Akil İnsanlar Heyeti üyesi Kadir İnanır, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na Kürt sorununu anlatan film yapmayı önerdiğini açıkladı.
Abone olAkil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi sinema sanatçısı Kadir İnanır, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile buluşmalarını "İçeride konuşulanlar gerçekten ciddi, faydalı ve önemli şeylerdi. Tek yanlı da konuşulmadı, bütün meseleler enine boyuna tartışıldı" sözleriyle değerlendirdi.
11 saat süren toplantıda yaptığı önerileri de açıklayan Kadir İnanır, "Bu gerginliği, sorunu yaratan ana sebeplerin içinde olduğu tam, gerçek ve hiç sansüre uğratmayan vicdani filmler yaparak, halka dokunmanın çok etkili olacağını söyledim. Bu fikrim çok ilgi gördü" dedi.
ÇOK UZUN SÜRDÜ ÇÜNKÜ...
İnanır, yaptığı açıklamada, toplantının genel anlamda olumlu geçtiğine inandığını belirterek, 11 saat sürmesinin aslında çözüm sürecinin sürekliliği açısından çok ciddiye alındığının bir karşılığı olduğunu dile getirdi.
Toplantıda çeşitli eleştiriler de yapıldığını ifade eden İnanır, şunları kaydetti:
"Yani sadece hükümet yanlısı değil. Zaten bizim teklifimizle o toplantı yapıldı bu sefer biliyorsunuz. Arkadaşlar arasında 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili yoğun eleştiriler de vardı toplantıda. Ben demagojik söylemler ve kara propagandadan vazgeçilmesini ve demokratik siyasetin hızlandırılmasını istedim.
Sosyal adaletin kesimler arasında eşit dağıtılmadığından örnekler verdim. Toplam olarak benim için toplantı iyi geçti. Dışarıya yansıyan konuşmalar o arkadaşların kişisel görüşleri ama içeride konuşulanlar gerçekten ciddi, faydalı ve önemli şeylerdi. Tek yanlı da konuşulmadı, bütün meseleler enine boyuna tartışıldı."
FİLMLER YAPALIM
İnanır, toplantıda kendisinin bir önerisinin de olduğunu ve ilgi gördüğünü belirterek, "Bu gerginliği, sorunu yaratan ana sebeplerin içinde olduğu tam, gerçek ve hiç sansüre uğratmayan vicdani filmler yaparak, halka dokunmanın çok etkili olacağını söyledim. Bu fikrim çok ilgi gördü" diye konuştu.
Bütün dünyanın bu gibi konularda sinemayı çok etkili kullandığını söyleyen İnanır, "Halka dokunmanın daha çok sinemayla olacağını söyledim. Sansüre uğramadan bütün çıplaklığıyla halka bu sorunu sinema aracılıyla anlatmamız lazım" dedi.
HÜLYA KOÇYİĞİT: HÜKÜMET BARIŞA GİDEN YOLDA SABIRLI DAVRANIYOR
Marmara Bölgesi Grubu Üyesi sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit de iki yıla yakın zamandır çatışmasızlık döneminin yaşandığını belirterek, ölümlerin olmadığı bir dönemin yaşandığını ama son 6-7 Ekim olaylarının yara verdiğini ve toplumu sarstığını dile getirdi.
Başbakanın bu konuda elini taşın altına koyduğunu ve Akil İnsanları bir araya toplayarak tekrar toplumun bu konudaki nabzını tutmak istediğini düşündüğünü dile getiren Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü hükümet son derece kararlı. Buna Türkiye'nin 100 yıllık en önemli tarihi ve stratejik projesi olarak bakıyor. Fakat bu fikrin daha geniş kitlelere yayılması gerekiyor. Çözüm sürecinin sahibinin ülkenin vatandaşları olması gerekiyor. Herkes bu barış fikrini benimsemeli ve buna sahip çıkmalı. Bir vatandaş olarak benim toplumsal sorumluluk duygum bunda etkili. Bu konunun Akil İnsanlarla sınırlı kalması bence doğru değil daha geniş sivil toplum örgütlerinin de harekete geçmesi gerekiyor."
Koçyiğit, kamusal düzen noktasında toplumda "hükümet olaylara ses çıkarmıyor" diye bir algının olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Halbuki hükümet her şeyin bilincinde, her şeyin farkında bütün kanalları açık ancak bu barışa giden yolda belki de sabırlı davranmaya çalışıyor. Ancak bu olaylar onların tekrar güvenlik önlemlerini gözden geçirmelerine neden oldu bence. Genel anlamda toplantıyı kararlılık açısından olumlu değerlendiriyorum. Bu çözüm sürecinin daha geniş kitlelere yayılabilmesi için sivil toplum örgütlerinin bu çabaya katılması gerek. Toplumun çözüm sürecine katılması konusunda toplantıyı olumlu buluyorum."
MUHSİN KIZILKAYA: HÜKÜMET SAMİMİ
Akdeniz Bölge Grubu Üyesi yazar Muhsin Kızılkaya da toplantının verimli geçtiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Yeniden temasın sağlanmış olması önemli. Burada çıkan en önemli şeylerden bir tanesi artık bu iş Akil İnsanlar Heyeti meselesi olmaktan çıkarıp daha büyük bir sivil toplum hareketine dönüştürmek, sürece katkı sağlayabilecek kim varsa bunun içine koymak ve sivil sesi yükseltmek. Toplantının en önemli unsurlarından birisi buydu.
Hükümetin ve Başbakanı meselenin çözümünde kararlı ve samimi olduğunu gördük. İstekli olduklarını gördük. 6-7 Ekim olaylarının bütün bu sürecin bozulmasını gerektirecek birtakım provokatif eylemler olmasına rağmen süreci döndürebilecek bir yönü olmadı. Net olarak anlaşıldı. Bu açıdan bakıldığında hakikaten önemli ve yararlıydı. Başbakan herkesi dinledi ve samimiyetle fikirlerini açıklıkla dile getirdi. Şimdi ben her zamankinden daha umutluyum."