Kahramanmaraş'ta Alevi-Bektaşi Federasyonu'nun düzenlediği anma toplantısında gergin anlar yaşandı...
Abone olKahramanmaraş'ta 1978'de meydana gelen, 111 kişinin öldüğü olayların yıldönümü nedeniyle Alevi Bektaşi Federasyonu tarafından düzenlenen anma töreni sırasında 'Bozkurt' işareti yapan grubun tören alanına doğru yürümesi gerginliğe neden oldu. Polis alarma geçerken, kısa süren arbedenin ardından tören aceleyle tamamlandı ve anma toplantısı yapanlar alandan ayrıldı.
Olayların 32'nci yıldönümü nedeniyle çeşitli illerden gelerek Müftülük Meydanı'ndaki toplu basın açıklaması için toplananlara hitaben konuşan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, ilk kez Kahramanmaraş'ta anma toplantısı düzenlendiğini söyledi.
Balkız'ın konuşması bittikten sonra meydanının Bahçelievler Kavşağı yönünden önce 100 kişilik, daha sonra da daha büyük topluluklar anma toplantısına katılan yaklaşık 1000 kişinin bulunduğu noktaya doğru sloganlar atarak yürüyüşe geçti.
'Bozkurt' işareti yapıp tekbir getiren ve 'Apo'nun p..i', 'Burası Maraş buradan çıkış yok' sloganları atılması üzerine, polis bu grupları durdurup, dağıtmak istedi. Bu sırada direnenler oldu ve bazı kişiler gözaltına alındı, polis biber gazı kullanıldı. Anma toplantısı aceleyle tamamlandı ve katılanlar hızla alandan ayrıldı ve geldikleri otobüslere binip gitti.
Anma toplantısına katılanların protesto etmek üzere meydanın çevresinde toplananların sayısı da 500'ü aştı.
MHP'nin bazı il ve ilçe yöneticileri, göstericilerin dağılmasını isteyen konuşmalar yaptı. MHP yöneticileri, bu göstericilerin partileri ve Ülkü Ocakları ile ilgisi olmadığı yönünde açıklama yaptı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş İl Başkanı Mustafa Bastırmacı, "Ne hazindir ki, Kahramanmaraş dışından gelen bir takım mihrakların maşası olan bölücüler ve provokatörler bu huzurlu tabloyu hazmedemeyerek şehrimizi yine karıştırmaya kalkışmışlardır.'' dedi.
KAHRAMANMARAŞ'TA NELER OLMUŞTU?
Okumak için ikinci sayfaya geçiniz
DOSYA YENİDEN AÇILSIN
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız anma toplantısındaki konuşmasında, 1978'deki olayların MİT içindeki bir fraksiyon tarafından provoke edildiğini öne sürdü. Balkız, "Bu provokasyon ile halklar karşı karşıya getirildi.
Katliam dosyası yeniden açılsın, darbeciler yargılansın" dedi. Ali Balkız, şunları söyledi:
"Bu karanlık günlerin sonunda resmi kayıtlara göre Kahramanmaraş'ta 111 kişi katledilmiş, 1000 kişi yaralanmış, 552 ev 289 işyeri tahrip edilmiş, 8 otomobil yakılmıştır. Türkiye tarihine kapkara bir leke sürülmüştür. Bu katliamı tertipleyen karanlık güçler öyle pervasızlardı ki, katilleri değil mağdurları yargıladı. Hedef şaşırttılar. Peki gerçekler nerede? Gerçekler; katliamı yaşayan sağ kalan canlarımızın hafızalarında, mahkeme tutanaklarındaki tanık ifadelerinde, milyonlarca Alevi'nin bilincinde ve hayatlarını kaybeden sevgili canlarımızın mezar taşlarında yazılı. Bugünleri unutmayız. Ne Kerbela'yı unuttuk; ne de Dersim'i, Maraş'ı, Sivas'ı, Malatya'yı, Gazi'yi. Biz Aleviler kin tutmayız, öç almayız, cana kıymayız. İncitilsek de incitmeyiz. Ama incitile incitile incitilecek yerimizin kalmadığının da farkındayız. Bu nedenle örgütleniyoruz. Dernekler Yasası'nın olanaklarını kullanarak kendimizi ifade ediyoruz. Ne Sünni kardeşlerimizin Alevilerle, ne Alevilerin Sünniler ile bir sorunu var. Temel sorun; sistemin devletin biz Aleviler'i görmezden gelmesi yok saymasıdır."
KAHRAMANMARAŞ OLAYLARI
Kahramanmaraş'ta 19 Aralık 1978'de Çiçek Sineması'nda Ülkücü Gençlik Derneği tarafından getirilen 'Güneş Ne zaman Doğacak?' filmin sonuna doğru bir patlama oldu. Ardından CHP binalarına saldırılar gerçekleşti. 20 Aralık'ta Alevi ve solcuların çoğunlukla gittiği 'Akın Kıraathanesi'ne patlayıcı madde atıldı, yaralananlar oldu. Sonraki akşam bir sağ görüşlü vatandaşın evinde patlamada oldu. 21 Aralık'ta Maraş Meslek Lisesi öğretmenlerinden Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu okuldan evlerine giderken silahlı saldırıda öldü. Cenazeler 5 bin kişinin katıldığı kortej halinde Ulu Cami'ye doğru giderken, karşıt gruplar toplanıp 'Komünistler Moskova'ya', 'Katil İktidar' sloganlarıyla saldırıya geçti. Cenaze korteji dağıldı, cenazeler ortada kaldı. Bu gruplar Aleviler'in yoğun bulunduğu mahallelere saldırırken, olaylar kontrolden çıktı, binalar yakıldı, yağmalandı, sokak aralarındaki çatışmalarda 3 saldırgan öldü. Bunun duyulması üzerine, geç saatlere kadar süren olaylarda, ölü sayısı 111'e çıktı. Sıkıyönetim ilan edildi.