Kadınların, İslami hüküm ve ahlaki kurallara uygun olmak kaydıyla erkeklerle chat yapmalarında sakınca olmadığı bildirildi.
Abone olKadınların, İslami hüküm ve ahlaki kurallara uygun olmak kaydıyla erkeklerle telefon ve bilgisayar gibi iletişim araçlarıyla sohbet (chat) etmelerinde sakınca olmadığı bildirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı Aylık Diyanet Dergisi’nin “Sorun Söyleyelim” başlıklı köşesinde Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İsmail Karagöz, “Kadınlar Yabancılarla Konuşabilir ve Bilgisayar Ortamında sohbet (Chat) Edebilirler mi?” şeklindeki soruyu yanıtlarken, kadınların erkeklerle telefon ve bilgisayar ortamında sohbet etmelerinde bir sakınca olmadığını kaydetti. İslami hüküm ve ahlaki kurallara uygun olmak kaydıyla, erkek ve kadınların konuşmalarında telefon, bilgisayar gibi iletişim araçlarıyla irtibat kurmalarında sakınca olmadığını ifade eden İsmail Karagöz, şunları kaydetti: “Kadınların sosyal hayatta aktif rol almasını, ticaret ve iş hayatına katılmasını İslam reddetmemiş, yasaklamamıştır. Bunun tabii sonucu olarak da kadınların gerektiğinde tanıdığı veya tanımadığı kişilerle konuşması zorunlu olur. Ancak bu konuda dinin ve toplumun hoş karşılamadığı davranışlardan kaçınılmalıdır.” KADINLAR EZAN OKUYABİLİR Mİ? Karagöz, “Kadınlar Ezan okuyabilir mi?” şeklindeki soruya karşılık şu görüşlere yer verdi: “Ezan, erkekler tarafından okunur. Bunu belirleyen peygamberimizdir. Müezzinlerin erkek olması, İslam’ın ilk yıllarından itibaren günümüze kadar devam edegelmiş bir uygulamadır. Peygamberimizin 4 müezzini vardı, hepsi de erkekti. Dolayısıyla kadınların ezan okuması Hazreti Peygamberin uygulaması ile örtüşmez.” TÜP BEBEK CAİZ Mİ? Karagöz, kadınların imamlık yapması konusundaki bir başka soruya ise kadınların ancak kadınlara imamlık yapacağını erkeklere ise imamlık yapmasının “Dinen caiz olmadığını” bildirdi. “Yapay döllenme ile çocuk sahibi olmanın dini hükmü nedir?” şeklindeki soruyu da Karagöz, şöyle yanıtladı: “Birtakım rahatsızlıkları nedeniyle çocuk sahibi olamayan eşlerin, çocuk sahibi olabilmek için kullandıkları tekniklerden birisi de tüp bebek yöntemidir. Bu bir nevi suni döllenme yöntemi olup erkeğin spermi alınıp laboratuvar ortamında kadının yumurtasıyla döllendirilmesi, sonra da kadının rahmine konularak hamileliğe ve doğuma imkan hazırlanması suretiyle olur. Kendisinin veya kocasının kısırlığı sebebiyle normal cinsel ilişki yoluyla çocuk sahibi olamayan bir kadının, çeşitli meşru tedavi yollarına başvurarak çocuk sahibi olması en doğal hakkıdır.” Buna karşılık, “kocanın sperminin, nikahlı eşi olmayan bir kadının yumurtasıyla döllendirilmesi ve embriyonun kadının rahmine konulması veya yabancı bir erkeğin spermi kullanılarak yapılan döllendirme ile gönüllü bir kadının rahminde embriyonun döllendirilmesi” şeklindeki uygulamaların ise caiz olmadığını kaydeden Karagöz, “Bu tür döllendirmeler, neseplerin karışması, anneliğin zayi olması ve benzeri hukuki sakıncalara yol açmasına sebep olacağından kesinlikle caiz değildir” dedi.