Libya liderinin yeri belirsizliğini korurken ülkenin BM nezdindeki diplomatları Libyalıların korunması için uluslararası müdahale çağrısında bulundu.
Abone olLibya lideri Muammer Kaddafi'nin 40 yıllık iktidarı, hükümet aleyhtarı eylemlerin başkent Trablus'u da sarmasıyla bir darbe daha aldı.
Libya liderinin akıbeti ise belirsiz. BBC'ye bilgi veren bazı kaynaklar, Kaddafi'nin başkentten ayrıldığını söylüyor.
Venezuela'ya gittiği yönünde çeşitli söylentiler bulunmasına rağmen, ne Libyalı ne yabancı yetkililer Kaddafi'nin ülkesinden ayrıldığını teyit etti.
Geçen haftadan bu yana 200'den fazla kişinin hayatına mal olan eylemler, yönetimde de çatlaklar yaratıyor.
Libya'nın Birleşmiş Milletler'deki diplomatları, ülkeye uluslararası müdahalede bulunulmasını istedi.
Daimi Temsilci Yardımcısı İbrahim Ömer El Dabaşi ülkedeki durumu 'soykırım' diye niteleyerek Libyalıların korunması çağrısı yaptı.
Libya lideri için "mahkeme önüne çıkarılıp 42 yılda işlediği suçlar öğrenilmeli" diyen diplomat, eski dışişleri bakanı Mansur el Kihia gibi önemli şahısların da kayıp olduğunu öne sürdü.
Daha önce de bazı Libyalı diplomatlar eylemcilere destek verdiklerini ilan etmişti.
Uçaklardan bombardıman
Dabaşi ayrıca başkent Trablus hava sahasında uçuşa yasak bölge oluşturulması çağrısında bulundu.
Bağımsız kaynaklarca doğrulanamamakla birlikte, en az bir savaş uçağının hükümet aleyhtarı eylemcilere ateş açtığı bildiriliyor. Bazı hükümet aleyhtarı eylemciler, uçaklardan
20'şer dakikalık aralıklarla ateş açıldığını öne sürdü.
Seyfül İslam Kaddafi ile yakınlığı ile bilinen El-Yevm gazetesi ise internet sitesinde Trablus ile çevre semtlerinde 'yoğun hava bombardımanı' olduğundan söz etti.
Gazete ayrıca zırhlı ciplerdeki paralı askerlerin insanları sokak ortasında öldürdüğünü, '250 gencin olayların bedelini canlarıyla ödediğini' duyurdu.
Televizyondan daha önce bir konuşma yapan Seyfül İslam Kaddafi, iç savaş tehlikesine dikkat çekmiş, ancak son kurşuna dek mücadeleyi bırakmayacaklarından söz etmişti
ABD, bu konuşmada yer alan siyasi reform vaatlerini incelediklerini belirtti.
Hükümetin eylemleri şiddet kullanarak bastırma tutumuna tepki gösteren Libya Adalet Bakanı istifa etti.
Biri ülkenin en büyüğü olan iki aşiret de, protestocuları desteklediklerini duyurdu.
Bir ay öncesine kadar Libya hükümetinin sözcüsü olan Muhammed Bayou yönetimin muhalifleri, şiddetle tehdit etmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Günün daha erken saatlerinde de iki Libya savaş uçağı beklenmedik şekilde Malta'ya iniş yaptı. Uçakları kullanan iki albayın siyasi sığınma talebinde bulunduğu iddia ediliyor.
Dünyadan tepki
Avrupa Birliği Libya'nın şiddet uygulamasını protesto etti.
Brüksel'deki Dışişleri Bakanları toplantısında Avrupa'nın güneyinde uzun vadeli istikrarsızlık yaşanmasından endişe duyulduğunu kaydetti.
Bakanlar ayrıca Arap ülkelerini hedef alan ve İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Avrupa'nın kalkınmasını sağlayan Marshall Yardımları gibi bir paket hazırlanması çağrısında bulundu.
BM Sözcüsü Martin Nesirky Genel Sekreter Ban Ki-moon'un bugün Kaddafi ile 'kapsamlı' bir telefon görüşmesi yaptığını tırmanan şiddetin derhal durması gerektiğini söylediğini duyurdu.
Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, eylemcilerin taleplerinin meşru olduğunu, "Arap ülkelerinin tarihinde belirleyici bir dönem yaşandığını" belirtti.
ABD, İngiltere ve Fransa'nın aralarında olduğu pek çok hükümet olayları kınarken yabancıların ülkeden tahliye edilme işlemleri de sürüyor.
Petrol üreticisi OPEC üyelerinden olan Libya'daki gerginlik etkisiyle petrol fiyatları da arttı. Brent tipi ham petrolün fiyatı 105 doları aştı.
'233 ölü'
İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch'a göre, Libya'da Perşembe gününden bu yana 233 kişi öldü.
Örgüt, diğer hükümetleri Libya'yı durdurmaya çağırdı.
Eylemciler bu gece de başkentin merkezindeki Yeşil Meydan ile Kaddafi'nin sarayı önünde yeni gösteriler düzenlemeyi planlıyordu.
Trablus'ta Pazar gecesi düzenlenen eylemler, büyük bir karışıklıkla sonuçlanmış; eylemcilere çatılardaki keskin nişancılarca ateş açılmıştı.