Prof. Dr. Tülay Uğuzman, kadınlara yönelik programları eleştirdi
Abone ol18 Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Uğuzman, kadınlara yönelik programların toplumsal sorumluluk anlayışı içinde hazırlanması gerektiğine söyledi.
Prof. Dr. Uğuzman, TRT ve Maltepe Üniversitesince, TRT Adnan Öztrak Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Radyo Televizyon Yayınları Kamuoyu Araştırmaları Platformu Yaklaşımlar, Eğilimler ve Sorunlar'' konulu konferansın ''Televizyon ve Toplum'' başlıklı oturumuna katıldı. ''Kadın Programları Nedeniyle Basına Yansıyan Haberlerin Sosyolojik Analizi'' konulu bir bildiri sunan Uğuzman, bu tür programların toplumsal sorumluluk anlayışı içinde hazırlanması gerektiğine dikkati çekti.
Uğuzman, 2005 yılında kadın programlarından basına yansıyan haberler nedeniyle 6 kişinin öldüğünü belirterek, ''Bunun sorumluluğu ne tek başına yapımcıda ne sunucuda ne programa katılanlardadır'' dedi. Özel televizyonların yayın hayatına başlamasının, popüler kültürün kamuoyuna tanıttığı kişileri ekranlara taşıdığını belirten Uğuzman, bu kişilerin özel yaşamlarının merak konusu haline dönüştüğünü söyledi. Zaman içinde sıradan insanların hayatlarının da ekranlara konu olmaya başladığını ifade eden Uğuzman, ''Özellikle kadınların sesini duyurmak adı altında hazırlanan yapımlarda giderek, 'Senin ki de dert mi benimkinin yanında?' anlayışı hakim oldu.'' diye konuştu.
-TOPLUMDAKİ HIZLI DEĞİŞİM-
Sorunları ortaya koymak ve çözüm yolları aramak yerine özel yaşamın ayrıntılarına yer veren bu programların, kadınların bir kez daha şiddet görmelerine ve hatta öldürülmelerine yol açtığını belirten Uğuzman, ''2005 yılında kadın programlarından basına yansıyan haberler nedeniyle 6 kişi öldü. Bunun sorumluluğu ne tek başına yapımcıda ne sunucuda ne programa katılanlardadır'' dedi.
Uğuzman, kadın programları ile ilgili tüm unsurların sorumluluk anlayışı içinde hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Türk toplumunun hızlı bir değişim ve dönüşüm içine girdiğini, ancak bunun yanında muhafazakar yanını daima koruduğuna işaret eden Uğuzman, aile kavramının ve özel hayatın mahremiyetinin hala en önem verilen konular arasında yer aldığını hatırlattı. Programların ardından yaşananların kadına yönelik şiddeti arttırdığı tartışmalarının gündeme geldiğini hatırlatan Uğuzman, bunda basının olaylarla ilgili haberlerinde ayrıntılara yer vermesinin de etkili olduğunu savundu.
-SUÇLU ARAMAK YERİNE SORUNLARI ORTAYA KOYMAK-
Uğuzman, kadın programlarının ekrana taşıdığı konularda suçlu aramak yerine sorunu tüm açıklığıyla ortaya koyma ve çözüm yolları üretme amacı taşıması gerektiğini vurguladı. Bu tür kadın programlarının izleyicilerinin ''bağımlı edilgen izleyici'' modeline örnek oluşturduğunu ifade eden Uğuzman, aile hayatı içinde de bu rolü üstlendiklerinin gözlendiğini kaydetti.
Yapımcı ve sunucuların hedef kitlenin özelliklerini, yayının mikro çevrede yol açacağı etkileri gözardı etmemelerini isteyen Uğuzman, ''Kadın programları önemli ama yapımcılara büyük sorumluluklar düşüyor. Medya, bu konuda mutlaka duyarlı bir yaklaşım izlemeli'' diye konuştu.