12 Haziran seçimlerine ilişkin tahminler Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın kafasını karıştırdı...
Abone ol12 Haziran Milletvekili Seçimleri yaklaştı, hangi partinin yüzde kaç oy alacağına ilişkin tahminlerde havalarda uçuşmaya başladı. Yapılan anketlerin büyük bir çoğunluğu ise AK Parti'yi seçim yarışının şanlısı ilan etti. Kimisi ise rekor oranda oy yüzdeleri açıkladı.
Tüm tahmin ve anket sonuçlarına karşın AK Parti'ye şans vermeyenler de var. İşte o isimlerden biri Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan...
Seçim tahminleriyle ilgili 'kafasının karışık' olduğunu da kabul eden Hakan, son tahlilde kararını veriyor: "Etrafımdakilere bakıyorum ve hükmü veriyorum. AK Parti söylendiği kadar oy alamaz."
YANILIYORSUN BİRABER...
Tam kararını verdiği vakit düştüğü çelişkiyi "Sonra biri kulağıma fısıldıyor: "Yanılıyorsun birader. Çevre değiştirdiğin için farkında değilsin. Senin etrafındakiler zaten AK Parti'ye oy vermiyorlardı. Sen asıl oy deposu varoşlara, Anadolu'ya dikkat kesil" cümlesiyle aktaran Hakan, yaşadığı gelgitleri okurlarına şöyle aktardı...
...Tam gözümü Anadolu'ya çevirip, "Gerçekten de AK Parti oy patlaması yapabilir" demeye başlıyorum ama bu sefer de bir başka ağızdan şu fısıltıyı işitiyorum: "AK Parti'nin aday listeleri çok kötü... Yerel dengeleri gözetmediler. Anadolu çantada keklik değil".
Bu bilginin ardından "Anadolu AK Parti için çantada keklik değilmiş" demeye başlıyorum.
Ama bu durum da uzun sürmüyor. Aklına güvendiğim biri çıkıp "Alternatif yok birader alternatif... CHP Anadolu’dan oy alamaz, MHP ise çok pasif" diyerek, geldiğim son noktaya tekmeyi indiriveriyor.
Tekrar başa dönüp "AK Parti ilk kez bu seçime mağdur olarak girmiyor. Kurduğu statükonun savunuculuğunu yapıyor. CHP neredeyse statüko karşıtı parti oldu... Anketlere bakmayın, sonuç sürpriz olabilir" diyorum.
Ama bu hükme yönelik öldürücü yumruğun gelmesi de gecikmiyor. Şöyle deniliyor: "Bırak şimdi bunları... Sen referandum sonuçlarına bak... Seçim sonucu için referandum sonuçlarından daha iyi bir ipucu yoktur. O günden bugüne de değişen pek bir şey olmadı".
Bu cümlenin ardından bir kez daha “AK Parti alır götürür” noktasına geliyorum.
Böylece şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Eğer bir gün "AK Parti yüzde 50 alır diyorsam", ertesi gün "Yüzde 50 falan alamaz” diyorum. Eğer bir gün “CHP yüzde 25’i aşamaz" diyorsam, ertesi gün "Bu sefer yüzde 30’ları aşacaklar galiba" diyorum. Eğer bir gün "MHP barajın altında kalabilir" diyorsam, ertesi gün "MHP’nin baraj sorunu yok" diyorum. Eğer bir gün "BDP 30/35 bağımsızı Meclis’e sokar" diyorsam, ertesi gün "Bölgede AK Parti gerçeği var" diyorum.
Kısacası: Kafam acayip karışık... Benim açımdan tam bir "Kendisi muhtaç-ı himmet bir dede/Nerde kaldı gayriye himmet ede" durumu söz konusu... Yani seçim sonuçlarına dair benden iş çıkmaz.