BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,27
ALTIN 2.839,93
HABER /  GÜNCEL

Kaçıranlar Polat Alemdar hayranı çıktı

Lübnan'da kaçırılan pilot Murat Akpınar, 71 günlük esareti anlattı.

Abone ol
Beyrut'ta kaçırıldıktan sonra 71 gün sonra Türkiye'ye getirilen pilot Murat Akpınar, esaret günlerini anlattı. Kurtlar Vadisi'nin efsane karakteri Polat Alemdar'ın Lübnan'da Murat Alemdar olarak tanındığını söyleyen Akpınar, kaçıranların kendilerine Murat Alemdar olarak seslendiklerini anlattı. İşte Türk pilotların Amerikan filmlerini aratmayacak esaret öyküsü;
 
Yaklaşık 2,5 ay süren esaretten sonra Türkiye'ye dönen Türk pilotlardan Murat Akpınar basın toplantısında yaşadıklarını anlattı. Kendilerini kaçıranların günlerce prova yaptığını ve toplam 90 saniyede kaçırıldıklarını ifade eden Akpınar, yaşadıklarının Amerikan filmlerine taş çıkartır cinsten olduğunu söyledi. Kaçırıldıktan sonra önce köye götürüldüklerini ve burada odaya kilitli halde bir hafta tutulduklarını ifade eden Akpınar yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
 
'GÖZLERİMİZ BANDAJLI 8 KERE YERİMİZ DEĞİŞTİRİLDİ'

Önceliğimiz hayatta kalmaktı. Yaptıklarının yanlış olduğunu söyledik. Bize karşı asla şiddet uygulamadılar. Gözlerimiz bandajlı 8 kere yerimiz değiştirildi. Her sabah döneceğiz diyerek uyandık. Başbakan'ın karşılaması sürpriz oldu.
 
'BİRAZ ARAPÇA ÖĞRENDİK'
 
Biraz Arapça öğrendik. Bizi kaçıranlar ailelerimizden özür diledi. Mümkün olduğu kadar iyi ilişkiler kurduk. Burada nasıl karşılandıysak, oradan da öyle uğurlandık.''
 
'KENDİMİZE BAZI KARARLAR ALDIK'
 
Orada kendi kendimize bazı kararlar aldık. Birinci kural hayatta kalacağız, ikinci kural sağlıklı olacağız, üçüncü kural mental olarak da sağlıklı kalacağız dördüncü kural ise bu üç kuralı değiştirmeyeceğiz idi. Babalarını kurtarmanın peşindeydiler... Bana bir laf söyledi oradakilerden biri hoşuma gitti, 'Aslanlar yalnız yaşar kendi vatanlarında yaşarlar ve kendi topraklarında ölürler. Benim babam ne bir tilki ne de bir çakal.'
 
'ONLAR DAHA STRESLİYDİ'

O insanlar bizleri ve Türk insanını seviyorlar. Onlar bizden daha fazla stresteydiler. Şu anda beni izliyorlar. Çünkü demişlerdi ‘seni izleyeceğiz’ diye. İnşallah bundan sonra bayramlar herkesin kendi evinde aslanlar gibi geçer. İlk bir hafta şokla geçti. Kendi kendimize planlar yaptık.
 
Beni en çok üzen bu süre içinde ailemle hiç görüşememem oldu. Her sabah döneceğiz düşüncesiyle kalktık. Sağ olsun Genelkurmay Başkanımız aradılar. Dışişleri Bakanımız daha Lübnan’dayken aradı konuştuk.
 
'BAŞBAKAN'IN KARŞILAMASI SÜRPRİZ OLDU'

Dışişleri Bakanımız eşimin ne kadar metanetli olduğunu söyledi. Onu biliyordum zaten üç erkek annesi olmak kolay değil. Başbakanımızın bizi karşılaması çok sürpriz oldu. Mutlu olduk gururlandık. Güçlü ülke böyle bir ülke olması lazım. Kısa sürede bir şeyleri yapmaya çalışmak bazı şeylere zorlayabilir insanları. Uzun oldu ama şimdi buradayız.
 
Burada nasıl karşılandıysam ağlanarak, buraya gelirken de büyük bir camia ağlayarak bizi gönderdi. Hem insanlara karşı kırgınlığım var ama orada çok büyük bir aile de var. Yemek konusunda orada bir bayan olmadığı için hiçbirisi de yemek yapmayı bilmediği için uzun süre onların dışarıdan getirdiği şeylerle idare ettik.
 
'HAFTANIN 6 GÜNÜ TAVUK YİYEREK GEÇTİ'
 
Haftanın 6 günü tavuk yiyerek geçti. Bulunduğumuz bölgede çok fazla bir alternatif söz konusu değildi. Yetmiş yaşındaki bir amcanın eşi bize bamya yaptı. Son on beş günümüz muhteşem geçti. Ama ondan öncekileri Allah düşmanıma vermesin. ‘Bizim adımıza ailenden özür dile’ dediler…
 
'İLK UÇUŞUMU LÜBNAN'A YAPABİLİRİM'
 
Dün gece uyuyamadım. Önce yatağı yadırgadım. Ortamı yadırgadım. Gürültü patırtı silah sesleri oluyordu orada... Alışmak biraz zaman alacak gibi. Vatanımda olduğum için çok mutluyum. Allah kimseyi vatanından uzakta esir bırakmasın. Ben hava kuvvetlerinden geliyorum. Bir gün önce arkadaşımızı şehit verirdik. Ertesi gün aynı uçakla göreve çıkardık. İlk uçuşumu bile Lübnan’a yapabilirim. Benim için sorun değil.
 
'BİZİ MURAT ALEMDAR DİYE ÇAĞIRIYORLARDI'
 
Onlar bizi Murat Alemdar diye çağırdılar çünkü Polat Alemdar’ın ismi Murat Alemdar’mış orada öğrendik. Birazdan kurbanlarımızı keseceğiz. Adaklarım var. Ayrıca dokuz tane daha keseceğim.
 
Biz gelirken o kadar bizi severek gönderdiler ki. Burada nasıl karşılandıysak oradan da aynı şekilde uğurlandık. Yetmiş beş yaşındaki adam elime sarıldı ağladı, özür diledi. 'Biz kardeşiz' dedim onlara. Kardeş olarak kalmaya da devam edeceğiz.''