BIST 10.006
DOLAR 35,27
EURO 36,75
ALTIN 2.980,97
HABER /  GÜNCEL

Kafes Planı TÜBİTAK'a gönderilecek

Kafes Planı'nın sanıklarından Binbaşı Onat, bu lekeyle yaşayamayacağını söylerken savcılık planın TÜBİTAK'a gönderilmesini istedi.

Abone ol

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Poyrazköy'de yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin haklarında dava açılan sanıklardan Binbaşı Erme Onat, ''Ben devlete hizmeti hayatımın ilk sırasına koymuş bir askerim'' dedi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Onat, 1993'te Deniz Harp Okulundan teğmen olarak mezun olduğunu ve 1995'te SAT Özel İhtisas Kursuna başladığını belirterek, 2009 yılına kadar SAT Grup Komutanlığında çeşitli görevler yaptığını ve tertemiz bir sicili olduğunu ifade etti.

''Ben devlete hizmeti hayatımın ilk sırasına koymuş bir askerim'' diyen Onat, suçlamalardan hiçbirini kabul etmediğini, terör örgütüne üye olmadığı gibi Poyrazköy'de bulunan mühimmatlarla da hiçbir ilgisi bulunmadığını ve bir yıldır haksız yere cezaevinde yattığını söyledi.

Evindeki aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını, DNA ve parmak izi incelemelerinde kendisiyle ilgili herhangi bir sonuca ulaşılmadığını savunan Onat, görgü tanıklarının ifadesine göre eşkali belirlenen Poyrazköy'e mühimmatları gömen esmer, bıyıklı insanlara benzemediğini kaydetti.

''1 ŞUBATTA YURT DIŞINA ÇIKMIŞTIM''

İhbar mektuplarında 2 Şubat 2009'da patlayıcıları Poyrazköy'deki yere gömerken görüldüğünün iddia edildiğini anlatan Onat, ''Oysa ben 1 Şubat 2009'da yurt dışına çıkmıştım. Pasaportumda da yazar bu tarih. Ama lehime olan bu delilin, iddianame ve eklerinde yer almamasını da mahkemenin dikkatine sunuyorum'' dedi.

Erme Onat, 16 kişiyi kapsayan ihbarları yapan kişinin, ayrı görev yerlerinde oldukları için birbirlerini bile tanımayan kişileri tanımasının mümkün olmayacağının değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

''1'inci hücre lideri'' olarak değerlendirildiği ''Kafes Eylem Planı'' ile hiçbir ilgisi bulunmadığını ifade eden Onat, duruşmada, bu plana ekleme yapılabileceğinin avukatlarca anlatıldığını dile getirdi.

SANIK EREN GÜNAY

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Binbaşı Eren Günay da 1992'de Deniz Harp Okulundan mezun olduğunu, 1997'de başladığı SAT kursunu birincilikle bitirdiğini ve İzmir'de resmi olarak görevdeyken arandığını duyar duymaz izin alarak ifade vermeye İstanbul'a geldiğini söyledi.

Günay, kendi rızasıyla ifadeye gelen bir subay olarak emniyette 72 saat gözetim altında tutulduğunu, makul yargılama süresinin aşıldığını savunarak, ''23 yıldır TSK'ya muhabbet ile hizmet etmekteyim. Üç madalya ve cesaret ödülü aldım. Keşke şehit olsaydım da kendi ülkemde bu iftiralara maruz kalmasaydım'' diye konuştu.

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Poyrazköy'de yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin görülen davada, Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, ''Poyrazköy Keçilik bölgesindeki kazılarda alınan dört ayrı toprak numunesinde kimyasal ve jeolojik rapor için çalışma yapılıp yapılmadığının'' İstanbul Emniyet Müdürlüğünden sorulmasını talep etti. Bu arada Saraç, Levent Bektaş'ın ofisinde yapılan aramada ele geçirilen 1 nolu CD ile ''Kafes Eylem Planı''nın da içerisinde yer aldığı iddia edilen 3 nolu DVD'nin içindeki belgelerin oluşturulma tarihi ve sonradan değişiklik yapılıp yapılmadığının tespiti için bu CD ve DVD'lerin TÜBİTAK'a gönderilmesini istedi.