."
Neticede İhsan Kalkavan'ın verilmiş sadakası varmış ki, bu kazayı "Sol kol" hasarıyla atlatıyor. Şimdi deriyi açarak kolun sürtünme sonucu kağıt kadar incelen kısmını karnına bağlamışlar... Yani " Anostomoz"
denilen cerrahi yöntemle, kolu besleyecek damarlara kan vermişler. Üç hafta sonra da kolun hayat bulması bekleniyormuş.
Bu olayı dinledikten sonra, normal düşünme düzeninde ne gibi dersler çıkartırsınız kendinize?
- Çin'den karayolu ile Türkiye'ye gelmek başlı başına riskli bir iştir.
- Taşıt aracını tıka basa doldurup, başka araçları sollamaya kalkışmak çok riskli bir iştir.
- Yağmurlu havada aşırı yüklenmiş araç kullanırken sürat yapmak çok risklidir.
Böyle dersler çıkartırsınız değil mi Kalkavan'ın başına gelenlerden... Şimdi gelin, Reha Muhtar'ın çıkardığı kıssadan hisselere bakalım:
- Cipin içinde kolunu dışarıya atmadan oturan iki kişi bu kazadan çok hafif sıyrıklar alarak kurtuluyor.. İhsan abinin ise kolu kağıt gibi incelmiş.. Bir de sigara içse belki kangren olacak.. Şimdi, araba kullanırken, kolunuzu hâlâ hava olsun diye dışarıda tutmaya devam edecek misiniz?..
"Sakın Çin'den ciple Türkiye'ye gelmeye kalkmayın" demiyor. "Aracınızı aşırı yüklemeyin, yağışlı yolda bu araçla TIR sollamayın" demiyor.
- Araba kullanırken kolunuzu sakın dışarıda tutmayın, diyor.
Bu da yetmezmiş gibi "İhsan abi bir de sigara içse belki kolu kangren olacakmış" diyor...
Daha önce de anlatmıştım. Yaşlı İngiliz kadın, 2'nci Dünya Savaşı'nda Almanlar Londra'yı bombalarken tuvalete girmiş. İşini bitirip sifonu çekmiş. Tam o sırada bir Alman bombası kadının evinin üstüne düşmüş. Kadını enkaz altından çıkartmışlar. Kadın "Ben sifonu o kadar hızlı çekmedim" diye kendini kurtaranlara dert yanıyormuş.
Reha Muhtar'ın mantığı da bu yaşlı kadınınki gibi. Çünkü "İlliyet"( Causalite) meselesini bilmiyor.
İhsan Kalkavan'ı televizyondaki canlı yayında sorgulasaydı acaba ne sorular sorardı ona:
- İhsan abi. Elini karnına bağladıklarına göre elin acıkıyor mu?
- Elin kaşındığı zaman karnını mı kaşıyorsun?
- Çin'de de duble yol var mı?
- Kaza yaptığın cipi Türkiye'ye getirdin mi?
- Uzun süre sigara içip, sonra bırakmaya çalışanlar, Çin'de de saçmalar mı?
Her tanıyanı tarafından çok sevilen İhsan Kalkavan'a iki kez geçmiş olsun diyorum. Reha'nın ziyaretini kazasız belasız atlattığına şükretsin.