Uğruna aşk destanları, romanlar, şiirler ve öyküler yazılan kadınlar, çocukluk, gençlik, annelik ve yaşlılık dönemlerinde karşılaştıkları şiddetle derin yaralar alıyor.
Abone olEğitim düzeyi, toplumsal ve mesleki statüsü her geçen gün yükselen, çeşitli alanlarda ön sıralarda yer alan kadınlar, "bazen evinin duvarı arasında", "bazen sokakta", "bazen çocuklarının gözleri önünde", hiçbir statünün tanınmadığı fiziksel, sözel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalabiliyor. Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'nce, kendilerine başvuran 395 kadına soru yöneltilerek gerçekleştirilen araştırma da kadına yönelik şiddetin biçimlerini ortaya çıkardı. Merkez tarafından son 5 yılı kapsayan araştırmada, 395 kadının yaşamlarındaki "acı kesitler" ortaya kondu. Araştırmaya göre, yüzde 59'u evli, yüzde 20'si boşanmış, yüzde 17'si nikahsız birlikte yaşayan, yüzde 14'ü de bekar 18-60 ve üstü yaş grubundaki kadının, yüzde 40'ını ilkokul, yüzde 15'ini ortaokul, yüzde 22'sini lise, yüzde 7'sini ise üniversite mezunları oluşturuyor. Yüzde 63'ü evli, bunlardan yüzde 37'si de çocuk sahibi olan toplam 395 kadının yanıtlarıyla, yaşanan olaylarda şiddetin en önemli örneğinin "evlilik içi tecavüz ve acıtarak, hoyratça ilişki" olduğu ortaya çıktı. Yüzde 12 gibi bir oranla ortaya çıkan bu sonucu, yüzde 8'le "başka bir kadınla olan ilişkiyi anlatma" izledi. "Ters ilişkiye zorlama", "Başka bir kadına ev açma", "Kapıya koyma ve evden kovma" gibi nedenler yüzde 6'lık sonuçla araştırmada yerini alırken, kadınların yüzde 5'i "ölüm tehdidi" aldığını bildirdi.