BIST 9.388
DOLAR 34,56
EURO 36,30
ALTIN 2.999,21
HABER /  GÜNCEL

Kadın müftü olur mu?

Diyanet'in ilk defa kadın müftü yardımcısı ataması bu soruyu gündeme getirdi. Kadının fetva verip veremeyeceği de başka bir tartışma konusu. İşte sorumuzun cevabı:

Abone ol

Haber: YAKUP BULUT / ANKARA
Kaynak:
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Antalya ve Kayseri'de ilk defa kadın müftü yardımcılarını göreve başlatması, 'Kadınlar fetva verebilir mi?', 'Kadın müftü olabilir mi?' sorularını gündeme getirdi. İslam hukuku otoritelerinden Prof. Dr. Hayrettin Karaman, müftülüklerde bayanların görevlendirilmesinde dinen bir sakınca olmadığını belirtti. Hazreti Aişe'nin bu konuda en önemli örnek olduğunu ifade eden Karaman, "Fetva vermesi bakımından bayanın erkekten geri kalması sözkonusu olamaz. Sonuçta çok sayıda erkek sahabe, bayan olan Hz. Aişe'den fetva sordu, cevap aldı" diye konuştu.

"Diyanet İşleri Başkanı bayan olabilir mi?" sorusuna ise Karaman, "Dini bir makam olduğu söylenemez. Sonuçta mevzuatı uygundur. İstenen, uygun görülen kişi bayan ya da erkek başkan olabilir" cevabını verdi.

Prof. Dr. Süleyman Ateş, kadınların Diyanet'te daha fazla yer almasının bir ihtiyaç olduğunu belirterek, "Biz ilahiyat öğrencisiyken 45 kişilik sınıfta 5 bayan vardı. Sanırım bunların neticesini yaşıyoruz. Gelenek olarak kızlarımızı ilahiyatçı olarak okutmadığımız için, Diyanet'te de erkek egemen bir yapı var. Ama bu değişmeli" dedi.

Kadının dinen erkeklere namaz kıldıramayacağına dikkat çeken Ateş şöyle konuştu: "Kadınlar namaz kıldıramaz ve imam olamaz. Bunun yanında peygamberin de yönetimini temsilen bir makam olduğu için Diyanet İşleri Başkanı da olmamalı diye düşünüyorum. Ancak aradaki tüm görevlerde daha fazla bayan görev yapmalı. Sonuçta bu ülkede Tansu Çiller'le birlikte, Başbakan bayan olmuştu. Kadının müftü ya da başka görevlere gelmesinde bir sakınca yok."

Müftülük görevini "fetva veren ve ispat eden kişi" olarak tanımlayan Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu ise bayanların ilim sahibi olarak dini konuları vatandaşlara ispatlamasında bir sakınca görmediğini söyledi. Kırbaşoğlu kadının İslam'daki yeri konusunda toplumda bir cehaletin olduğunu belirterek, "Biz dinimizi öğrenmez ve öğretmezsek başka tehlikeler çıkıyor. ABD'de bir bayan Cuma namazı kıldırmıştı. Bu bize 'Siz bu dini bilmiyorsanız, biz size öğretiriz' denmesi gibi birşeydi" diye konuştu.

Diyanet: Yasak yok

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın telefonla dini soruları yanıtlayan "Alo Fetva Hattı" ise konuyla ilgi vatandaşların sorularına şu yanıtı veriyor: "Bayanın müftü yardımcısı ya da müftü olması konusunda dinde bir yasak yoktur. Sonuçta Diyanet'e dini konuları danışanların yüzde 90'ı bayanlardır. Bayanların özel halleri konusundaki soruları da bayan olup ilim sahibi olanlar yanıtlayabilir. İlk müftü de Hz. Aişe idi. Fetva da vermiştir."

Yılmaz: Müftü olamazlar

Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ise kadınların müftü yardımcısı olarak atanması için ilk çalışmayı kendi döneminde başlattıklarını aktardı. Müftü ile müftü yardımcısı arasındaki ayrıma dikkat çeken Yılmaz, "Müftüler bazı özel görevlerde de bulunurlar. Temsil görevi vardır. Sonuçta gidip camileri teftiş ederler, bazen de namaz kıldırıp hutbe vermeleri gerekir. Bu nedenle bayanın müftü olması uygun olmayabilir. Müftü yardımcısı ve vaize olmaları yeterlidir" diye konuştu.

Fetva konusunda dinen sakınca yok

İlahiyatçı Prof. Dr. Beyza Bilgin kadınların fetva vermesi konusunda dinen hiç bir sakınca bulunmadığını söyledi. Kendisinin de 1962 yılında Diyanet'in ilk vaizeleri arasında görev yaptığını söyleyen Bilgin, "Hz. Hatice devrinde cemaatten vaaz esnasında kalkıp halifeye itiraz eden ve onun fikirlerini değiştirmesine neden olan bayanlar örnek alınmalı. Bayanların ilimden ya da fetvadan uzak kalması İslam'da hiçbir zaman sözkonusu değil" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın cinsiyet ayrımı üzerine atama yapmasının yanlış olacağını söyleyen Bilgin şunları söyledi: "Sonuçta bayanlar müftü de olur, Diyanet İşleri Başkanı da olur. Bu konularda ilim sahibi olmak ve bu ilme göre yaşamak önemlidir. Sonuçta fetvalar Diyanet'te bir kurul tarafından çıkarılıyor. Diyanet İşleri Başkanı fetva vermiyor ki?"