BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,68
ALTIN 2.965,68
HABER /  GÜNCEL

Kadın yüzbaşı mahkemede isyan etti

Şantaj ve askeri casusluk iddialarına ilişkin yargılanan Yüzbaşı Bozkurt, karara isyan etti!

Abone ol

''Şantaj ve askeri casusluk'' iddialarına ilişkin emekli Albay İbrahim Sezer'in de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu 56 sanığın yargılandığı davada savunma yapan tutuksuz sanığ Yüzbaşı Ebru Nilhan Bozkurt suçlamaları reddetti.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunması alınan Bozkurt, deniz karakol uçaklarında görev yapan tek kadın olduğunu belirterek, ''Devletin gizli belgelerini elde ettiğim, bazı uçakların fotoğraflarını çektiğim veya çektirdiğim iddia ediliyor. Evimde yapılan aramada, sadece uçuş bilgilerimi güncellemek ve eğitim amaçlı bulundurduğum dijital dokümanlardan başka bir şey bulunmamıştır. Hakkımdaki iddiaları şiddet ve nefretle reddediyorum'' ifadesini kullandı.

"UÇAKLARA DAİR GÖRÜNTÜLER TRT'DE YAYINLANIYOR"

Söz konusu uçak ve helikopterlere ait görüntülerin, bilgilerin açık kaynak kodlardan detaylı şekilde elde edilebileceğini kaydeden Bozkurt, Türk Silahlı Kuvvetlerine ilişkin TRT 1'de yayınlanan bir programda bu görüntülerin çok daha detaylısının yer aldığını, uçakların milli proje olmadığını ve yabancı menşeli bu uçakların bilgilerinin casusluk maksatlı kullanıldığı yönündeki iddiaların gülünç olduğunu söyledi.

Bozkurt, ''Üs içerisinde görüntü çekmeye gerek yok, çok daha detaylı görüntüler google earth'ten bulunabilir. 1994'ten itibaren Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubuyum. 17 yıllık askerim. Erkeklerin çoğunlukta olduğu bir yerde askerim. Onlarla aynı olabilmek için onlardan daha çok çaba sarf ettim. Bugüne kadar tırnaklarımla kazıyarak yarattığım şerefli geçmişimi yok etmekle sadece bana değil, Türk milletine zarar verilmektedir. Savcılık sorgumda, benim çektiğim iddia edilen bir görüntü izlettirildi. Bu görüntüdeki kişi kameraya bakarak geçiyor. Fazla tepki göstermediği için görüntüyü çeken kişi tanıyor olmalı. O astsubayın bulunup mahkemede tanık olarak dinlenmesini istiyorum'' diye konuştu.

Örgüt üyesi olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını ifade eden Bozkurt, Skorsky ve İspanyol uçaklarının tüm ülkelerde kullanıldığını anlattı.

Bozkurt, bazı çalışma sayfalarında 7 kişinin özel hayatıyla ilgili belgelerin yer aldığını ve o tarihte yurt dışında olduğunu aktararak, o 7 kişi ile iddianamede adı geçen Marmara Üniversitesi öğrencilerinin tanık olarak dinlenilmesini talep etti.

''Üzüntüden çocuğumu kaybettim''

Tutuksuz sanıklardan Yüzbaşı Yektane Ebru Ercüment de 1993'te Deniz Harp Okuluna girdiğini ve Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığı Denizaltı Savunma ve Taktik'te eğitmenlik yapan tek kadın olduğunu belirterek, gözaltına alındığında hamile olduğunu ve yaşadığı üzüntüden dolayı çocuğunu kaybettiğini dile getirdi.

Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığında kaybolan sürekli giriş kartının, sanıklardan İbrahim Sezer'den çıktığının iddia edildiğini anlatan Ercüment, ''Kartım buraya geldiyse muhtemelen çalınmıştır. Bu da örgütsel bir faaliyette kullanıldığını göstermektedir'' dedi.