Kadın nedenden sonuca ulaşırken aradaki hiçbir ayrıntıyı atlamıyor. Bu yüzden kadınlar,erkeğe göre daha mükemmel bir düşünce mekanizmasına sahip.
Abone olGeçen hafta okuyucularıma kendimi anlatmış ve erkekleri anlamanın ço da zor olmadığını belirmiştim. İtiraf ediyorum benim içimde bir de kadın var. Ben o kadının sözlerine çok önem veriyorum. Belki de bu yüzden kadınları diğer erkeklere göre biraz daha fazla anlayabiliyorum. Aman, yanlış anlaşılmasın, kadın dünyasını çözmüş falan değilim. O düzeye erişmek, Nirvana'ya ulaşmakla eş anlamlı çünkü. Ama uğraşıyorum, çabalıyorum. Şimdi içimdeki kadını konuşturacağım. Geçen hafta yazılan her şeye o kadan cevap verecek.
Biz erkeklerden daha fazla kıskancız. Çünkü kadınlar arası rekabetin ne kadar vahşi olduğunu biliyoruz. Ayrıca erkeklerin kadınlara oranla aldatmaya biraz daha meyilli olduğunun da farkındayız. Ne yapalım yani, gün boyu kontrol etmeyelim de sevgilimiz istediği gibi at mı koştursun?
Bizim de sevgilimizden önce bir hayatımız vardı. Kız kıza eğlenmek, erkekleri çekiştirmek en büyük zevklerimizdi. Ama şimdi hayatımızın en önemli parçası sevgilimiz. İşten, okuldan arta kalan sevgilimizle geçirmek istiyoruz hepsi bu. Ayrıca televizyonkolik erkek istemiyoruz!
Siz erkek erkeğe dışarı çıkıp kafa çekiyorsunuz da, biz kız kıza dışarı çıktığımızda neden bunu yapamıyoruz? Hani eşitlik? Evet başka erkeklerin bizi rahatsız edeceğinden korkuyorsunuz. Merak etmeyin biz de kendimizi koruyabiliriz.
İş, sizin için önemliden öte, hayatınız. Siz işiniz için yaşıyorsunuz, bizse yaşamak için çalışıyoruz. Aramızdaki fark bu. Hem nereye kadar? Çalış çalış sonu yok ki... Kimse size "Evde oturup pinekleyin" demiyor. Ama hayatta işten başka şeylerin de olduğunun farkına varın lütfen!
Eski sevgiliniz bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Zaten siz hatırlatmasanız bizim aklımıza bile gelmez. Ancak unutmayın ki hiçbir kadın, yeni sevgilisine eskisinin adıyla hitap etmez. Oysa siz o kadar dikkatsizsiniz ki, isimleri bile karıştırıyorsunuz. Gel de kızma! Ayrıca evet, biz kıyaslarız ne olmuş?
Bizi kızdırdığınızda bunu yüzünüze direkt olarak söyleyince hemen sinirleniyor, kendi haklılığınızı ispata çalışıyorsunuz. Yani sizinle direk olarak konuşulmuyor. Peki ne yapıyoruz? Anlayasınız diye ima ediyoruz. Bu bizim için de sıkıntılı bir durum ama bize başka yol bırakmıyorsunuz.
Biz de erkeğimizin bakımlı olmasını istiyoruz. Her gün duş alsın, parfüm sürsün, iç çamışırını değiştirsin. Kaçınız yapıyor bunu? Bir de neden erkekler sürekli modası geçmiş takım elbiseleri giymekte ısrar eder?
Size ait olan eşyaların dokunulmazlığı olduğunu biliyoruz. Yeter ki ortalarda bırakmayın! Bırakırsanız, bir daha bulamayacağınız bir yere kaldırılabilir ona göre!
Beyler, iltifat erkek işi. Siz kabul etseniz de etmeseniz de bir kadın iltifat etmez. Beğenmişse onu bakışlarından anlamalısınız. Anlayamıyorsanız bu da sizin sorununuz.
Dedikodu sevmeyen erkeklere bakın! Sizin işinizle ilgili dedikodulardan da biz bıktık. Hiç mi hiç ilgilenmiyoruz. Ama sizi kırmamak için dinler gibi görünüyoruz.
Belgesel kanallarını izlemeniz ne kadar da hoş... Haydi itiraf edin, televizyon karşısında kaç dakikanızı belgesele ayırıyorsunuz? Kendizini "Kumandaların efendisi" sanıyorsunuz. Televizyon kumandası elinize geçtiğinde ne kadar abuk subuk vurdulu kırdılı film var onu izliyorsunuz. Hem de aynı filmi bilmem kaçıncı kere... Ne zevk alıyorsunuz ki? Bu arada, dizilerimize dokunmayın!
Ev sizin kalenizse bizim de yuvamız. Elimizden geldiğince o yuvanın güzelleşmesi için çalışıyoruz. Sizin evde ne kadar hakkınız varsa, bizim de o kadar var. Azıcık sosyal olun, insan içine karışın. Misafir gelmesi kötü bir şey değil. Böylece biraz daha az televizyon izlemiş olursunuz fena mı?
Nankörsünüz nankör. Gün boyu çalışıp yorulup bir de size yemek yapıyoruz. Teşekkür edeceğiniz yerde şikayet ediyorsunuz. Bundan böyle "Karnım aç" dediğinizde "Evde yemek yok" cevabını alırsanızsakın suratınız asılmasın. Haydi bakalım doğru pizzacıya, marş marş!
Ana kuzususunuz işte ana kuzusu. İnkar etmeyin, çarpılırsınız! Hala annenize akıl danışmadan bir adım bile atamıyorsunuz. Artık ilkokulda değilsiniz hatırlatalım.
Yazı: Mehmet Coşkundeniz
Kaynak: www.posta.com