BIST 9.949
DOLAR 35,28
EURO 36,75
ALTIN 2.986,99
HABER /  GÜNCEL

Kafes ve kümes hayvanlarına dikkat

Başta papağanlar olmak üzere bir çok evcil kuşta bulunabilen bir cins bakteri insanlara geçerek ateşli bir solunum yolları enfeksiyonuna neden oluyor.

Abone ol

Tıp dilinde psittakoz adıyla bilinen hastalık insanlara daha çok papağan ve benzeri kuşlardan bulaştığı için halk arasında papağan hastalığı ismiyle tanınır.

Hastalık, daha seyrek olarak güvercin, tavuk, hindi, ördek... gibi başka kuş ve kümes hayvanlarından da geçebilir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kuş ve kümes hayvanlarından geçebilen hastalıkları Mynet okurları için yazdı.

Papağan hastalığının özellikle son 20 yılda daha fazla görülür olması, bir yandan papağan ve benzeri kuşların giderek daha çok beslenmesine ve hastalığın daha iyi bilinmesine, diğer yandan da tanı olanaklarının kolaylaşmasına bağlanmaktadır.

ÇOK KOLAY BULAŞIYOR

Hastalık etkeni olan bakteri, kuşların burun salgılarında, doku ve tüylerinde bulunur, ama mikrop taşıyan kuşlarda her zaman belirgin bir hastalık durumuna da rastlanmaz. Bazı kuşlar daha keyifsiz, iştahsız ve uykuya meyilli olabilirler. Hastalık, insanlara hemen daima havaya karışan bakterilerin solunmasıyla bulaşır. Kuşların gagalama ve ısırıklarına bağlı bulaşma son derece nadirdir. Hastalığın bulaşması için kuşlarla uzun süreli temas etmiş olmak şart değildir. Mikrop taşıyan kuşların bulunduğu ortamlarda birkaç dakika kalmak bile bulaşma için yeterlidir. İnsanlardaki hastalığın ağırlığı, temasın süresi ve yakınlığı ile ilgili değildir, ama hastalık belirtisi gösteren kuşların daha fazla mikrop saçtıkları da bilinmektedir. Kümes ürünlerinin yenmesiyle bulaşma olmaz.

ATEŞ VE ÖKSÜRÜKLE BAŞLIYOR

Üst solunum yollarından vücudumuza giren mikrop kan yoluyla tüm dokulara yayılır ve en çok da akciğer, karaciğer ve dalakta yerleşir. Papağan hastalığı çok farklı tablolarda karşımıza çıkabilmektedir. 7-14 günlük bir kuluçka dönemini takiben aniden titremeler ve 40 dereceyi geçen yüksek ateşle başlayabileceği gibi, 3-4 günlük sürelerde yavaş yavaş yükselen bir ateşle de ortaya çıkabilir.

Birçok hastada kuru bir öksürük vardır, bazıları da zaman zaman kanlı da olabilen balgam çıkarabilirler. Bazen göğüs ağrısı ön plandadır ve daha ziyade derin nefes alırken, öksürürken bıçak batar tarzda bir ağrıdır. Hastalığın yaygın olduğu durumlarda nefes darlığı ve dudaklarda morarma da olabilir. Baş ağrısı sık görülür. Bazen de, boğaz ağrısı, boyun lenf bezlerinin şişmesi gibi üst solunum yollarına ait belirtiler olabilir. Her dört hastanın birinde burun kanaması ve gözlerde ışığa aşırı duyarlılık vardır.

Hastalar yaygın kas ağrıları ve spazmlarından da şikayetçi olabilirler. Bu belirtilere ense ve sırtta daha sık rastlandığından ateşli hastalarda menenjitle karıştırılabilir. Bazı hastalarda ise uykusuzluk, depresyon, huzursuzluk gibi sinir sistemi belirtileri de ortaya çıkabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi sindirim sistemi belirtilerine rastlanabilir. Psittakoz için tipik bulgulardan biri de hastaların % 70 kadarında görülen dalak büyümesidir. Karaciğer de ağrı yapmadan büyümüş olabilir. Ayrıca, yüksek ateşe rağmen nabzın o kadar hızlı olmaması da tipik bulgulardan sayılabilir.

TEDAVİSİ VAR

Papağan hastalığı, tetrasiklin sınıfı antibiyotiklere çok iyi cevap verir. Tedavi, ateş düştükten ve hastalık belirtileri kaybolduktan sonra daha 7-14 gün sürdürülmelidir. Tetrasikline alerjisi olanlara eritromisin verilebilir.

Yazı: Ahmet Rasim Küçükusta
ahmetrasimk@mynet.com  
Kaynak: www.mynet.com