Geleneksel erkek tiplememiz tarihe karışmışta bizim haberimiz yok! Yeni erkek tipi herkese hayırlı olsun...
Abone olBakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 13. Psikiyatri Kliniği Şefi ve Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Sayar, günümüzde toplumun kişinin güç konumunu artık daha çok ''hiyeraşik organizasyonlardaki yerine'' göre
değerlendirdiğini belirtti.
Doç. Dr. Sayar, yaptığı açıklamada, erkeğin, doğumundan itibaren çevresindeki hemcinsleri tarafından sürekli denetlenme ve inceleme altında olduğunu ifade ederek, ''Genelde babalar erkek çocukları için hem erkekliği öğreten bir model, hem de erkekliğin gereklerini yerine getirip getirmediğini kontrol eden bir denetleyicidir'' dedi.
Eskiden üstün erkek özelliklerinden sayılan, fakat günümüzde önemini yitiren bir özelliğin ise ''fiziksel güç'' olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Sayar, şöyle devam etti:
''Günümüz toplumu kişinin güç konumunu artık daha çok hiyerarşik organizasyonlardaki yerine göre değerlendirmektedir. Kişi, toplum
içinde ne kadar yüksek bir mevkiye sahipse o kadar varlıklı demektir
ve varlık eskiden üstün erkek özelliği sayılan fiziksel kuvveti kolaylıkla satın alabilmektedir. Toplumda askerlik, inşaat ya da hukuk uygulamaları gibi bazı iş alanları da bir şekilde erkekleştirilmiş ve üstün erkek profiline yerleştirilmiştir.''
Doç. Dr. Sayar, 19'uncu ve 20. yüzyılda ekonomik alanda meydana gelen değişimlerin aile yapısını etkilediğini belirterek, şunları kaydetti:
''Aile içinde kadının etki alanı, ailenin çekirdek aile hüviyetini almasıyla, ev ve iş hayatının birbirinden ayrılmasıyla artmıştır. Babanın vaktinin çoğunu iş yerinde geçirmesi sonucu özellikle erkek çocuklar anne ile daha çok vakit geçirmeye başlamıştır. Kimi düşünürler bu değişimin erkek çocuğun bir erkek olarak sosyalleşmesini olumsuz yönde etkilediği sonucuna varmaktadırlar.
Batı toplumlarında 19'uncu yüzyılın sonlarında erkek çocuklara nasıl erkek olunacağı kadınlar tarafından gösteriliyordu. Bu da bir kesim yazara göre erkeklerin gücünü kaybetmelerine sebep oluyordu. Modern yaşantıyla birlikte ev ve iş arasında oluşan uçurum, babanın evden uzaklaşmasına neden olmuştur. Pek çok çocuk için baba, artık eve onlar uyuduktan sonra gelen bir gölge varlıktır. Babanın anahtar rollerinden biri, erkek çocuğunu bu role, erkeklerin dünyasına, kimliğini bir erkek olarak kurgulayacağı yere hazırlamaktır. Bu yapılmazsa erkek çocuk hayatında kadınlarla ilişki kurmakta çok zorlanacaktır, ya onlara yapışacak ya da onlardan çok uzak
duracaktır.''
KLASİK ERKEK TAVRI İŞE YARAMAZ HALE GELDİ
Doç. Dr. Sayar, klasik erkek tavrının işe yaramaz hale geldiğini kaydederek, şunları vurguladı:
''Artık birlikte çalışmanın, uyumun öne çıktığı bir çağdayız. Bu çağın erkekleri daha fazla baskı altında kalıyor ve babalarından öğrendikleri rolleri devam ettiremedikleri için daha fazla ruhsal çöküntü, saldırganlık içine girebiliyorlar. Eve ekmek getiren, aileyi koruyup kollayan, güçlü erkek imgesi yerini, modern hayatın dayağını yiyen ve sendeleyen, çelimsiz ve çaresiz erkek tipine bırakıyor. Tarihsel rollerini yitiren erkekler de kendilerini tehdit altında,
ihtiyaç duyulmayan, önemsiz bireyler olarak algılamaya başlıyor. Bu
durumdaki pek çok erkek acısını iş hayatına gömerek yaşıyor, alkolde
veya ona kendisini değerli hissettirecek yeni bir ilişkide teselli
arıyor.''
YENİ ERKEK TİPİ
Artık bir bakışıyla çocuklarını susturabilen babaların azaldığını da dile getiren Doç. Dr. Sayar, şöyle konuştu: ''Türkiye'de geleneksel erkek rollerini modern beklentilerle revize eden erkek dizi karakterleri çok iş yapıyor. Asmalı Konak'ın Seymen Ağa'sı olsun, Kurtlar Vadisi'nin acımasız gibi görünen ama müşfik bir sevgili olmaktan asla vazgeçmeyen Polat Alemdar'ı olsun, bu tipolojiyle örtüşüyor. Evet, bildiğimiz erkeklik ölüyor. Ama küllerinden doğan yeni erkek tipinin daha dürüst ve içten olacağını tahmin edebiliriz. İçi ve dışı bir, güçsüzlüğünü de kabullenebilen erkekler, umulur ki ruhsal eksikliklerini gidermek için savaşa ve şiddete daha az yönelecekler.''
AA