BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Kadir Topbaş'a mahkemeden şok uyarı

Mahkemeden, duruşmalara gelmeyen İBB Başkanı Kadir Topbaş'a, bir sonraki oturuma da gelmemesi durumunda zorla getirileceği konusunda uyarı geldi.

Abone ol

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da yargılandığı metrobüs alımlarında devleti zarara uğratma davasında mahkeme, duruşmalara gelmeyen Topbaş'ı bir sonraki oturuma da gelmemesi durumunda zorla getirilme kararı verileceği konusunda uyardı.

İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer 19 sanık katılmadı. Sanıkların gelmemesi nedeniyle hakim, Topbaş'ın avukatı Fahri Biçer'e, "Müvekkiliniz neden duruşmalara gelmiyor? Biz kötü insanlar mıyız? Mahkeme kötü bir yer mi? Kılık kıyafetimiz de yerinde. Niye gelmiyor ki mahkemeye" diye sordu.

MAHKEMEYE DAMGA VURAN DİYALOG 

Bu sözler üzerine Avukat Biçer, "Müvekkilim Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'dır. Yoğun bir gündem içerisindedir. Mahkeme tarafından verilecek ara bir tarihte müvekkilimizi getirip dinlettirebiliriz. Ya da mayıs ayında davetiye ile çağrılırsa müvekkilimizi getiririz." dedi.

Duruşmaya şikayetçi sıfatıyla katılan Hakkı Sağlam, müdahillik talebinde bulundu.

TOPBAŞ'IN AVUKARI İTİRAZ ETTİ

Topbaş'ın avukatı Fahri Biçer, Sağlam'ın suçtan zarar görme durumu olmadığı gerekçesiyle katılma talebinin reddedilmesini istedi. Avukatı Biçer, "Müvekkilim belediye başkanı olması sebebiyle yoğun bir insan. Çok yoğun bir gündem içerisindedir. Takdir edilecek bir ara günde dinlenilmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
 

"KENDİ GELMEZSE ZORLA GETİRİLECEK"

Taleplerin ardından kararlarını açıklayan mahkeme, sanık Kadir Topbaş'a geçen oturumda duruşma gününü bildiren davetiye çıkarıldığını hatırlattı. Topbaş'ın avukatının müvekkilin işlerinin yoğunluğundan dolayı hazır edilemediğini ifade ettiğini belirten mahkeme, "Sanığın Büyükşehir Belediye Başkanı olması sebebiyle avukatının mazeretinin kabulünün etik olacağı anlaşılmakla sanık adına son kez duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmasına, davetiye tebliğine rağmen gelmediği takdirde zorla getirileceği hususunun davetiyeye yazılmasına." kararı verdi.

Müşteki Hakkı Sağlam'ın davaya katılma talebinin sonraki duruşmada değerlendirilmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.
 

"İSTANBUL HALKINA ÖZÜR BORCU VAR"

Davanın ardından CHP'li grup adliye çıkışında açıklama yaptı. Üzerinde Kadir Topbaş fotoğrafı da bulunan 'Bu metrobüs cezaevine gider' yazılı pankart açıldı. Müşteki Hakkı Sağlam, "5 yıllık bir çalışma sonucu sayın Topbaş'ı yargının karşısına çıkarmayı başardık. Fakat Sayın Topbaş ısrarla bugün 3. duruşmaya da gelmedi. Sayın Kadir Topbaş, bütün ısrarlı ve haklı muhalefetimize rağmen satın almış olduğu 50 tane otobüs şu anda İstanbullulara hizmet vermiyor. Garajlarda atıl bir şekilde bekliyor. Sayın Topbaş yargıdan kaçabilir, bu mahkemelere gelmeyebilir. Ama bunun burasında 55 gün sonra İstanbul halkı sayın Topbaş'ı sandığa gömerek dersini verecek ve hesabını soracaktır. Sayın Topbaş'a çağrıda bulunuyoruz. İstanbul halkından, yargıdan uzun süredir kaçıyorsun. Ama İstanbul halkına bir özür borcun var. Bu borcu da satın aldığın ayıplı mal olan 50 tane otobüsü Hollandalılara iade ederek, onların büyükelçiliğinin önüne bırakarak yerine getirebilirsin." diye konuştu.
 

3 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

İstanbul Cumhuiryet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Topbaş'ın 'görevi kötüye kullanmak' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. İddianamede, gerekçe olarak, "İBB, IETT Işletmeleri Genel Müdürlüğü'nün metrobüs projesiyle ilgili yaptığı alım hakkında iki otobüs firması seçeneğinden Capa City firmasının finansal şartlarının daha iyi olmasına rağmen Phileas otobüslerini tercih edilmesi suretiyle belediyeyi zarara uğratıldığı, bu nedenle Kadir Topbaş'ın görevinin gereklerine aykırı davrandığı." denildi. Iddianamede, şikayet konusu 50 adet metrobüsün alımında rekabetin sağlanmamış olduğunun açık olması ve soruşturma belgelerine göre, IBB Başkanı Kadir Topbaş'ın olayda sorumluluğunun bulunduğu anlatıldı. Olaya ilişkin açılan iki ayrı dava birleşmişti.