BIST 9.595
DOLAR 34,60
EURO 36,61
ALTIN 2.942,47
HABER /  GÜNCEL

Kaçırıldı mı teslim mi oldu?

PKK'nın elinde 8 askerimiz var ve ortada kahreden bir soru var.

Abone ol

Şamil Tayyar "?" diye soruyor.

Tayyar PKK'nın elindeki 8 askerle ilgili olarak, PKK’nın yayın organı Fırat Haber Ajansı’na konuşan örgütün lider kadrosundan Feyman Hüseyin’in önceki gün yaptığı ‘çatışmak istemeyen 8 Türk askeri elimizde’ açıklamasını köşesine taşımış ve buradan hareketle "8 asker kaçırıldı mı teslim mi oldu?" diye sormuş. Tayyar konuyla ilgili şunları yazmış:

"İki vahim iddia vardı:

1- Kaybolan askerler (veya bir kısmı) kaçırılmadı, teslim oldular. İçlerinde en az birisi köstebek olabilir. 2- Saldırı sırasında telsiz ve telefonlara uydudan karartma uygulandı. PKK böyle bir teknolojiye sahip değil. Acaba ABD bu saldırının içinde mi?
(...)
Çatışmadan yaralı kurtulan bir er şöyle diyordu: ‘ Üstlerimizden öğrendiğime göre içimizden bizi bilen biri ‘buraya gelebilirsiniz, burası savunmasız’ demiş.’ 
(...)
Kaldı ki, 16 yaralı askerimizin varlığı, teröristlerin siperlerden içeri girmediğini gösteriyor. Öyle olsaydı, yaralı askerleri de öldürürlerdi."

Tayyar'ın değindiği diğer bir konu ise "PKK’lı teğmen" olmuş. ‘200 terörist sınırdan nasıl sızdı?’ başlıklı yazısı çok ilgi gören Tayyar bu konuda çok fazla telefon almış ve bunlardan birini köşesine şöyle taşımış:

"Bu emekli subaylar arasında biri var ki, anlattıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Şöyle başladı sözlerine: ‘ Maalesef TSK içinde de PKK’ya yardım edenler var. Bir devre arkadaşım Mehmet Ali Kaya isimli bir teğmen, 1989’da PKK’ya katıldı. Teçhizatıyla birlikte PKK’ya katıldıktan sonra 1989-1992 arasında örgütte sözde tabur komutanlığı yaptı. 1992’de Tunceli’deki bir çatışmada öldürüldü. Devre arkadaşlarımız telsizden ‘namusumuzu temizledik’ diye anons yaptılar.’

Terörle mücadele şeklimiz yanlış mı? Devam etti: ‘1992’deki Taşlıca baskınından sonra TSK , ‘Alan Savunması Doktrini’ni uygulamaya başladı. Sürekli hedef durumundaki karakollar boşaltıldı, merkezde toplandı. İstihbarat alınıp nokta operasyonları düzenlenmeye başlandı. Mete Sayar Paşa bir gün Şenoba Karakolu’nun boşaltılmasını istedi. Oradaki subay , ‘Elimizde Unimog (kamyon tipi jeep) var ama arızalı, şimdi boşaltamayız’ diye mesaj göndermiş . Mete Paşa, hemen karakola gitti, o unimogu lav silahıyla parçalayıp şarampole yuvarladı. ‘PKK’nın roket saldırısında parçalandı’ diye tutanak tutturdu . ‘Arızalı bir unimog yüzünden 30 mehmetçiğimi burada feda etmem’ diye bağırdı.

Ya şimdi? Şöyle dedi: ‘Sonra bu alan savunmasından vazgeçildi. 28 Şubat süreci ve Apo’nun teslim edilmesinden sonra rehavet doğdu, asker enerjisini siyasi konulara harcamaya başladı.’

ABD’nin rolü olabilir mi? Cevabı ilginçti: ‘Mümkündür. Yıllardır mücadele ettiğimiz PKK’nın bu tür eylemleri tek başlarına yapmaları mümkün değil. Benim kuşkum, saldıran grubun içinde profesyonel Amerikalı askerler de olabilir.’

Şimdilik bu kadar, başımızı kumdan çıkarmaya devam edeceğiz.