Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da geniş halk kitlelerinin katıldığı protesto gösterilerinde, kalabalığa ateş açtırmak gibi en sert yöntemlerle iktidarını korumaya çalışan Libya lideri Muammer Kaddafi AB'yi böldü.
Abone olKuzey Afrika ve Ortadoğu'da geniş halk kitlelerinin katıldığı protesto gösterilerinde, kalabalığa ateş açtırmak gibi en sert yöntemlerle iktidarını korumaya çalışan Libya lideri Muammer Kaddafi AB'yi böldü.
Finlandiya ve diğer bazı İskandinav ülkeleri AB'nin Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko örneğinde olduğu gibi Kaddafi'ye mal varlığının dondurulması ve seyahat yasağı gibi yaptırımlar isterken, Çek Cumhuriyeti ve İtalya, Kaddafi'nin devrilmesi halinde daha büyük felaketler olabileceğini savundu.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Aleksander Stubb, AB dışişleri bakanları toplantısında basına yaptığı açıklamada, "Yaklaşık 300 kişinin ateş açılarak katledildiği bir ortamda biz Kaddafi'ye seyahat yasağı gibi yaptırımları konuşmadan Libya'da olanları izleyenler tarafındayken Belarus'a (Belarus yönetimine) nasıl seyahat yasağı ve yaptırımlar uyguluyoruz?" diye sordu.
AB dışişleri bakanlarının Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki olayları tartışacağı oturumda "bu soruyu soracağını" belirten Stubb, Libya'da Kaddafi ve yakınlarıyla hükümet yetkililerine "seyahat yasağı ve nokta ekonomik yaptırımlar" talebinde bulundu.
Bunun sağlanması halinde AB'nin demokrasi yanlısı hareketlerin yanında olduğunu göstereceğini belirten Stubb, toplantıdan bu yönde karar çıkması konusunda umutsuz konuştu.
Stubb, "Bence bugünkü toplantıdan bu tür yaptırımlar çıkmaz, ama tartışmayı başlatmalıyız. Belki bir sonraki toplantıda önümüzde somut öneriler olur" dedi.
Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg, dün yaptığı açıklamada, ""Eğer Kaddafi devrilirse dünyada daha büyük felaketler olur" demişti.
İtalya Dışişleri Bakanı Francı Frattini de dünkü açıklamasında AB içinde İtalya'nın Tunus ve Libya'nın en yakın komşusu olduğuna dikkat çekerek, bu ülkelerdeki olayların göçmen akını gibi sonuçlar doğurmasından "son derece endişeli olduklarını" belirtmişti.